Nihayet Başbakanlık arşivleri açıklandı. Böylece erişilmesi yasak olan Dersim Katliamı ile ilgili belgeler bugün kamuoyuna açık.
Star Gazetesi birkaç gündür 350 belgeden oluştuğu belirtilen gizli arşivlerden bir seçki sundu. Yaşar Taşkın Koç tarafından hazırlanan dizide yer alan belgelerin diğerlerine göre önem derecesi nedir bilmiyoruz. Ama sunulan seçkide yer alan belgeler herşeyi ayan beyan ortaya koyuyor zaten.
Bu belgelerde yer alan bilgilerin bir kısmına vakıf olmakla beraber yine de tekrar okudum.
Sunulan belgelere ilişkin dikkat çekmek istediğim daha çok 4. belgeyle ilgili...
‘Bütçe olsa ilk operasyon 1932’de yapılacaktı’ başlığıyla sunulan belge, dönemin Milli Savunma Bakanı Zeki Apaydın’ın Başbakan İsmet İnönü’ye gönderdiği ‘çok mahrem ve acele’ başlıklı yazısı hakkında. Yazıda 1932’de Dersim’e harekat düşünüldüğü, ancak bütçe yetersizliğinden yapılamadığı belirtiliyor. Belgede yer alanlar, harekatın 1930’larda yapıldığına işaret ediyor. Nitekim bu duruma diziyi hazırlayan Koç tarafından da dikkat çekiliyor.
Ama gerçekte böyle bir planlamanın çok daha eskiye dayandığı, gecikmenin zaman ve koşullarla ilgili olduğu kesindir.
Neye dayanarak?
24 Eylül 1925 tarihli ‘Şark Islahat Planı’na dayanarak tabii ki...
Şark Islahat Planı’nın altında Cumhurbaşkanı olarak Mustafa Kemal (Atatürk), Başbakan olarak İsmet İnönü, Adalet Bakanı olarak Mahmut Esat (Bozkurt) ile kabinenin diğer üyelerinin imzası var.
Planın kimi maddeleri Dersim ile ilgili tutumu net bir şekilde ortaya koyan ve bugün için de önem taşıyan belirlemelerle dolu.
Örneğin bir maddede “Dersim Kürtlerinin Sivas’ın batısındaki alanlara kaydırılması” kararlaştırılıyor.
Şark Islahat Planı’nın bir diğer maddesinde ise, bir çok kent ve merkezin arasında Dersim’in Hozat (o dönem merkezdir), Çemişgezek, Ovacık ve Çarsancak (Mazgirt ve Pertek’e kadar uzanıyor) da sayılarak; adı geçen yerleşim yerlerinde Kürtçe’nin konuşulması yasaklanıyor.
O gün bu gündür plan uygulamada anlaşılan. Örneğin aralarında Kürtçe’nin bulunduğu bir çok dil ile iletişim kararı alan Sur Belediye Başkanı cezalandırıldı. Yine KCK Davası’nda Kürtçe savunma talebi/duruşu mahkemece reddedilirken Kürtçe ‘bilinmeyen/anlaşılmayan bir dil’ olarak kayıtlara geçti.
Üzerinde durmak istediğim diğer nokta, belgeye de yansıyan 1932’de yapılması düşünülen harekatın maliyetiyle ilgili.
Belgeye göre 1932’deki bütçe 170 milyon lira. Bunun yüzde 30’u borç ödemesine, yüzde 30’u savunma harcamalarına. Dersim harekatının maliyeti 2 milyon lira. Anlaşılan odur ki; Kürt kimliğini yok etmeye yönelik yaklaşım bu güne uzanıyor.
Aradan 85 yıl geçmiş; yıl 2012. Türkiye Kürt meselesini güvenlik ve askeri yöntemlerle çözmek iiçin bütçesinin önemli bir payını yine savunma ve güvenliğe ayırdı.
(*) 1 No’lu F Tipi Kapalı Cezaevi/Kocaeli
Evrensel'i Takip Et