GÜNCEL

JİTEM isimli örgüt doğuda terör estirirken, resmi ağızlar “JİTEM diye bir örgüt yoktur” diye defalarca açıklama yaptılar.
Şimdi Emekli Albay Arif Doğan JİTEM’ i ben kurdum diyor. Kuruluş tarihi olarak 1983 rakamını telaffuz ediyor. Söylediğine göre sekiz sene de başkanlığını yapmış. 1990 da başkanlığı Veli Küçük’ e devrettiğini açıklıyor. Ve bu örgütün tanınan isimleri Veli Küçük, Cem Ersever’ in de bu örgüt içinde olduğunu söylüyor.
Şimdi gazetecilerin 15-20 yıl önceki gazeteleri tarayıp “JİTEM diye bir örgüt yoktur” diyenlere tekrar sorması gerekir “neden yalan söylediniz?” Gazetecilik savcılık tarafından dosyaya konulan belgeleri yayınlamak değildir sadece. Kimler JİTEM yok demiş? Neden yalan söylemişler? Devletin resmen kurulmuş bir örgütü kamuoyundan saklanabilir mi?
Tabii, JİTEM hakkında da özel bir çalışma gerekiyor. JİTEM’ de Arif Doğan, Veli Küçük ve Cem Ersever’ den başka daha kimler vardı? Bunların görev yaptığı yerler ve tarihler ile, o bölgedeki faili meçhul cinayetler hangileriydi? Yukarıda ismi geçen JİTEM’ ciler ve diğerlerinin mal varlıkları nedir? Niye Arif Doğan’ın kızını D…..Holding’ in başkanı A….Ş karşılıksız burs vererek ABD’ de okutuyor?
Emekli bir Albay’ın deposundan neden esrar çıkıyor? Emekli Albay “uyuşturucuyu yem olarak kullanırdık demiş”, emekli olmasının üzerinden yirmi seneye yakın zaman geçmiş bir JİTEM elemanı hala neyi yemliyor? Emekli bir albay, şimdi cezaevinde olan bir mafya şefi ile neden abi kardeş gibi oluyor? Daha önce de bir MİT yöneticisi başka bir mafya şefinin abisi gibiydi. Kontrgerillacılık, mafyacılığının abisi mi oluyor?
Bunlar araştırıldığı zaman, derin devlet, kontrgerilla vs. adı ne olursa olsun o faşist örgüt ortaya çıkar. Bunun için savcı olmaya gerek yok. Gazeteciler dahi bunları ortaya çıkarabilir. Zaten ortaya çıkan her yeni ilişki için bazı gazeteciler “ biz bunu daha önceden biliyorduk” demiyor mu?
Faşist “derin” çetelerden Türkiye halkını kurtarmak için gazetecilere çok büyük görev düşüyor.
AKP, “derin devlet” ile anlaştı. Bu açık. Örneğin JİTEM’ in üzerine AKP gitmeyecek. MİT’ in üzerine, polisin üzerine, askeri istihbaratın üzerine gitmeyecek.
Son otuz yılın bütün pisliklerini Veli Küçük ile Doğu Perinçek yapmadı herhalde?
JİTEM Kürt Sorunu ile ilgili olarak devlet tarafından kurulan bir örgüttür. Bin operasyon, binlerce faili meçhul cinayet, köy boşaltmalar, adam kaçırmalar, işkenceler, dışkı yedirmeler, uyuşturucu kaçakçılığı, şantaj vb. pek çok suç ile JİTEM’ in irtibatlı olduğu iddia edilmektedir.
Susurluk sırasında Veli Küçük’ ün başını çektiği JİTEM, Mehmet Eymür’ ün başını çektiği MİT ve Mehmet Ağar-Korkut Eken-İbrahim Şahin ekibinin başını çektiği polis istihbaratının Kürt Sorunu ile ilgili çalışmalar yaptığı yine bir polis olan Hanefi Avcı tarafından mahkemelerde ve basına açıklandı.
Şimdi döndük yine aynı noktaya.
Bu kez örtülmesine izin vermeyelim.
Kamil Tekin Sürek