27 Nisan 2008 00:00

birleşik mücadele örülmeli

İşçi sınıfının uluslararası birlik, dayanışma ve mücadele günü olan 1 Mayıs, bu yıl emekçiler için dönüm noktası olacak bir zamanla çakıştı. Ülke genelinde gösterdiğimiz kitlesel tepkilere rağmen siyasal iktidar, bizleri yalancılıkla suçlayarak, Sosyal Güvenlik Reformu adı altında geleceğimizi, sosyal güvenliğimizi ve sağlımızı yerli ve uluslararası sermayenin kâr alanına terk etti.

Paylaş

İşçi sınıfının uluslararası birlik, dayanışma ve mücadele günü olan 1 Mayıs, bu yıl emekçiler için dönüm noktası olacak bir zamanla çakıştı.
Ülke genelinde gösterdiğimiz kitlesel tepkilere rağmen siyasal iktidar, bizleri yalancılıkla suçlayarak, Sosyal Güvenlik Reformu adı altında geleceğimizi, sosyal güvenliğimizi ve sağlımızı yerli ve uluslararası sermayenin kâr alanına terk etti.
Emeğimizin sömürülmesi anlamına gelen, işçi tacirleri eliyle kiralık işçilik sistemini getirmek ve kıdem tazminatı hakkımızı özel emeklilik şirketlerinin emrinde fona devretmek için istihdam paketi adı altında yeni saldırı yasalarını gündemine aldı.
Siyasal iktidar, ekonomide çizdiği pembe yalanlarla, özelleştirme yağmasıyla, toprak yağmasıyla, enflasyon ve vergi üzerinden alın terimizin yağmasıyla, teşvikleriyle sermayeye kol kanat gererken, tersanelerdeki ve daha pek çok işyerindeki insanlık dışı çalışmalar nedeniyle yaşamını yitirenlere, hasat peşinde yolda ölenlere, sakat kalanlara; açlık, yoksulluk ve işsizlik kıskacında yaşama savaşı verenlere sırtını döndü.
Ama yılgınlık yok. Mücadele olmadan kazanım yok. Ya kaybetmeye alışacağız, ya da kazanmaya başlayacağız. Kazanmak için tek yolumuz var. O da örgütlü gücün ve mücadelenin bilinciyle; işçisi, memuru, çiftçisi, mavi yakalısı, beyaz yakalısı hep birlikte omuz omuza birleşik bir mücadeleyi sokaklardan, işyerlerinden, alanlardan örmek.
(*)Basın-İş İstanbul Şube Başkanı

emekçi yanıtını 1 mayıs’ta verecek

Ercan Şekerci: Küçük esnaf, büyüklerin isteği doğrultusunda çökeltiliyor. Hükümetin vergileri bizim sitemizdeki esnafı iyice bunalttı. Önceden daha farklıydı. Şimdi insanların durumu olmadığı için sürekli borca ve vadeli çalışmaya başladılar. Rahat iş olanağı yok, bir de pazarımız iyice daraldı. 1 Mayıs’ı şu an düşünemiyoruz, evimize ekmek götürmeye çalışıyoruz. Ama 1 Mayıs’a katıldığımızda da sağ olsun, bizi yönetenlerin, hakları için mücadele eden biz işçilere cevabı cop oluyor. Bununla bizi geriye düşürmeye çalışıyorlar.

Adnan Aytan: 28 yaşındayım, işsizim, iş arıyorum ama bugün ülkemizdeki milyonlarca gençten sadece biriyim. Bugün ülkemizde başa gelen hükümetlerin hepsi aynı şeyleri yaptı, bir gelen diğerini aratır pozisyonda. İşçilerin haklarını vermiyorlar, ülkedeki işsizlik sorununu çözmüyorlar, tam tersi; bugün işsizliğin çözümü için yeni iş sahaları açılması gerekirken, var olan fabrikalarımızı kapatıyorlar. Bunun sonucu olarak da bizler, en görünür örnekleriyiz ülkedeki milyonlarca işsizin. Bugün 1 Mayıs yaklaşıyor. Adana’da da yürüyüş olacak, ben de katılacam, çünkü bu ülkede artık bir şeylerin değişmesi gerekiyor. Bu ülke böyle geldi gider değil; bunun için bir şeyler yapılması gerektiğini düşünüyorum.

