17 Mart 2008 00:00
Zenginlere özel sağlık sigortası
GÜNÜN YAZILARI
Türkiyede sağlık ve sigorta sistemi adım adım özelleştirilmek isteniyor. Bu uygulamaya geçen ülkelerde ise sistemin acısını yoksullar çekiyor. Zenginler daha fazla para ayırarak sağlık hizmetleri alırken, yoksullar hastanenin yakınından bile geçemiyor.
Ankara Tabip Odasının (ATO) düzenlediği 8inci Nevzat Eren Halk Sağlığı Sempozyumunda, dünyadaki sağlık sistemleri masaya yatırıldı. Özellikle ABD örneği çarpıcıydı. Çünkü Türkiyenin benzetilmeye çalışıldığı ABDde zenginlerin sağlığa aşırı para harcadığı, ancak yoksulların sağlık hizmetlerinden yararlanamadığı vurgulandı.
ABDdeki özel sigorta finansmanlı sağlık sistemini anlatan Dokuz Eylül Üniversitesi Tıp Fakültesi Genel Cerrahi Anabilim Dalı Öğretim Görevlisi Prof. Dr. Cem Terzi, ABDnin kişi başına düşen sağlık harcamasının en yüksek olduğu ülke olmasına rağmen, gelişmiş ülkeler içinde sağlık yönünden en geri ülkeler arasında yer aldığına dikkat çekti.
İsveç vazgeçti
Özel sigorta finansmanlı sistemin sadece ABD, Şili, Uruguayda uygulandığını söyleyen Terzi, İsveçin ise bu sistemi kısa bir süreliğine deneyip vazgeçtiğini belirtti.
Bu sağlık sisteminde yaşlılar, sağlık sorunları olanlar, kronik hastalığı olanlar, sakatlar ve yoksulların sigorta kapsamına alınmadığına işaret eden Terzi, ABD ve Şilide devlet aracılığıyla bu kesimlerin sigortalanması şart koşulduğunda sigorta şirketlerinin piyasadan çekildiklerini aktardı. Terzi, sigorta şirketlerinin müşterilerin primlerini hesaplamak için genetik teste tabi tutulmaları için girişimlerde bulunduklarını dile getirdi.
Yaşlılar, çocuklar, siyahiler ve Latin Amerika asıllılarda yoksulluk oranının daha hızlı arttığını bildiren Terzi, sigortasızlığın da bu kesimlerde yüksek olduğunun altını çizdi. ABDde halkın yüzde 15inin sağlık güvencesi olmadığını vurgulayan Terzi, AKPnin iddialarının aksine, sadece yüzde 3lük bir kesimin bireysel sağlık sigortasına sahip olduğunu ifade etti. ABDde patronlar tarafından ödenen özel sigortadan yararlananların nüfusun yüzde 55ini oluşturduğunu kaydeden Terzi, patronların da ya dar kapsamlı sigortaları tercih etme ya da hiç sigorta yapmama eğiliminde olduklarını söyledi. ABDde 45 milyon insanın sigortasız olduğu bilgisini veren Terzi, sigorta şirketlerinin masraflı hastalıkları sigorta kapsamına almamaları dolayısıyla 32 milyon insanın mağdur olduğunu iletti.
1970lerle piyasalaşma başladı
Nevzat Erenin Değişim sancılıdır sözüne atıfta bulunarak sözlerine başlayan İlker Belek de tıp ortamının para kazanılabilir bir talep büyüklüğüne ulaşmasının, 1970lerden itibaren sermayenin ilgisini çektiğini bildirdi. Belek, sağlığın piyasalaşması için 1980lerde ilk adımların atıldığını, 1990da sosyalizmin dağılmasının ardından hız kazandığını kaydetti. Dünya Bankası ve Dünya Ticaret Örgütünün sağlığın piyasalaşması için ilk raporlarının da bu tarihlerde yazıldığına dikkat çeken Belek, GATS ve tahkim anlaşmalarıyla piyasalaşma başladığını aktardı.
Hastanelerin işletmeye dönüştürülmesinin, hastaneler, doktorlar ve sağlık çalışanları arasında rekabete yol açacağına işaret eden Belek, Kapitalizmi ehlileştirecek mücadelelere girilmedikçe ortaya çıkacak tek şey, Tuzla tersanelerinde yaşanan kazalar olacaktır dedi. (Ankara/EVRENSEL)
Evrensel'i Takip Et