Bir yılda 23 şüpheli kadın ölümü

Bağlar Belediyesi, Bağlar Kadın Kooperatifi ve Sigrid Rausing Trust Vakfı tarafından yürütülen “Namus Cinayetleri ve Kadın İntiharlarını Araştırma Projesi”nin raporu açıklandı. Rapora göre 2007 yılı içerisinde 35 olay meydana geldi. Bunlardan 25’ine ulaşma imkanı oldu. 25 olayın 18’i intihar, 5’i cinayet. 25 olayın 23’ü ölümle sonuçlandı, 2’si ağır teşebbüsle kurtuldu. Bağlar Belediyesi Konferans Salonu’nda düzenlenen final toplantısında rapor, Proje Koordinatörü Ayşe Gökkan tarafından açıklandı. Verilerin yanı sıra ‘namus cinayetlerinin’ genel kanının aksine, en çok Marmara Bölgesi’nde işlendiğine dikkat çekildi.
‘İntiharlar’ yoğun
Rapora göre ölümlü olayların 18’i intihar, 5’i cinayet olarak gerçekleşti. Yaşamını yitiren 23 kadından dördünün “kesin” cinayetle (biri kardeşi, üçü de eşleri tarafından öldürüldü), ikisi cinayet şüphesi (ancak kayıtlara biri kazara karanlıkta kimin elinde silahın patladığı görülmediğinden, biri de intihar olarak geçti), beşi tehditle intihara sürüklenme, 13’ü farklı şiddet yöntemleri altında intihar olarak yansıdı. 25 kadından 4’ü resmi ve sivil kurumlara başvuruda bulundu. Bunlardan 2’si polis karakoluna başvurduktan sonra eşleri tarafından katledildi. Bir diğer kadın, sığınma evine başvurdu, kalma süresi tamamlanmak üzereyken ilaçla intihar etti. Nişanlısı tarafından silahlı saldırıya uğrayan bir kadın da hem İHD’ye hem de savcılığa suç duyurusunda bulundu. Ancak tutuklanan olmadı.
Marmara ilk sırada
Toplantıda konuşan Bağlar Belediye Başkanı Yurdusev Özsökmenler, ölüm tehdidi alan iki kadının karakola başvurduğuna, ancak bu kadınların hiçbir önlem alınmadan evlerine gönderildiğine ve daha sonra cinayete kurban gitmelerine dikkat çekti. Yapılan araştırmalarda namus cinayetlerinde Marmara Bölgesi’nin ilk sırada olduğunu hatırlatan Özsökmenler, “Kadından Sorumlu Bakan Nimet Çubukçu’nun açıklamasına göre namus saikiyle işlenen cinayetlerin yüzde 19’u Marmara Bölgesi’nde. Yine yüzde 19’la Ege ikinci sırada, Güneydoğu üçüncü, Akdeniz dördüncü sırada. Bunun şovenizm ve ırkçılığı körükleyecek şekilde sadece Kürtlere mal edilmesine karşı çıkıyoruz” dedi. DTP Diyarbakır Milletvekili Gültan Kışanak ise devlet kurumlarının üzerine düşeni yapmadığını dile getirerek, “Hâlâ şiddet gören kadını ‘Kocandır sever de döver de’ diyerek eve gönderen emniyet görevlileri var. Görevini yerine getirmeyen savcılar var. Bu nedenle kadınlar yaşamını yitiriyor” diye konuştu. (Diyarbakır/EVRENSEL)