12 Ocak 2012 05:22

Mersin Serbest Bölgede sömürü de serbest

Kimya, gıda, tekstil, metal sektöründen birçok fabrikanın bulunduğu Mersin Serbest Bölgesinde işçilere yönelik esnek çalışma ve sömürü politikaları doludizgin devam ediyor. Örgütsüz işçilerin yoğun olması nedeniyle sömürünün de katmerli olduğunu anlatan işçiler, devlet kurumları

Mersin Serbest Bölgede sömürü de serbest
Paylaş
Sinan Cem Kaya

Yıllardır serbest bölgede çalışan tekstil işçisi Belçin Atay, “Patronlar tepeden tırnağa örgütlü ve MESBAŞ adlı dernekleri var, işyerlerindeki kurallar buralardan belirleniyor. İşçi ücretlerinden mesailere kadar sigortadan çalışma sürelerine kadar aralarında fikir birliği var. Bölge serbest bölge, dolayısıyla devletin yaşananlardan habersiz olması mümkün değil. Bu, kuralsızlığa tuz biber ekiyor. Adeta işçiler arasında bölücülük yapılıyor. Özellikle Kürt işçilere yönelik ırkçı bir yaklaşım söz konusu ve bu işçiler arasında ayrım yaratmak için kullanılıyor” diye konuştu.

Atay, çalışma koşullarının düzeltilmesi için yapılan 1.5 aylık grevin sendikaların sahip çıkmamasından kaynaklı başarısızlıkla sonuçlandığını ifade etti.

TUVALETLERE GİRİŞ VE ÇIKIŞLAR KARTLA

Derya Ekin de tekstil işçisi. “Hafta tatilleri yasal olmasına rağmen tatil günümüz mesailerden kesiliyor. Haftada en az 70 saat çalışıyoruz hasta olup olmamız patronun umrunda değil, raporlu olmamız hiç değil. İşçisin ve mecbursun gelmek zorundasın  deniliyor. Küfür, hakaret, taciz şefler tarafından hemen hemen tüm fabrikalarda yaşanıyor. İş yerinde yemeklerden hamam böcekleri çıkıyor. Mutfak ve yerler pislik içinde, son derece kalitesiz malzemeler yemeklerde kullanılıyor, içme suyu olarak kuyu suyu veriyorlar. Hiçbir işçi içmiyor. Tuvaletler, lavabolar çok kirli, birçok işçi arkadaş sağlık sorunu yaşadı” diyen Ekin, müfettişlerin geleceği zaman her tarafın temizlendiğini söylüyor.  Tuvaletlere gidiş gelişlerin kartla yapıldığını, kartı şefin verdiğini dile getiren Ekin, aynı anda sadece bir kadın ile bir erkeğin tuvalete gidebildiğini kaydetti.

İşçilere tazminat vermemek için patronların yıl dolmadan işçileri işten attığını, tazminat hakkı kazananlara ise taksitle ödendiğini anlatan tekstil işçisi Bayram Koral, “Örneğin işyeri yanan Palmiye Tekstil ikinci işyerini İÇEL-2 diye açtı, buradan geçen işçilere tazminatımız ne olacak sorusuna yanıt vermiş değiller. 8-9 yıllık çalışan işçiler merakla cevap bekliyorlar. İşyerlerinde yaşanan bir diğer şey de 10 dakika işe geç gelinmesi durumunda işçilerden 2 saatlik yevmiye kesilmesi. Bu uygulamalar bazı işyerlerinde parmak sistemi, kart basmak ve puantaj uygulaması ile yapılıyor” diye konuştu.  

İŞÇİNİN BİRLİĞE İHTİYACI VAR

Hatice Aylar da 2007’de serbest bölgede yaşanan tekstil grevini yaşayan işçilerden. “O dönem fabrikalarda çalışma koşulları oldukça ağırdı. Örneğin Rebeka işçileri iki saat üç saat fabrikada uyuyarak tekrar işe başlıyorlardı. Aralarında bir hafta eve gitmeyen işçiler vardı. Serbest bölgede binlerce işçinin mücadelesini de buradaki koşullar tetiklemiştir. Çünkü koşullar diğer fabrikalarda da farklı değildi. Ücret, sigorta, yemekler, izinler, fazla mesai, sendika bütün işçilerin sorunuydu” diyen Aylar, kendisinin o zaman Megastar Fabrikasında çalıştığını, patronun işçilerin taleplerini kabul etmek yerine 40 bin siparişi geri gönderdiğini dile getirdi. Aylar, patronların işçilerin haklarını vermemek için pazarlarını kaybetmeyi bile göze aldığını dile getirdi. O zamanki koşulların hâlâ devam ettiğini belirten Aylar, işçilerin örgütlenmekten ve mücadale etmekten başka seçeneklerini olmadığını vurguladı. (Mersin/EVRENSEL)

ÖNCEKİ HABER

Emek Gençliği 6. Konferansını örgütlüyor!

SONRAKİ HABER

MİT'te bilgilendirme toplantısı sona erdi

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa