Onlara inat siyaset yapacağız!
Siyaset yapmak hayatın her alanına dair bir şeyler söylemektir bir yandan. Edebiyata, sanata, sinemaya, felsefeye vb. aklımıza gelecek her konuya dair fikirlerinin olmasıdır. Aynı zamanda siyaset ülkede olan her şeye karşı bir görüşünün, bir duruşunun olması demektir. Bugün Kürt sorunu hala savaş yöntemleriyle çözmeye &cced
Aslında anlatacağım şeyler Kurtuluş Lisesi'nde siyaset yapan öğrencilere karşı gözü kararmışlığın da bir göstergesi. Örneklerle ve yaşanan olaylarla neler olduğunu aktaracağım.
Öğreniyoruz ki okul yönetimi 3–4 öğrenciye para vermiş ve okulun tuvaletlerine yazılan yazılar, yapıştırılan stickerlar vb. yapılan ne varsa bunları yapan öğrencileri kendisine bildirmesi için. İspiyonculuğu paraya dökmüşler artık. Öğrencileri bir piyon gibi kullanan bir zihniyetin siyasetten bu kadar korkması normal değil mi? Her gün öğrencileri odalarına çekip bir ton nasihat ve tehdit savuruyorlar. Çantalar aranıyor. Okulla ne olursa en ufak olaydan en büyüğüne kadar sorumlu olarak gösteriliyor. "Geçen yılki komünistler gitti siz mi geldiniz başımıza?" vb. söylemler kullanılıyor. Yaptıkları bir diğer şey de bu bahsettiğimiz öğrencilerin konuştukları, görüştükleri isimlere yönelik bir tehdit. Kimle görüşüldüyse hemen ardından bir idareci atlıyor. "Sizle ne konuştu, sizi örgütlemeye mi çalışıyor?" vb. sorular yöneltiyor öğrencilere. 21 Aralık grevi zamanında da Kurtuluş Lisesin'nde boykot çağrısı yapıldı. Öğrenciler ciddi bir boykot çalışması yaptı ve 21 Aralık günü %80’lik bir oranda okul boşaldı. Ama grevden bir gün önce kimler tarafından tutulduğu belli olmayan öğrenciler okulun duvarına ‘Boykota katılmak terör suçudur ‘, ‘Greve katılanlara soruşturma açılacaktır ‘ vb. yazılar yazmışlar. İşte bu zihniyete inat siyaset yapmaya devam edeceğiz.
Bir diğer mesele de okul yönetiminin bizzat kendi elleriyle tuttuğu dosya. Dosya da neler mi var? Kurtuluş Lisesi öğrencilerinin Genç Hayat’a yazdıkları yazılar, Evrensel gazetesinde liseyle ilgili çıkan haberler, öğrencilerin zaman zaman çeşitli gündemlere yönelik taktıkları kokartlar vb. birçok şey. Bu dosyayı tutmak şantajın, tehdidin ta kendisidir. Her seferinde öğrencilerin önüne bu dosyayı koyuyorlar. Tabi bunlarla da yetinmiyorlar. Aile baskısını devreye sokuyorlar. Neredeyse her hafta belli başlı öğrencilerin aileleriyle görüşüp okuldan atmakla, disipline göndermekle tehdit edip bu sefer de aile üzerinden baskı yapıyorlar. Kurtuluş Lisesi'nde Genç Hayat güçlü bir şekilde dağıtılıyor. Çünkü Genç Hayat ne kadar çok insana ulaşırsa, ne kadar çok insan Genç Hayat'ı bilir, okur ve sahiplenirse sesimiz, söylediklerimiz o kadar çok insana ulaşmış demektir. Taleplerimiz, düşüncelerimiz, savunduğumuz ne varsa Genç Hayat'ta bulabiliriz. Kurtuluş Lisesi öğrencileri de bu bilinçle olabildiğince Genç Hayat'ı fazla dağıtmaya gayret gösteriyor. Bütün kademelere ve çoğu sınıfa Genç Hayat ulaşıyor. Aileleri en son çağırma nedeni de bununla alakalı biraz. Yönetim yine aileleri çağırdığında söylediği şey "Çocuklarınız örgüt adına para topluyorlar." Peki ne bu örgüt dedikleri? Ne bu toplanan para? Öğrencilerin topladığı para dağıttıkları Genç Hayat dergisinin paralarıydı. Örgütten kasıtları bu olsa gerek. Kendi sesleri olan Genç Hayat’ın paralarıydı.
Okul sürekli sivil polislerin takibinde. Ellerini kollarını sallaya sallaya okula girip çıkabiliyorlar. Sürekli yönetimle görüşüp duruyorlar. En son yaptıkları şey ise ailelerle görüşürken onlara çocukları hakkında dava açılacağını söylemeleri ve bilirkişi raporu dedikleri bir şey göstermeleri. Ailelerin bu durumdan etkilenmemesi mümkün değil tabi. Kimileri çocuklarına harçlık vermeyi kesti, kimisi her gün evi arayıp kontrol ediyor evde mi diye. Şiddet de söz konusu tabi.
Ama tüm bunlara inat Kurtuluş Lisesi öğrencileri siyaset yapmaya kararlı. Elimizden geldiği kadar, gücümüzün dayandığı yere kadar siyaset yapmaya, politik liseliler olmaya devam edeceğiz diyorlar. Belki her gün dayak yiyeceğiz, baskı görüceğiz ama faaliyetlerimize devam edeceğiz diyorlar. Kurtuluş Lisesi öğrencileri dayatılan savaşa karşı barışın sesi olabilmek için siyaset yapıyorlar. Onlar baskılara, tutuklamalara, gözaltılara karşı siyaset yapıyorlar. Bağımsız ve demokratik bir Türkiye'de yaşamak için siyaset yapıyorlar. Sınav sistemleri yüzünden artık intiharlar olmasın diye, parasız, bilimsel ve sınavsız bir eğitim için siyaset yapıyorlar. Onlar bu ülkenin öğrencilerinin politika yapmasından korkadursunlar, onlara, onların baskı ve şiddet araçlarına karşı bizler siyaset yapmaya devam edeceğiz!