12 Ocak 2012 10:21
Satı Burunucu Çalı

BİLİNDİĞİ gibi AKP Hükümetinin 12 Eylül Anayasa Referandum sürecinde “kamu emekçilerine toplusözleşme hakkı” tanınacağını öne sürmüştü. Yaklaşık 15 aydır tartışılan ve kamu emekçileri için Toplusözleşme düzenini de belirleyecek olan 4688 Sayılı Kamu Görevlileri Yasası’nda yapılacak değişiklikler hakkındaki yasa taslağı öğrendiğimize göre şu anda Başbakanlık’ta.

3 Ocak günü Bakanlar Kurulu’nda imzadan çıkarak Başbakanlığa gönderildiği söylenen tasarının akıbeti konusunda sendikaların herhangi bir bilgisi olmazken birkaç gündür AKP Hükümetine yakınlığı ile bilinen kimi gazetelerde tasarı hakkında yazılar yayınlanıyor. Anlaşılan o ki Hükümet tasarıda yaptığı değişiklikleri, tasarının son halini sendikalara vererek bilgilendirmek dururken, kimi yandaş basın yoluyla yapılmak istenenler kamuoyuna sunuluyor.

Tasarıda başından beri itiraz ettiğimiz üç önemli meselenin Bakanlar Kurulu’nda yapılacak değişiklikle netleşeceği ifade ediliyor. Bu 3 temel sorunu şöyle özetleyebiliriz.

Kamu Görevlileri Hakem Kurulu Başkanının nasıl belirleneceği, hizmet kollarına özgü ayrı bir toplusözleşme yapılıp yapılmayacağı, kapsamı, yürütülme usulü ve sonucu, yerel yönetim işkolunda yerel yönetim emekçilerini kapsayan sözleşme yapılıp-yapılamayacağı.

VAROLAN HAKKI DA GASPEDİYOR

Bu tasarı kamu emekçilerine toplusözleşme düzenlemesi olmadığı gibi, yerel yönetim emekçilerinin toplusözleşme hakkını gasp etmeyi planlamaktadır.

Bugün yerel yönetim işkolunda yaklaşık 900 belediye ve il özel idarede toplam 50 bini aşkın yerel yönetim emekçisi iyileştirme zammı, kimi yerlerde 1000 TL’yi bulan toplu sözleşme farkı alıyor. Sendikamız Tüm Bel-Sen’in imzaladığı sözleşmeler “toplusözleşme” adını alırken Bem Bir-Sen’in imzaladıkları sosyal denge sözleşmesi adını alıyor. İkisi arasındaki farklar ayrı bir yazı konusu olabilir. Ancak burada vurgulamak istediğimiz şudur ki, Hükümetin memura toplu sözleşme geliyor, müjdeli haberinin altından çıka çıka yerel yönetim emekçilerin toplusözleşme hakkının gaspı çıkmıştır.

4688 Sayılı Kamu Görevlileri Sendika yasa taslağında yerel yönetim işkolunda uygulanan toplusözleşme önce Hükümet tarafından parça parça alınmak istenmiş, daha sonra ise tasarıdan yerel yönetim işkolu tamamen çıkarılarak 2.5 milyon kamu emekçisi için tek bir sözleşme (!) öngörülmüştür.

Şimdi yeri gelmişken şu soruyu sormak gerekir. Yerel yönetim işkolunda imzalanan toplusözleşmeleri AKP Hükümeti yada herhangi başka bir hükümet mi verdi ki bugün geri almak istiyor? Oysa yalnızca ülkemiz kamuoyu değil, uluslararası hukuk mücadelesi bile bu hakkın yerel yönetim emekçilerinin kazanımı olarak kullanıldığını biliyor.

EMEKÇİ OYUNU BOZACAK

Özetle hükümet, bütün kamu emekçileri için bir toplusözleşme değil, toplugörüşme sürecinin devamını planlarken, bu planı bozan ve yıllardır toplusözleşmeyi uygulayan yerel yönetim işkolunu da aynı sürece katmak istemektedir. Ancak AKP Hükümetinin atladığı ya da önemsemediği bir nokta var ki o da yerel yönetim emekçilerinin mücadelesidir. Önümüzdeki günler yerel yönetim işkolunda önemli bir mücadele sürecine tanıklık edecektir.

Diyebiliriz ki yerel yönetimlerde yönetmeye başlayarak iktidara gelen AKP, yerel yönetimlerden başlayarak da bu iktidarını kaybedecektir. Yerel yönetim emekçileri toplusözleşme ve grev hakkını nasıl kazandıysa yine aynı biçimde mücadele ederek koruyacaktır.  

(*) Tüm Bel-Sen Örgütlenme Sekreteri

EVRENSEL'İNMANŞETİ

Yüksek voltajlı teşvik

Yüksek voltajlı teşvik

Erdoğan-Şimşek programıyla emekçilerin bir ayı daha gıdaya gelen yüksek zamlar ve eriyen ücretlerle geçti. Özelleştirmelerle ihya edilen sermaye gruplarına ise sadece bir ayda ‘üretmedikleri elektrik’ için 1 milyar lira teşvik verildi. Sanayi patronları da çalıştırdıkları her kadın işçi için devletten artık daha fazla teşvik alacak.

BİRİNCİSAYFA
SEFERSELVİ
2 Mart 2025 - Sefer Selvi

Evrensel'i Takip Et