04 Ağustos 2008 00:00
Festival tüm coşkusuyla sürüyor
Munzur Kültür ve Doğa Festivali, konserler, paneller ve imza kampanyaları ile devam ediyor
8. Munzur Kültür ve Doğa Festivalinin 3. gününde verilen konseri 20 bin kişi izledi. 8. Munzur Kültür ve Doğa Festivalinin dünkü programı Atatürk Stadyumunda verilen konserle devam etti. Mehmed Uzuna atfedilen konserde Hayat Televizyonunun kapatılma kararı sanatçılar tarafından protesto edildi. Konserde ilk sahne alan Metin Kahramanın seslendirdiği parçalar büyük beğeni topladı.
Almanya Sol Parti Milletvekili ve Sol Parti Kurucusu Hüseyin Kenan Aydın kısa bir konuşma yaptı. Kenan, Türkiyede farklı kimlik ve inançların baskı altında asimile edilmeye çalışıldığını belirterek, Bizler Alevi kimliğinin yasal güvence altına alınmasını istiyoruz. Devlet yöneticilerine sesleniyorum; insanları aç bırakmayın, kültürsüz bırakmayın dedi. Konuşmanın ardından Grup Mahabat sahne alarak, söylediği Kürtçe ezgileriyle kitleyi coşturdu. Gecede konserler Grup Munzurun söylediği şarkılarla devam etti. Grup üyeleri Hayat Televizyonunun gerekçesiz bir şekilde kapatıldığını belirterek sansüre karşı kararlı bir mücadele vermenin gerekliliğine dikkat çektiler. Sanatçı Ferhat Tunç dinleti vermeden önce kısa bir konuşma yaptı. Munzur Kültür ve Doğa Festivalinin Tunceli için önemine dikkat çeken Tunç, Dersim İsyanı önderlerinden Seyit Rıza ve arkadaşlarının mezar yerlerinin belirlenmesi için başlatılan imza kampanyasına değindi. Tunçun söylediği şarkılarla gece son buldu. (Tunceli/EVRENSEL)
Türkiyede Alevilik paneli
Festival kapsamında gerçekleştirilen Türkiyede Alevilik konulu panelde AKPnin Alevi politikasını çok tehlikeli bir boyutta sürdürdüğüne dikkat çekildi. Prof. Dr. Büşra Ersanlının yönettiği panele, konuşmacı olarak Özgür Demokratik Alevi Hareketi Dönem Sözcüsü Ergin Doğru, Alevi Kültür Derneği Başkanı Ali Kenanoğlu, Yazar-Şair Doğan Munzuroğlu ve AABF 2. Başkanı Hıdır Temel katıldı. Panelde ilk sözü alan Doğan Munzuroğlu, genel bir Alevilik betimlemesi yaptı. Kirvelik, müsaiplik, cem, cıvat gibi Alevilik inancı içinde yer alan sayısız terimi tanımlamaya çalışan Munzuroğlu, Anadolu Aleviliği ve Bektaşilik arasındaki ilişkileri de değerlendirdi.
Ergin Doğru ise tarihten beri sürdürülen asimilasyon politikalarını ve günümüz Aleviliğinin Kürt hareketiyle olan ilişkisini değerlendirdi. Devletin Türk İslamcı anlayışıyla Alevileri bir yere oturtmaya çalıştığını belirten Doğru, Cumhuriyetin tek din, tek dil, tek kimlik siyasetini hatırlatarak, asimilasyon çabalarının doğrudan devlet eliyle gerçekleştirildiğini ifade etti. Aleviliğin Şiileştirme ve Sünnileştirme şeklinde iki ayrı koldan asimilasyona tabi tutulduğunu belirten Doğru, bunun da laiklik söylemi adı altında yapıldığına dikkat çekti. Laiklik söyleminin Türkiyede asimilasyon aracı olarak kullanıldığını dile getiren Doğru, Aleviler de bunu bir kurtuluş olarak gördükleri için Cumhuriyet tarihi boyunca CHPye yedeklenir pozisyona gelmiştir dedi. Doğru, Alevilerin Türkiyenin temel demokrasi sorunu olan Kürt sorunundan uzak tutulmaya çalışıldığını belirtti. O nedenle Alevilerin Kürt sorununun devlet algısında olduğu gibi bir terör sorunu olarak değerlendirdiğini belirten Doğru, Örneğin sadece Dersimde binlerce köy yakıldı. İnsanlar yerlerinden edildi. Kürtlerin bu doğal haklarını nasıl görmezden gelebiliriz? Kürt sorununda nasıl bağımsız ve kayıtsız kalabiliriz? dedi.
AKP iktidarıyla birlikte Aleviliğin tamamen değiştirilmeye başlandığını belirten Kenanoğlu ise Son zamanlarda artık altı cemevi üstü cami olarak inşa edilen cemevleri söz konusu. Biz bunun, cemevlerinin İslamiyetin bir alt tarikatı olarak algılanması için hazırlandığını düşünüyoruz dedi. (Tunceli/EVRENSEL)