21 Ağustos 2008 01:00

Türkiye Sinema Emekçileri Sendikası (Sine-Sen), başlattığı belgesel çalışması ile sinema sektöründeki emek mücadelesini anlatacak. Belgesel çalışması için Kültür Bakanlığı’nın çok komik bir fon sunduğunu belirten Sine-Sen Genel Başkanı Yusuf Çetin, olanaklarını zorlayarak böyle bir çalışmaya başladıklarını ifade etti.
Sine-Sen, sinema sektörünün örgütlenme tarihini anlatan ve 1960’lardan bu yana geçen süreci konu edinen uzun metrajlı belgesel çalışmasına başladı. Sine-Sen çalışanları, emek mücadelesine ilişkin yazılı ve görsel doküman olmamasından dolayı ciddi bir sorumluluk yüklendiklerini ve belgeselin önemli bir çalışma olduğuna vurgu yaptı. Sine-Sen Genel Başkanı Yusuf Çetin, sinema sektöründe yarınlara bırakılması gereken belgesel çalışmalarının olması gerektiğine vurgu yaparak, “Yarınlara bırakmamız gereken bir belgesel çalışmasını kendimizde bir sorumluluk olarak kabul ediyoruz” dedi.
Türkiye’de çok kültürlülük ve çok dilliliğin kabul edilmesi gerektiğini söyleyen Çetin, şunları kaydetti: “Bu gün yaşananlar ortada. Bu ülke birçok çatışmaya ev sahipliği yapıyor. Bunun en önemli hedefi Kürt sorunu ile ilgili bir çatışmadır ki bu çatışmayı yaratan Türkiye Cumhuriyeti’dir. Bunların bir anlamda günümüzün ayıbı olduğunu söyleyebilirim. Bu ülkede çok kültürlülük ve çok dillilik kabul edilip geliştirilmeli. Barış içinde yaşamanın bir yolu aranmalı.’
Sanatın sansürlendiğine de işaret eden Çetin, ‘Sinemanın dünden bugüne gördüğü sansürün zaman zaman sanat alanında da yaşandığını görüyoruz. Özgürce bir şeylerin dillendirilmemesi çok kültürlülüğe indirgemiş olması kabul edilebilecek bir durum değildir. Çok kültürlülük adına çok şey söylememiz gereken birçok şey varken söyleyemiyoruz. Bu ayıbı bir an önce gidermeliyiz” diye konuştu. Kültür Bakanlığı’na hazırlamış oldukları çalışmayı sunduklarını ve belli bir bütçe aldıklarını dile getiren Çetin, “Bize verilen çok komik bir rakamdı, onunla sağlıklı bir şeyler ortaya çıkarmamız mümkün değildi. Ancak biz kendi aramızda olanaklarımızı zorlayarak imkanlarımızı seferber edip belgesel çalışmamıza başladık” dedi.
Yazılı ve görsel doküman yok
Belgeselin Senaristi Orhan Güneşdoğmuş, projenin 12 Eylül’den sonra iade DİSK arşivlerinden elde edilen belgelerinin incelenmesi ile ortaya çıktığına değindi. Sine-Sen’in 30 yıllık bir tarihi olduğunu ancak sendikanın tarihine ilişkin yazılı ve görsel dokümanlara ulaşamadıklarına da vurgu yapan Güneşdoğmuş, “Arşivlerde kitapların, belgelerin düzeltilmesini yaparken, gazete kupürlerinden, sendika ve disk bildirilerinden derlediğimiz birçok veri elimizdeydi. 30 yıllık tarihi arşivin belgesel çalışması esnasında elimizde olmaması büyük bir eksikliktir” dedi. Güneşdoğmuş, belgesel çalışması ile ilgili 1960’lar ve 12 Eylül’den bu yana meydana gelen sendikal çalışmalarda yer almış sinemacılarla görüştüklerini kaydetti.
Görsel tarihin önemine işaret eden Güneşdoğmuş, “Siyasal, ekonomik ve sendikal anlamda böyle bir çalışma gerekliydi. Tarihin aktarılması önemlidir, bugün belki de sektörün içerisinde yaşadığı sorunlar, geçmişten çok fazla ders alınamamasından, tarihin çok fazla sorgulanamamasından kaynaklanmaktadır. Kazanımların elde edilmesi için tarihin değerlendirilmesi gerekiyor” dedi.
Sine-Sen Örgütlenme Uzmanı ve Koordinatörü Zafer Ayden ise, bundan önceki sinema deneyimlerini sendikal alanda yaşanan hak arama mücadelelerini ve sinemanın sözlü arşivlerini tarayarak projeye başladıklarını söyledi. Belgesel çalışması için ellerinde olan imkanlarının kısıtlı olduğunu söyleyen Ayden, “Malzeme ve ulaşım gibi çeşitli sıkıntılarımız var. Elimizdeki kısıtlı olanakları en geniş çerçevede en kısa sürede, en olumlu ve en verimli şekilde yapmaya çalışıyoruz” dedi. Ayden ayrıca, hazırlayacakları belgesel çalışmasının sinema sektörü için çok önemli bir arşiv çalışması olacağını da sözlerine ekledi. (İstanbul/DİHA)

Evrensel'i Takip Et