Metecan Özlütıraş: 19 yaşındayım, matbaada grafiker olarak çalışıyorum. Ben burada şunu anlamıyorum. Bugün işverenlerin sigortamızı yatırması gerekirken, ben kendi sigortamı yatırıyorum ve artı benim üzerimden geçinmelerine rağmen emeğimin karşılığını alamıyorum. Ve benden daha fazla emek vermemi istiyorlar. Bu yüzden beni de soğutuyorlar. Bana bir şey olsa ben sorumluyum, başkası değil. İşi bırakmak gibi bir lüksüm de olmuyor, ülkede işsizlik gitgide artıyor. Bu şartlarda çalışmaya mecbur bırakılıyoruz. Başka seçenek bırakmıyorlar bizlere. 1 Mayıs benim için şunu ifade ediyor. Bugün ülkede benim sırtımdan geçiniyorlar ama ben, emeğimin karşılığını alamıyorum. 1 Mayıs’a katılmayı çok isterdim. Bugün 1 Mayıs tatil olsa katılırdım. Ama bugün öyle bir hakkımız yok. Bu yüzden 1 Mayıs’a büyük ihtimal katılamayacağım.

Gökhan Acımış: 18 yaşındayım. 1 Mayıs’ın Taksim’de kutlanmasına kimse karışmasın. Devlet geçmişte yaşanan olaylardan dolayı izin vermiyor, ama işçiler nerede kutlamak istiyorsa orada kutlamalıdır.
Şu an cıvatacıda çalışıyorum. Aldığım ücret beni idare etmiyor. Ayda aldığım ücret 100 YTL. Bugün benim aldığım ücret yol ve yemek masrafımı bile karşılamıyor. Ki ben, aileme muhtaç kalmak istemiyorum. Kendi ayaklarımın üzerinde durmak istiyorum. Bundan önce şehir dışında çalıştım. Ayda 500 YTL alıyordum. Ama günde 19 saati buluyordu çalışma saatleri. Bana benzer, benim çalışma koşullarımda çalışan bu ülkende milyonlarca işçi var. Devlet bunlarla ilgilenmek yerine türban meseleleriyle ilgileniyor. Ben de kendi taleplerim doğrultusunda 1 Mayıs’a katılacağım ve sesimi yönetenlere duyuracağım. Buradan herkesi, hakları için ve daha iyi bir ülkede yaşamak için 1 Mayıs’a davet ediyorum.

Emin Bideratan: 28 yaşındayım, matbaacıyım. 18 saat çalışıyorum. Ben ustabaşı olduğumdan dolayı mesai ücretlerimi alıyorum. Ama diğer işçiler alamıyor. 1 Mayıs’a yıllardan beri katılıyorum. Çünkü ben katılmazsam, bir diğeri katılmazsa, bu ülkede var olan sorunlarımız değişmeyecek; tam tersi, daha da kötüye gidecek.

Ruşen Turan (TEKEL işçisi): 1 Mayıs işçilerin birlik, mücadele ve dayanışma günüdür. Biz kendi bayramımızı en iyi şekilde kutlamak istiyoruz. AKP Hükümeti, kendi vekilinin ‘1 Mayıs tatil olsun’ diyerek verdiği önergeyi bile kabul etmeyerek, bizlere verdiği değeri gösterdi. Biz de alanda gereken cevabı vereceğiz.

Hüsamettin Önal: TEKEL işçileri olarak bugüne kadar AKP’nin işçi ve emekçilere ne kadar değer verdiğini bizzat yaşayarak öğrendik. SSGSS’de de diğer yasalarda da tüm işçi sınıfı gördü. Son olarak 1 Mayıs’ı tatil etmeyerek, işçileri küçümseyerek bir kez daha emekçi düşmanı yüzlerini gösterdiler. Bizleri yanıltmadılar aslında. Şimdi bizler 1 Mayıs’ta alanları doldurarak gereken cevabı vermeliyiz. TEKEL işçileri olarak özelleştirmeye karşı, SSGSS’ye karşı verdiğimiz mücadeleyi 1 Mayıs alanında diğer sınıf kardeşlerimizle birlikte daha da büyüteceğiz. TEKEL işçileri alandaki yerlerini en iyi şekilde alacak.

