11 Nisan 2008 00:00
GÜNCEL
AKPnin büyük bir demokrasi atağına geçtiği propaganda ediliyor. Bu atağın ilk adımı da 301. maddenin değiştirilmesi imiş.Peki, 301. maddede ne değiştiriliyor
AKPnin büyük bir demokrasi atağına geçtiği propaganda ediliyor. Bu atağın ilk adımı da 301. maddenin değiştirilmesi imiş.
Peki, 301. maddede ne değiştiriliyor. Türklük yerine Türk Milleti, Cumhuriyet yerine Türkiye Cumhuriyeti getiriliyor.
Başka? Eskiden, bu suçu işlediği iddia edilen kişi hakkında dava açılması Adalet Bakanının izni ile oluyordu, eski TCK 312den yeni TCK 301e geçerken bu izin kaldırıldı. Şimdi, yine izin müessesesi getiriliyor. Fakat, izni Cumhurbaşkanı mı versin, Adalet Bakanı mı? tartışması yapılıyor. Hükümet topu Cumhurbaşkanına atarak, ifade özgürlüğü konusunda kendisine yöneltilebilecek eleştirilerden korunmak istiyor. Fakat, geniş bir çevre tarafından hukuken ve siyaseten Cumhurbaşkanının bu işlere bulaştırılması yanlış bulunuyor.
Bir de, cezanın üst sınırı üç seneden iki seneye indiriliyor. Diğer kast unsuru ve eleştiri kapsamında ise ceza verilmemesi gibi teferruatlar hikayedir. Çünkü, zaten ceza hukukunda bunları kanun metnine yazmasanız da, yargılanan sözler suç kastı ile söylenmemişse ve eleştiri niteliğinde ise suç kabul edilmez.
İşte, AKPnin büyük reform dediği 301 değişikliği bundan ibarettir. AKP bu değişikliği iki senedir yapamadı. Oktay Ekşi bunun için 65 kelimelik değişikliği 2 senedir beceremediler diyor.
Muhtemeldir ki, böyle bir değişiklik AByi de tatmin edecektir.
Fakat, bu değişiklik ifade özgürlüğü önündeki engelleri kaldırmayacaktır.
Irkçı, faşist olmayan hiç kimse Türklük ya da Türk milleti de dahil hiçbir ulusu, etnik grubu, milliyeti vb. aşağılamaz. Zaten 301. madde kapsamında açılan davalar bu konu ile ilgili değildir. Yargılananların hemen hemen hepsi Türkiye Cumhuriyeti Hükümetini, devletin yargı organlarını, askeri veya emniyet teşkilatını alenen aşağılayan kişi, altı aydan iki yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır. Fıkrasından yargılanmaktadır. Yani, hükümetin SSGSS Yasası ile ilgili politikasını eleştirirken, Şemdinli Davası, Ergenekon Davası, AKP Kapatma Davası vb. davalar hakkında yazarken, asker ya da polisin işkence gibi, yargısız infaz gibi, telefon dinleme gibi bir yasadışı eylemini sorgularken 301 kapsamına girebilirsiniz. Şu anda 301. maddeden yargılandığı söylenen 700 küsur kişi de bu nedenlerden yargılanmaktadır.
Dolayısıyla, basında tartışılan 301. madde tartışmaları işin esası ile ilgili değildir. Değişikliği destekleyenler, AKP demokratik adımlar atıyor demek için bu değişikliği abartıp AKPyi övmektedir. Değişikliğe karşı çıkanlar (örneğin CHP) ise, AKP Türk milletine küfür etmeyi serbest bırakıyor gibi bir demagoji ile hükümeti yıpratmayı hedeflemektedir.
Tartışılması gereken ifade özgürlüğü ve bu bağlamda bütün demokratik hak ve özgürlüklerdir.
Bu konuda da AKPnin bir milim dahi ileri gitmediği açıktır.
AKPnin gerici tutumunun en güzel örneği ise Başbakan Tayyip Erdoğanın Diyarbakır Barosu Başkanı Sezgin Tanrıkuluna hakaret edip, kovmasıdır. Erdoğan, bırakalım demokratik adımlar atmak, demokratikleşmeden söz edilmesine dahi tahammül edememektedir.
Kamil Tekin Sürek