NABIZ
Merhaba! Bugün bir örnek olgu üzerinden bir tartışma yapmak istiyorum. Onun için uzunca bir alıntı yapacağım:
Ata Soyer
Merhaba! Bugün bir örnek olgu üzerinden bir tartışma yapmak istiyorum. Onun için uzunca bir alıntı yapacağım:
Manisanın Salihli ilçesinde yaşayan bir çocuk annesi ev hanımı S.K, emekli öğretmen eşi K.K. ile birlikte gözündeki katarakttan kurtulmak için DEÜ Tıp Fakültesi Hastanesine geldi. Rahminde kist bulunan Ü.B. ile ayrı sedyelerde yan yana yatan Knın üzerine yanlışlıkla Bnin, Bnin üzerine ise Knın dosyası konuldu. İddiaya göre kadın doğum uzmanı doktor da hiç ismini sormadan S.Kyı ameliyata aldı. Knın rahmi alınıp kasığına dikiş atıldı. Aynı dakikalarda göz doktorları ise Ü.B'nin kendi hastaları olmadığını fark edip tüm servisleri dolaşarak hastalarını aramakla meşguldü. K, Kadın Doğumun kullandığı ameliyathanede rahmi alınmış ve dikiş atılırken bulundu. Olay hastane yönetimine bildirildi ve tıp fakültesi hastanesi başhekimi ve diğer yöneticiler büyük panikle ameliyathaneye koştu...
Hastane yöneticileri, korkunç hatanın Kadın Doğum Bölümü tarafından S.K. ve yakınlarına açıklanmasını istedi. Derhal, ameliyatı yapan kadın doğum uzmanı ile anestezi uzmanı açığa alınarak haklarında soruşturma başlatıldı.
Konuyla ilgili olarak DEÜ Rektörlüğü ve Tıp Fakültesi Dekanlığı ayrı ayrı soruşturma başlattı. Bir daha benzer bir olay yaşanmaması için de hastalara bileklik takılması kararı alındı. Olayın ardından bir açıklama yapan Başhekim Gidener, Bu olay hepimizi gerçekten çok üzmüştür. Ameliyatı gerçekleştiren uzman doktorumuz ile anestezi uzmanımız açığa alındı dedi .
Bu arada rektörlük, yanlışlıkla rahmi alınan S.K. ve ailesinden yazılı olarak özür diledi. Toplam 10 kişi hakkında soruşturma yapıldığını duyuran DEÜ Rektörlüğünün konuyla ilgili yaptığı yazılı açıklamada, Hastamız ve yakınlarından özür diliyor, böylesi bir hataya sebep olanlara en ufak bir müsamaha gösterilmeyeceği ve bu sorumsuzluğun kurumumuzda cezasız kalmayacağını bir kez daha vurgulamak istiyoruz denildi.
Açıklamada, olayla ilgili 10 kişi hakkında soruşturma başlatıldığı ve direkt sorumluluğu bulunan 4 doktorun işten el çektirildiği, ayrıca hastane içindeki soruşturma devam ederken adli soruşturma sürecinin de başlatıldığı bildirildi. K. ailesi ise konuyu mahkemeye taşıyıp taşımamak konusunda kararsızlığını sürdürürken, anne S.Knın iyileştikten sonra aynı hastanede yapılan hata nedeniyle yaptıramadığı göz ameliyatını da yine DEÜ Hastanesinde olacağı belirtildi .
Dokuz Eylül Üniversitesi (DEÜ) Tıp Fakültesi Hastanesinde katarakt ameliyatı olacak hastanın rahminin alındığı haberi, kamuoyunda büyük yankı uyandırdı. DEÜ Tıp Fakültesi Hastanesi Yönetimi, kadın doğum uzmanı ve anestezi uzmanı ardından iki kadın doğum asistanı da görevden uzaklaştırdı...
DEÜ Rektörlüğünden yapılan açıklamada da hastane yönetiminin adli sürecin başlamasını sağladığı belirtildi. Rektörlük açıklamasında, Üniversitemizin gözbebeği olan ve dünya standartlarında başarılara imza atan hastanemizde böylesine üzücü bir tablonun yaşanması, tüm Dokuz Eylül Üniversitesi camiasında çok büyük üzüntü yaratmıştır. Hastamız ve yakınlarından özür diliyor, böylesi bir hataya sebep olanlara en ufak bir müsamaha gösterilmeyeceği ve bu sorumsuzluğun kurumumuzda cezasız kalmayacağını bir kez daha vurgulamak istiyoruz denildi...
Yaşanan olayın çok ciddi olduğunu dile getiren İzmir İl Sağlık Müdürü Mehmet Özkan, Yaşanan olay çok can sıkıcı ve üzücü. Ancak bizim üniversitelere müdahale etme yetkimiz yok. Hiçbir doktorun böyle bir şeyi bile bile yapmış olacağını sanmıyorum. Ama suçlular cezasını çekmeli diye konuştu .
DEÜ Tıp Fakültesinde yaşanan olayın kan dondurucu cinsten olduğunu belirten İzmir Tabip Odası Yönetim Kurulu Başkanı Dr. Suat Kaptaner ise Dokuz Eylül Üniversitesindeki olayda soruşturma tamamlandıktan sonra dosyayı biz de incelemeye alıp, İzmir Tabip Odası Onur Kurulu toplantısıyla suçlu olduğu tespit edilen doktorlarla ilgili soruşturma başlatacağız. Yapılan ihmaller doğrultusunda suçlu olan doktor veya doktorlar hakkında ya geçici men cezası vereceğiz ya da sorumluluk alanımızda bulunan Ege Bölgesinde bir daha çalışamaz kararı çıkartacağız. Kurul, gerek görürse dosyayı Türk Tabipleri Birliği Onur Kuruluna gönderebilir. Tabii ki olay mahkemeye yansırsa, mahkeme bilirkişi görüşlerinin ardından sorumlu doktorlar hakkında maddi tazminat ve meslekten ihraç kararı verebilir. Biz soruşturmanın tamamlanmasını bekliyoruz açıklamasında bulundu.
Evet, çok çarpıcı bir olay. Türkiye tıp ortamında herkesin başına gelebilecek de bir olay. Hasta hakları açısından durum nasıl görünüyor? Hekim hakları ve çalışma koşulları açısından, bu olay nasıl değerlendirilebilir? Bir büyük hastanede, üstelik Türkiyenin en büyük üniversite hastanelerinden birinde böyle bir olayın yaşanması, nasıl açıklanabilir? Hatayı yapan hekimlerle ilgili yapılan uygulamalar, haklı ve yeterli midir? Olayın -habere yansıyan- aktörlerinin tutumlarını nasıl değerlendiriyorsunuz? Bu tür olayların, sıradan vatandaşların başına gelmemesi için neler yapılabilir?
Sorular artırılabilir, siz de ekleyebilirsiniz. Ama derdim, bu olayın tartışması üzerinden Türkiye tıp ortamının temel dinamiklerini sizlerle istişare etmek. Buyurun, top sizde!.. Yanıtlarınızı bekliyorum. Gelen yanıtlar ışığında, bu olayı birlikte değerlendirmeye çalışalım.