04 Ağustos 2008 00:00
Hayatı kapatmak
Yine aynı süreklilik, aynı klişe, kendinden olmayana karşı duyulan tek tepki; susturmak... Hayat Televizyonunu susturduklarını sanıyorlar; suskunluğunda koca bir sesi barındırdığını görmeden
Yine aynı süreklilik, aynı klişe, kendinden olmayana karşı duyulan tek tepki; susturmak... Hayat Televizyonunu susturduklarını sanıyorlar; suskunluğunda koca bir sesi barındırdığını görmeden. Neden susturulduğu hakkında tek bir satır yargı kararı olmadan... Ama biz biliyoruz ki Hayat Televizyonu özgürce haber yayınladığı için, özgürce program yaptığı için ve özgürce şarkılar yayınladığı için kapatıldı. Lütfen iyi düşünün; sizce bu gibi şeylerin yapılması mümkün değil mi?
Ama bizler bu durum karşısında dilimizin döndüğünce düşüncemizi haykıracağız, haykırdığımızı savunacağız. Çünkü yasaklanan kitabın, sansürlenen gazetenin, karartılan TVnin düşüncemize, beynimize, dilimize takılan birer zincir olduğunu biliyoruz. Hayatı karartmak aydınların susturulmasıdır, köylünün mahsulüne el koymaktır, sevgiyi darağacında kaderine terk etmedir. Bence Hayatı karartmak, gerçek demokrasiyi yok saymaktır ama bizler tüm bu değerler adına Hayatımıza sahip çıkacağız. Ülkemizde bu gibi şeyler gelenek haline geliyor; her gün birileri kendine ucu dokununca demokrasiiiiii diye bağıracak ama sıra başkasına gelince, sağır ve dilsizleri oynayacaksınız: bu böyle gitmez! Bizler her zaman güneşlerin doğmasını ve aydınlık bir geleceğin gelmesini bekleyecek ve umudumuzu kesmeyeceğiz.
Sibel Sezgin 7. sınıf öğrencisi