19 Mart 2008 05:00

Değişim fabrikalarla başladı


Bugün özelleştirme politikalarından en fazla etkilenen kentlerden biri Malatya. Önce Sümerbank kapatıldı. Bugün TEKEL aynı tehlikeyle karşı karşıya… TEKEL işçileri tüm yurtta olduğu gibi Malatya’da da direniyor. Yine şeker fabrikasını da aynı tehlike bekliyor.
Bugün “TEKEL vatandır satılmaz” sloganıyla bütünleşen TEKEL işçilerinin direnişinin ne kadar yerinde olduğunu bir kez daha öğreniyoruz.
Malatya Mensucat (Sümerbank) fabrikası 1937 yılında kurulduğunda ilk işçilerinden biriydi Hüseyin Kısacık… Hüseyin Kısacık’ın oğlu Malatya Sürmanşet Gazetesinin Genel Yayın Yönetmeni Raşit Kısacık, 50 yıl öncesini, 3 tane kamu fabrikasının olduğu işçi kenti Malatya’yı anlatıyor bize. Ve biz hiç bilmeyenler için tiyatro, sinema, konserler gibi önemli kültür merkezlerinden Malatya’yı Kısacık ile konuştuk.

İlk sanayinin yani Sümerbank’ın kurulduğu yılları anlatır mısınız?
Malatya’da Sümerbank 1937 yılında kuruluyor. Fakat işçi bulamıyor. İşçi bulamıyor çünkü millet sanayi nedir bilmiyor o zaman. Herkes bağ-bahçe işleriyle uğraşıyor. Malum o zaman meyvecilik ağırlıkta. Sanayide çalışacak işçi bulamayınca fabrika yetkilileri yakın köylerden gidip kamyonla boşta gezen insanları toplayıp getiriyorlar. Akşamları ise geri bırakıyorlar. O dönemlerde Sümerbank ilk fabrika, ilk sanayi kuruluşu Malatya’da.

Nasıl bir kentti Malatya?
Sümerbank’ın kuruluşuna kadar erkekler fes takıyor. Kadınlar Malatya’ya özgü damalı çarşaflardan, şalvar giyiyor. Kıyafet devrimi Sümerbank ile uygulanmış. Damalı çarşafı ilk atan Sümerbank’taki analarımız bacılarımız oldu. İş gömlekleri ile sokaklarda dolaşmaya başladılar.
Arkasından Sümerbank’ta sosyal faaliyetler başladı. Malatyalı sinemayla ilk Sümerbank’la tanıştı. Sümerbank’ın kendi bünyesinde sineması, yüzme havuzu vardı. O salonun arka tarafı yüzme havuzudur. Yine 1960’larda 70’lerde Türkiye yüzme şampiyonaları orada olurdu. Yani olimpik bir yüzme havuzuydu. Tenis kortu vardı. Futbol, ilk mekik spor kuruldu. Yani 1960’larda Malatya her türlü sportif etkinliğin yoğun olduğu bir kentti. Boks şampiyonaları yine Malatya’da olurdu.
Sümerbank bir medeniyet getirmiş. İnsanlar kalkınmanın ne olduğunu görmüş. Okumanın ne olduğunu görmüş, çocuklarını okula göndermiş. Yani hayatla tanışmış. O dönemde işçiler memurların yaşam şartlarını görünce kendi çocuklarını da okutmaya sevk etti. Buna bağlı olarak kültür düzeyi arttı. Sümerbank gerçekten de bir okuldu. Sümerbank’ta orkestra vardı. Haftada iki gün konser verirdi. Bu orkestra Sümerbank’ta çalışan memurların çocuklarından oluşuyordu. Gerçekten de sinema başlı başına bir olaydı. O dönem 12 tane sinema, 2 tane tiyatro, haftanın 5 günü konser var. Ses yarışmaları yapılırdı, bütün balolar orada olurdu. TEKEL’de 2-3 tane ses sanatçısı vardı. O dönemde plakları çıkıyordu. İlhan Kızılay ve şoför Fahri bunlardan birkaçı… Turne tiyatroları da çok sık gelirdi buraya. Mesela Ankara Sanat Tiyatrosu’nu özlemle beklerdik. Devrimci ilk oyunları biz onlardan izlerdik. Malatya’daki tiyatronun yapımı sırasında halktan para toplandı, bir kısmını ise devlet karşıladı. Malatya’da 4 tana gazino vardı, bütün ünlü sanatçılar gelip konser verirdi. O dönemki sanayi 3 taneydi ama şimdiki yüzlerce fabrikaya bedeldi.

Özelleştirme Malat-ya’da neyi değiştirdi?
Malatya’da Sümerbank özelleşti ne oldu? Atıl durumda bekliyor. Şeker fabrikasında randıman düştü, yani küçüldü. Onun yerine gelen bir şey yok. TEKEL küçüldü. Buradaki işçileri çıkardılar doğudan işçi getirdiler; onları da burada perişan ettiler. Benim için bugün TEKEL de yok şeker de. Yani varla yok arasında bir şey. Özelleştirme, hadi diyelim hükümetlerin politikası. Zaten özelleştirmelerden sonra Malatya’da işçi ücretleri çok düştü. Çünkü o dönemde sendikalar vardı, işçi hakları savunuluyordu. Özelleştirmeyle beraber sendikalar da kalktı. Malatya’da birçok yerde asgari ücret dahi verilmiyor. Tekstil sektöründe Malatya’da 20 bin işçi görünüyor kağıt üzerinde; hani nerede, yok. Şeker fabrikasını kapatıyorsun, dışardan şeker alıyorsun. Sümerbank özelleştirildi. Sümerbank’ın yeri tamamen park oldu. Sanayiye yönelik hiçbir şey yapılmıyor. (Malatya/EVRENSEL)

Bir dönemin işçi kenti

Eski Malatya için işçi kenti diyebilir miyiz?
Sümerbank’tan sonra, şeker fabrikası kuruluyor, ardından da Malatya TEKEL fabrikası kuruluyor… 3 bin kişi Sümerbank’ta, 2 bin kişi şeker fabrikasında, 2 bini de TEKEL’de çalışan olsa 7 bin kişiye tekabül eder bu. Bunların ailelerini de katarsak 20-25 bin kişi buradan ekmek yiyor demektir. O dönemde bu üç fabrika, arkasından bir de tabii Devlet Demir Yolları bölge merkezi burası olduğu için demiryollarında da çok işçi çalışıyor. Bu nedenle Malatya o dönemde bir işçi kenti olmuştu.
Derya Karaçoban - Kemal Gültekin

Evrensel'i Takip Et