Hey Tekstil işçileri hakkını arıyor

Patronlarla görüşene kadar fabrika önünü terk etmeyeceklerini duyaran işçilere, üç gün izinde olduklarına dair kağıt dağıtıldı. Ücretsiz üç gün izne çıkartılan işçilerin pazartesi işbaşı yapması istendi.

14 yıldır Hey Tekstil’de çalışan İsmail Tekin, “Dışarıya ve bizlere borçlanan patron, alacaklılara bizim hakkımız olan maaşlarımızı vermekte, bizleri ise para yok diyerek geçiştirmektedir. Hakkımızı gasp eden işverene devlet en iyi girişimci ödülü veriyor. Bu işyeri bizim sayemizde bu kadar büyüdü, bizler nankörlük yapmadık, hırsızlık yapmadık alnımızın teriyle çalıştık ve sadece hakkımızı istiyoruz. Çocuklarım eve para götüremiyorum ve ekmek alamıyorum diye okulu bırakmaya kalkışıyorlar. Patron iş yok diyor. Bizi eve gönderiyorlar ama gündelikçi işçi çalıştırıp paralarını peşin veriyorlar” diye konuştu.

4 aylık ücretlerini ve tazminatlarını istediklerini ifade eden Tekin, fabrikanın servisini yapan firmanın da alacaklarını tahsis etmek için işçileri arabalara almadığını, bunun üzerine hemen paralarının verildiğini hatırlattı.

ÜRETİM VAR, PARALAR NEREDE?

Hey tekstilde çalışan işçilerden Vural Küçükoğlu ise “Firma sahiplerinin ne yapmak istediğini çok iyi biliyoruz amaçları paramızı vermeyip bizlere bu durumu kabul ettirmek. 3-4 aydır maaşlarımızı alamıyorduk, elimize sadaka verir gibi 100 TL verdiler. Bunun üzerine bir bölümümüz makinelerimizin başında bir bölümümüz mutfakta oturduk ve çalışmadık bunu üzerine Aynur Bektaş bir toplantı yaparak Haziran ayına kadar idare etmemizi istedi.  Fakat idare etmemiz mümkün değildi çünkü her tarafa borçlandık. Bu kadar süre bize para vermediyse ve biz sürekli iş üretirken bu firma kazandığı paraları ne yaptı” diye sordu.

Haklarını alana kadar çalışmayacaklarını belirten Küçükoğlu, patronların işçilere bir açıklama yapmadığı kaydetti.

İŞÇİNİN HAKKINI GASP EDİYORLAR

7 yıldır Hey Tekstil’de çalışan Melek Sönmez, “2005 yılında işe girdim son 3-4 yıla kadar her şey iyiydi. Bunu inkâr etmiyoruz ama bugün patronun yaptığı şey tamamen işçinin hakkını gasp etmektir. Birinci derecede yüksek maaş alanları çıkarıp yerine yeni asgari ücretle çalışacak işçiler almaktır. İşveren işçilere işten ayrılmayı teklif ediyor işçiler bunu reddedince iftiralarla işten çıkarıyorlar. Ama bizler paramızı alana kadar bu fabrikanın kapısından ayrılmayacağız” diye konuştu. (İstanbul/EVRENSEL)

Seda Akdemir: 2004 yılından beri bu firmada çalışmaktayım bizler işçiyiz bizim buranın dışında bir gelirimiz yok, hakkımız olan paraları alamayınca evde ister istemez sorunlar çıkıyor. Patron sürekli konuşuyor ‘kriz var’ diyerek kendilerini haklı çıkarmaya çalışıyorlar ama bir yandan da Aynur Bektaş ‘sürekli büyüyoruz’ diyor. Anadolu’ya sürekli fabrika açıyoruz derken, işçilerini de mağdur ediyor. Şimdi anlıyoruz şirketin nasıl büyüdüğünü neden işçilerin parasının verilmediğini. Şimdi biz alacağımızı istiyoruz diye kötü mü olduk? Peki gece gündüz firmanın kazanması için çalıştığımızda neden bu kadar sorun yoktu? Firma kazandı işçiler başının çaresine baksın, yok böyle bir dünya hakkımız olanı alacağız.

Nurcan Boz 8 yıldır bu fabrikada çalıştığını belirterek, “Son 4 yıldır bu firmada sorunlar çıkmaya başladı. Haklarımızı talep ettiğimizde ise ağza alınmayacak küfür ve hakaretler işittik. ‘Aranızda namussuz, şerefsizler var. Biz size ekmek veriyoruz sizler ise işi durduruyorsunuz’ dediler. Güvenlikçiler sürekli baskı uyguluyorlar. Biz bu işyerinde işçiyiz ve sadece çalıştığımız günlerin karşılığı olan paramızı istiyoruz. Yıllarca her bir işçi arkadaşımız bu firmaya emek verdi. Bu firma bizim emeğimizle büyüdü bunun karşılığı bu mu olmalı” dedi.