Hakan Özkılıç: TEKEL işçisi olmaktan, işçi olmaktan gurur duyuyorum. Bütçeyi bahane edip bayramımızı tatil olarak kabul etmediler. O kadar bayramda tatil ilan edilirken bütçeye bir şey olmuyor mu? Biz 1 Mayıs’ta bayramımızı en iyi şekilde kutlayacağız.

Ali Cemal Bektaş: 1 Mayıs bizim bayramımız. Tersane işçileri olarak bayramımızda kendi taleplerimizle alanda olacağız. Haklarımızı isteyeceğiz. Ölmek istemediğimizi haykıracağız.

Merdan Yitik: Tersane işçisiyim, 1 Mayıs birlik, mücadele ve dayanışma günü. Hepimizin bir araya gelerek haklarını aradığı bir gün.
Veli Kızılkan: 1 Mayıs işçi bayramı. Hakkımızı korumanın günü. Onun için tersane işçileri olarak alanda olacağız. Bayramımızı kutlayacağız.

İbrahim Şimşek: 1 Mayıs işçilerin direnişi demektir. Biz tersane işçileri de bu sene ölmek istemediğimizi, bunun için mücadele edeceğimizi göstermek için kutlayacağız.

Mehmet Dereoğlu: Tersane işçilerinin birlik, mücadele dayanışma günü.

Yunus Özkan: 1 Mayıs’ta işçilerin taleplerinin sahiplenilmesi gerekir. Düşük ücretle ve kuralsız çalışmanın yaygınlaşmasına karşı 1 Mayıs’a katılmamız gerekir. 1 Mayıs’ın resmi tatil edilmesini istiyoruz.

Caner Aril: 2 yıldır İMES’te çalışıyorum. 1 Mayıs’a hiç katılmadım. Katılmak istiyorum ama işten çıkarılma korkusundan dolayı katılamayacağım.

Rıdvan Örük: İMES işçileri olarak 1 Mayıs’a kendi pankartlarımızla katılmak için çalışma yürütüyoruz. 1 Mayıs sabahı İMES A Kapısı’nda 1 Mayıs’ı kutlayacağız. Bunun için çeşitli materyallerle çalışmayı sürdürüyoruz. Çalışma koşullarının iyileştirilmesini, daha sağlıklı koşullarda bir çalışma ortamına sahip olmayı, ücretlerin yükseltilmesini istiyoruz. Sendikalar örgütsüz havzaları görmezden geliyor. Bu yanlış... Sendikaların, örgütsüz havzalarda 1 Mayıs’a dönük özel bir çalışma sürdürmesi gerekiyor.

İshak Yılmaz: 27 yaşındayım ve çocukluğumdan bu yana İMES’te çalışıyorum. 1 Mayıs işçilerin bayramı ama hiç 1 Mayıs’a katılmadım. 1 Mayıs’a katılmak istiyorum ama katılırsam işten atılırım.

Sercan Akar: Packart’ta çalışıyorum. Fabrikada Türk Metal örgütlü. Sendikamız şimdiye kadar 1 Mayıs’a ilişkin bir çalışma yürütmedi. Bu yanlış bir tutum. Hak kayıplarına karşı 1 Mayıs’a kitlesel katılmak gerekiyor. Ben 1 Mayıs’a katılacağım ve etrafımdaki arkadaşlarımı katmak için de çalışacağım.

Sedat Özen (Mert Akışkan İşyeri Baştemsilcisi): Taksim 1 Mayıs alanı ve buradan geri adım atmayacağız. Metal işçileri olarak kitlesel katılacağız. Saldırı yasalarının geri çekilmesini ve demokrasi talebini dile getireceğiz.
Levent Dinçer*
ÖNCEKİ HABER

atina, savaş, maraton: aşındırın yolları!

SONRAKİ HABER

ankara mektubu

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa