04 Ağustos 2008 00:00

Çıtayı yükseltmek

Uluslararası sermayenin Türkiye’deki taşeronu olan IMF ve DB’nin göz bebeği olan işçi düşmanı AKP Hükümeti’nin, biz işçi ve emekçilere yönelik saldırılarının yoğunlaştığı bir dönemden geçtiğimizi hepimiz bilmekteyiz

Paylaş

Uluslararası sermayenin Türkiye’deki taşeronu olan IMF ve DB’nin göz bebeği olan işçi düşmanı AKP Hükümeti’nin, biz işçi ve emekçilere yönelik saldırılarının yoğunlaştığı bir dönemden geçtiğimizi hepimiz bilmekteyiz.
Sistemin siyasetçileri ve onların ikiyüzlü politikalarına karşı, biz işçi ve emekçilerin siyasetini ve emeğin politikasını yapan; sınıfın kendi çıkarlarını gözeterek gerçekleri, sunma iddiasıyla yola çıkan; bu iddiaları kısa zamanda kanıtlayan aydın, yazar, sanatçı, ilerici, demokrat ve en önemlisi biz işçi ve emekçiler, ezilen halk yığınları öncülüğünde kurulan bir TV kanalıydı Hayat... Bu televizyon; milyonerlerin değil, milyonların televizyonu olma iddiası ile kurulan Hayat Televizyonu’dur. Kısa zamanda biz işçilerin beğenisini ve güvenini kazanmıştır. Emekçilerin mücadelesinden Kürt sorununa; kadınların sınıfsal, ulusal ve cinsel sömürüsünden gençliğin sorunlarına, kütür sanattan doğaya kadar hemen her konuda sermaye medyasının tam tersine, bilimsel ve gerçek yayıncılık ilkesinde yayın yapan Hayat Televizyonu’nun yayını, yasadışı korsan bir şekilde durduruldu.
Aslında AKP ve temsil ettiği sermaye sınıfının çıkarlarından bakarsak, son derece doğal bir durum; çünkü televizyonumuz, biz işçi ve emekçilerin iktidar mücadelesindeki en önemli araçlardan birini oluşturuyordu. Yapılan bu saldırı Hayat Televizyonu’nun yanı sıra kurucusu olan biz işçilere ve emekçilere de yöneliktir.
Hayat Televizyonu’nun ekranının karartılmasının ardından yurdun dört bir yanında işçiler, emekçiler, aydın ve yazarlar başta olmak üzere toplumun her kesiminden Hayat Televizyonu’nu sahiplenen eylem ve etkinler yapıldı ve yapılmaya devam ediyor. Bunlardan biri de biz tersane işçilerinin Esenyalı Mahallesi’ndeki çalışmamız oldu. 25 Temmuz Cuma günü tersanelerde çalışan beş arkadaşımızla beraber mahalledeki emekçilere Hayat Televizyonu’nun yayınının neden karartıldığını anlattık, hem de dayanışma için imza toplayıp elimizdeki kumbaralarla emekçilerden bağış topladık. Bu çalışmayı ilk gün bir buçuk saat sürdürdük, toplanan bağış belki az oldu ama önemli olan Hayat Televizyonu’nun neden karartıldığını emekçilere anlatmak ve bunun yanı sıra ülkedeki siyasal ve ekonomik meseleleri bununla birleştirip emeğin politikasını yaparak uzun ve kısa vadeli hedefler üzerinden çalışmalarımızın derlenip toparlanmasını ve ileriye dönük atacağımız adımların altyapısını oluşturmaktadır.
Televizyonumuzun kapatılması elbette biz işçiler için kötü bir durumdur; fakat bizler bu durumu, AKP’nin sahte demokratlığını ve ikiyüzlü politikalarını göstermesi bakımından, televizyonumuzun sahiplenilmesi için bir fırsata dönüştürebiliriz. Böylece diğer il ve ilçelere de örnek oluruz, o nedenle sermayenin saldırılarına hükümetin politikalarına karşı, Hayat Televizyonu için yaygın ve örgütlü mücadele ederek çıtayı yükseltmemiz ve bunun yanı sıra gazetemiz Evrensel’i daha iyi kullanmamız gerektiği bilinci ve duygusu ile hareket etmeliyiz.
Tersane işçisi Önder Çağlar
(Tuzla/İSTANBUL)
ÖNCEKİ HABER

Hayat’ı kapatmak

SONRAKİ HABER

Gökçek hacizden ‘yasayla’ kurtuldu

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa