29 Mayıs 2008 01:00
CHP dinlemeyi Meclise taşıyor
CHP Genel Sekreteri Önder Savın makam odasındaki konuşmasının, Vakit gazetesinde birebir yayınlanması üzerine başlayan CHP dinleniyor iddiası Meclise taşınıyor.
CHP Grup Başkanvekilleri Kemal Anadol, Kemal Kılıçdaroğlu ve Hakkı Suha Okay, grup yönetim kurulu üyeleriyle birlikte, TBMMde basın toplantısı düzenlediler. Anadol, Önder Savın makamında yaptığı özel görüşmenin, Sanki Meclis tutanağı gibi noktasına, virgülüne kadar aynen yayınlandığını ifade ederek, Anayasa ve İçtüzüğün CHPye verdiği olanakları kullanarak, olayı, Ya gensoru ya da Meclis soruşturması biçimde en kısa zamanda Meclis gündemine getireceklerini söyledi.
Polis devleti
Anadol, Türkiyenin klasik demokratik rejimden hızla uzaklaştığını, evrensel hak ve özgürlüklerin tehlikeye düştüğü bir dönemin yaşandığını ifade ederek, AKPnin hızla Türkiyeyi polis devletine dönüştürdüğünü söyledi.
Başka bir demokratik ülkede hükümetlerin yıkılmasına, başkanların çekilmesine, çok önemli siyasal gelişmelere yol açan bir takım özgürlük ihlallerinin artık vakai adiye haline geldiğini dile getiren Anadol, Türkiye nereye gidiyor? Yani 340 kişilik Meclis çoğunluğuna dayanarak, bu iktidar Ben, her istediğimi yaparım anlayışını bu kadar pervasızca ne zamana kadar sürdürecek? Yani ABDde başkanların düşmesine neden olan bir olay, Türkiyede bu kadar hafife alınabilir mi? Ve yapılan tespitte, CHP Genel Merkezinde Böcek tabir edilen dinleme cihazı bulunamamıştır. Bu şu acı gerçeği ortaya koyuyor: Anayasa Mahkemesi Başkan Vekili Osman Paksütün dinlenilme olayı ve orada kullanılan yöntem, CHP Genel Sekreteri ve genel merkezini dinleme yöntemi olarak aynen uygulanmıştır. Yani ortam dinlemesi. Binaya yakın bir yerde dinleme cihazı getirilerek, oradan CHP Genel Merkezindeki herhalde bütün konuşmaların, genel sekreterin dinlenildiği gibi, mutlaka genel başkan, merkez yönetim kurulu üyeleri ve diğer görevli ve yetkili arkadaşların da bu şekilde dinlendiğini gösteriyor. Bir ortam dinlemesi olayıyla karşı karşıyayız. Yani Watergate olayı, yıllar sonra Türkiyede pervasızca tekrarlanmaktadır diye konuştu.
Kuşkular haklı
CHP Grup Başkan Vekili Kemal Kılıçdaroğlu da toplumun, Acaba büyük bir kulak tarafından dinleniyor muyuz kuşkusuna, son 1.5-2 ayda yaşanan olayların haklılık kazandırdığını söyledi. Türkiyede herkesin artık yargı kararı olmadan dinlendiğini ifade eden Kılıçdaroğlu, CHP Genel Merkezini ve Genel Sekreterini dinleme talimatını kim vermiştir? Dinlemeden sonra ortaya çıkan konuşma metnini, AKPye yakın medyaya kimler servis etmiştir? diye sordu.
Kılıçdaroğlu, hükümetin bu kuşkuları giderecek açıklamayı derhal yapması gerektiğini belirterek, Bu olay, üstü örtülecek olay olmaktan çıkmıştır. Ya demokrasiye, insan haklarına evet diyeceğiz ya da bunları görmezlikten geleceğiz ve insan hakları ihlallerini sıradanlaşmış bir olay olarak kabul edeceğiz dedi.
CHP Grup Başkanvekili Hakkı Suha Okay da cumhuriyet savcılarının olaya derhal el koyması gerektiğini belirterek, Buradan, CHP Grup Başkan Vekili olarak suç duyurusunda bulunuyorum dedi. Okay, İçişleri Bakanı Beşir Atalayın da istifasını istedi.
Soruşturma başlatıldı
Ankara Cumhuriyet Savcısı Vahdet Polatkan, CHP Genel Sekreteri Önder Savın dinlenildiği iddialarına ilişkin resen inceleme başlattı. Memur Suçlarını Soruşturma Bürosunda görev yapan savcı Polatkan, soruşturma sonrası dava açabilecek.
Başsavcılık, daha önce de Anayasa Mahkemesi Başkan Vekili Osman Paksütün dinlendiğinden şüphelendiğini açıklaması üzerine de resen soruşturma başlatmıştı.
CHPnin iddialarıyla ilgili olarak AKP Genel Başkan Yardımcısı Dengir Mir Mehmet Fırat bir açıklama yaparak Baykala sert sözlerle yüklendi. Fırat, Baykalın açıklamasını takip edeceğiz, ve bunu yargıya taşıyacağız. Yargı önünde hesaplaşacağız diye konuştu. (HABER MERKEZİ)
Baykal: İktidarın kontrolünde dinlendik
Watergate iktidarı devirmişti diyen Baykal, iktidarın bilgisi dahilinde CHPnin dinlendiği iddiasıyla Başbakan hakkında gensoru önergesi vereceklerini açıkladı.
CHP Genel Başkanı Deniz Baykal, Savın makam odasının iktidar tarafından dinlenilerek dinci gazeteye servis yapıldığını belirterek, Devlet devlet olmaktan çıktı dedi.
CHP Genel Merkezinde basın toplantısı düzenleyen Baykal, Devlet güçlerinin dinci gazeteyle yakın ilişkisi, suçüstü yakalanmıştır. Olağanüstü vahim olaydır. Türkiyede devlet artık bildiğimiz devlet, hukuk bildiğimiz hukuk olmaktan çıkmıştır. Bu kadar fütursuz, gözü kara, aldırmaz biçimde özel yaşama tecavüz edilmesi, iftiharla yandaş bir gazetede teşhir edilmesi, rejimin ne noktaya geldiğini göstermektedir diye konuştu.Dinlemenin meşruiyetinin olmadığını söyleyen Baykal, Biz görevimizi yapacağız, Başbakan hakkında gensoru vereceğiz. Bu konuda gensoru verilmezse, ne için verilir? Kabul edilir edilmez, orası ayrı; iktidar çoğunluğunun takdirinde. Ama bizim görevimiz gensoru ile bu konuyu tarihe, zabıtlara taşımaktır dedi.
Watergate skandalının ABDde muhalefete dinleyen iktidarı devirdiğini hatırlatan Baykal, Anayasa Mahkemesi Başkanvekiliyle ilgili şikayet de aynı manzaranın parçası. Çeteleşme anlayışının devlete yerleştirilmesi anlamına geliyor. Dinlemeyi yapan, gazeteye servis eden, gazetede yayınlayan, hiç korkmuyor. Vahim bir manzara diye konuştu.
Demokrasiye uymuyor
DSP Genel Başkanı Zeki Sezer, CHP Genel Sekreteri Önder Sav ve Anayasa Mahkemesi Başkan Vekili Osman Paksütün dinlenmesi, son derece tehlikeli, demokrasiye uymayan bir davranış. Telefonları dinleme gibi, ucuz ama diktatöryal bir duruşu da ortaya koyuyorlar dedi. TBMMde düzenlediği basın toplantısında konuşan Sezer, AKPnin, Kutuplaşma, kutuplaştırma ve gerginlik yaratma politikasını sürdürdüğünü söyledi.
MHP: Dinlendiğimiz kuşkusunu taşıyoruz
MHP Genel Sekreteri Cihan Paçacı ANKAya, Dinlenme kuşkusunu biz de taşıyoruz, teknik gelişmeler artık böceksiz de dinlemeye imkan veriyor, dışardan dinleme yapılabiliyor. Bu cihazlar kimlerin elinde var, ve hangi amaçlarla kullanıyor, bunun ortaya çıkarılması lazım diye konuştu. Paçacı, iddiaların ciddi bir şekilde incelenmesi gerektiğini söyledi.
Atalay bulunmasını çok istiyormuş
İçişleri Bakanı Beşir Atalay, CHP Genel Sekreteri Önder Savın dinlenildiği iddialarına ilişkin sonunda konuştu.
İçişleri Bakanlığı konferans salonunda basın toplantısı düzenleyen Atalay, olayın nasıl olduğunu ve kimin tarafından yapıldığının bulunmasını en çok kendilerinin istediğini söyledi. Atalay, Böyle bir olay olduysa üzüntüyle karşılarız, kınarız. Kimin başına gelirse gelsin makul görülemez. Ben, Ankara Valiliğine yazılı talimat verdim, cumhuriyet savcılığına suç duyurusunda bulunsunlar ve savcılar bunu araştırsın. Buradan da bunu açıkça ifade ediyorum. Savcılarımızı göreve çağırıyoruz. Biz de bu olayın aydınlatılması için elimizden gelen her katkıyı vermeye hazırız. Bunu da bu netlikte ifade etmek istiyorum diye konuştu.
Konuyu aydınlatmak istediklerini ifade eden Atalay, Ama tabii daha olay belli değil, araştırılmamış. Buna rağmen Baykalın çok ileri ifadelerle Güvenlik birimleri bunu yapmıştır ve basına vermiştir ifadesini kesinlikle reddediyoruz. Bu konuda bildikleri bir şey varsa, genel ifadelerle suçlama yerine lütfen açıklasınlar. Böyle ileri suçlamaları da kabul etmemiz mümkün değildir dedi.
Evrensel'i Takip Et