İlk durağımız Lüleburgaz. Önce sendikacılarla buluşacağız. Lüleburgaza vardığımızda hava güneşli ama dışarda keskin bir ayaz var. Öğretmen evinde Türk-İş, DİSK ve KESK’e bağlı şube başkanları, şube yöneticileri, ve işçilerle bir araya geldik. Selma Başkan partimizin kongre sürecinde tartıştığı siyasal gelişmeleri ve aldığı kararları sendikacılar ve işçilerle paylaştı. Partimizin almış olduğu kararları ve mücadele çağrısını yineleyerek ortak mücadele çağrısı yaptı.
Sendikaların önerilerini ve görüşlerini aldık. Petrol-İş Şube Başkanı Turgut Düşova söz alarak Türk-İş Genel Kurulunda yaşananlara değindi. SGBP'nin çıkış yaptığını ancak yönetimi belirlemede başarılı olamadığını belirterek, "Türk-İş genel kurulunda oy kullananlar işçi olsaydı, durum farklı olurdu" dedi. Türk-İş genel kurulunda oy kullananların şube başkanı ve merkez yöneticilerinden oluştuğunu, bunların işçiden kopuk yaşadıklarının ve böyle durumda sonucun değişmediğini açık yüreklilikle ifade etti. İşçilerin yaşadığı sorunlar ve problemlerin kaynağı sermayenin saldırılarıyla beraber, işbirlikçi ve bürokrat sendikal anlayışın olduğunu söyleyerek, buna karşı mücadele etmek gerektiğini ifade etti. Trakya'da Türk Metal ve TEKSİF’in bu konuda sabıkalı olduğunun altını çizdi.
Deri-İş Şube Başkanı Trexta Fabrikası örgütlenmesinde yaşadıklarını anlattı. Trexta fabrikasında çalışan kadınların eşleri, Türk Metal fabrikalarında örgütlü olan işçilerin eşleri. Deri-İş olarak Türk-İş kongresinde farklı tutum aldığımız ve muhalefet ettiğimiz için sendikamıza üye olmamaları yönünde karar almışlar ve bunu kadın işçiler söylemişler. Şöyle düşünün Türk Metal ve Deri-İş üyesi iki sendika, ama Türk Metal Şube Başkanı, Deri-İş örgütlenmesin diye karar alıyor ve bunun çalışmasını yapıyor. Trexta’da her sendikanın desteğine ve dayanışmasına ihtiyaç duyduklarını ifade ederek bir kez daha çağrı yapıyor. Çimse-İş, Kristal-İş yetkilerine itiraz ederek sözleşmeyi uzatıyor. İşte sendikaların içinde olduğu durum, dayanışma ve ortak örgütlenme yerine rekabet ve ayak oyunları. Bütün bunlar yaşanırken, Eğitim Sen Şube Yöneticisi Trakya’da sendikal rekabete son vermek ve ortak bir mücadele ve dayanışma için Trakya’da sendikalar birliği kurulmasının önemine değindi ve çağrı yaptı. Katılan sendikalar bunu olumladı. Lüleburgaz ve Keşan’da yerel gazetelere açıklamalar ve röportajlar yapıldı.
Trakya gezimizin üçüncü günü Çorlu’da işçilerle buluştuk. Hava oldukça soğuk, Deri-İş Şubesinde bir araya geliyoruz. Yaktığımız küçük elektrikli sobalarla içeriyi ısıtmaya çalışırken, aynı gün Davos’ta AKP hükümetinin bakanları ve bürokratları 40'ar bin dolar vererek en lüks otellerde işçilerin emeklerini nasıl pazarlarız diyerek ter döktüler. Lüks otellerin camlarından dışarıda yağan kara bakarak işçilerin emeklerini nasıl pazarlayacaklarını ve satacaklarının hesabını yapıyorlardı. Fatma Şahin kadın emeğini en ucuza nasıl pazarlarımın peşindeydi. Çorlu'da ise Emek Partisinin genel başkanı mütevazi bir şekilde işçilerle sorunlarını tartışıp, sermayeye karşı birleşme ve ortak mücadele çağrısı yaptı. Davos toplantısı sermayenin çıkarlarını tartışıp, işçileri nasıl sömüreceklerini tartışırken, Çorlu'da işçiler partileriyle sermayenin saldırılarına karşı nasıl mücadele edeceklerini, kendi iktidarlarına giden yolu konuştu.
Toplantıda Deri ve tekstil işçilerinin sorunları ve neler yapılacağı konuşuldu. Selma Başkan partimizin dönem çalışmalarına ve işçilerin birleşik mücadelesine değindi. GSS'ye karşı mücadele ve işçilerin örgütlenme sorunlarına değindi. İşçilerin çalışma koşullarının değişmesi ve taleplerinin elde edilmesi için mücadeleden başka yol olmadığının altını çizerek örgütlenme ve kurultaylara katılım çağrısı yapıldı. Toplantıda söz alan işçiler, çalışma koşullarının ağırlığına değinerek, insanca yaşamak ve insanca bir ücret almak için birleşmeden başka yol olmadığını söyledi. Daha önce yapılan kurultay ve asgari ücret mitinginde yapılan çalışmaya dikkat çekilerek, daha ileriden ve tüm işçilerin içinde yer alacağı bir çalışmayı önlerine hedef koydular. Toplantı bittiğinde hepimiz üşümüş olduğumuzun farkına vardık. Trakya gezimizi bitirerek ve Trakya’nın ayazını arkamızda bırakarak Çorlu'dan ayrıldık.
*Emek Partisi GYK Üyesi
Evrensel'i Takip Et