14 Haziran 2008 00:00
İnaydaki giz gerçek mi?!..
Kışladağ Altın Madenine karşı yıllardır direnen İnay köylüleri önceki gün Hayat Televizyonu Çepeçevre Yaşam programı ekibini ağırladı.
Kışladağ Altın Madenine karşı yıllardır direnen İnay köylüleri önceki gün Hayat Televizyonu Çepeçevre Yaşam programı ekibini ağırladı. Geçmişi 2.800 öncesine, Likya Uygarlığına giden köyün kemerli köprüsünden geçtikten sonra ulaşılan 7 oluklu tarihi çeşmesinin avlusunda, dut ağaçlarının gölgesinde yapılan çekimlere köylülerin ilgisi yoğun oldu.
Son üç dört yıldır Bergama köylülerinin altın madenine karşı örnek olmuş mücadelelerinin bir benzerini veren İnaylılar da yargı kararlarının uygulanmamasından doğan hayal kırıklıklarını gizlemiyorlar. Aynı Bergamada olduğu gibi, hukuk mücadelesini kazanmalarına rağmen hükümetin madenci şirketten yana tavır takınması nedeniyle madenin çalışmasını önleyemeyen köylüler, kameralar aracılığı ile yaşam haklarına saygı gösterilmesini istiyorlar. Her gün diken üzerinde, siyanürle zehirlenme endişesi yaşadıklarını aktaran köylüler, bu endişelerini bir anlamda haklı çıkaran sakat ve ölü kuzu doğumlarının da sürdüğünü belirtiyorlar. Eski milletvekili Ural Köklü geçtiğimiz günlerde yağan yağmur sonrası Eşmede 2006 yılındaki siyanür zehirlenmelerine benzer zehirlenmelerin tekrar görüldüğünü anlatırken, köylüler en yakınlarına bile duyurmak istemedikleri bir gizi taşıyorlar. İnayda özellikle kadınlar, bu gizin fısıltı halinde dolaşmasının yarattığı korkunun büyüklüğünü gizleyemiyorlar
Kabus gerçek mi oluyor?
Toplantıda ilk olarak konuşan İnay Vicdan Hareketi Sözcüsü Muammer Sakaryalı Danıştay 6. Dairesinin Kışladağ Altın Madeni ile ilgili verdiği yürütmeyi durdurma kararının hala geçerli olduğunu belirterek, buna rağmen madenin yeniden açılarak çalışmaya başlamasını ülkeyi yönetenlerin hukuk tanımazlığı yüzünden olduğunu söyledi. Sakaryalı Kışladağ altın madeni yasadışı çalışıyor, hükümet ve Tüprag şirketi yetkilileri hukuksuzluğu meşrulaştırmaya çalışıyor dedi. Köyün eski muhtarı Mehmet Türel köylülerin siyanür korkusu nedeniyle kendi ürettikleri ürünleri yiyemez duruma geldiğini belirterek, hayvanlarının da bu sene yüzde 80-90 lara varan oranlarda ölü ve sakat doğum yaptıklarını aktardı. Türel, 5 ay oldu ölü kuzularımı gönderdiğim İlçe tarım bana yanıt veremedi. İzmirden de bir yanıt gelmedi. Bu olaylar yarın çocuklarımızda da görülecek. İşaretleri var bunların dedi.
Ural Köklü de Eşmede yine yoğun zehirlenme olayları yaşandığını söyledi. Köklü; Eşmede yaşanan zehirlenmenin Hidrojen siyanürden olduğu kanıtlandı, ama yetkililer çokuluslu şirketlere diyet borcu ödemek için zehirlenmeyi örtbas ettiler. Eşmede üç gün önce yağan yağmurun ardından 4-5 saat sonra onlarca insanın baş ağrısı, kusma isteği ve mide bulantısı gibi şikayetlerle Eşme Devlet Hastanesine koştu dedi. İnaylıların yaşadıkları korku ve endişe her sözcüklerinden, her bakışlarından kolayca anlaşılabiliyorken, kendilerinin bile duymak istemedikleri, en yakınlarından bile sakladıkları bir fısıltı bizim kulağımıza kadar geldi; Bazı organları eksik olan bir kız bebek doğdu!... (Uşak/EVRENSEL)
Kadınların korkulu rüyası
İnaylı kadınlardan konuşanların hemen hepsi psikolojilerinin madenden bozulduğunu belirterek, en büyük endişelerinin ise çocuklarının sakat doğma olasılığı olduğunu söylüyorlar. Köylü kadınlardan Asiye Öztemel, Altın madeni açıldıktan sonra içtiğimiz suyun bile tadını alamıyoruz. Kuzularımız, arılar yok oldu. Serçe kuşları azaldı, dağda tilkiler ölüyor. Üç yaşındaki çocuğum 1.5 yaşında görünüyor, gelişme bozukluğu varmış. Çocuklarımız kuzular gibi sakat mı doğacak korkusu ile yaşıyoruz. Bu hükümet bizim değil Kanadalı şirketin hükümeti gibi davranıyor. Biz köyümüzü ve yaşamı seviyoruz dedi.
Geçtiğimiz günlerde alt çenesi olmadan doğan ve kısa bir süre sonra da ölen kuzusunu göstererek konuşan çoban Galip Sakarya, Bu yıl köyümüzde yüzlerce kuzu sakat ve ölü doğdu. Ben 42 yıldır hayvancılık yaparım ama böyle kuzu doğumları görmedim. Bir felaket yaşıyoruz diye sordu. Sakaryalı ölen kuzusunun incelenmesi için kuzuyu ilçe tarım müdürlüğüne götüreceğini söyledi.
Özer Akdemir