Çevreciler ‘sahte çevrecilere’ karşı

Televizyoncu Tayfun Talipoğlu altın madenleri ile ilgili yaptığı program nedeniyle bir kez daha suçlama ve eleştirilerle karşı karşıya. Siyanürlü altın madenlerine karşı mücadele eden çevreler Talipoğlu’nun geçtiğimiz hafta NTV’de yayınlanan Bam Teli programında Uşak Kışladağ Altın Madeni’nin reklamını yaptığını belirterek, bu tek yanlı habercilik anlayışını protesto için NTV’ye ve Talipoğlu’na çeşitli şekillerde tepkilerini aktarıyorlar. Televizyon kanalı ve Talipoğlu’nun internet adreslerini protesto maili yağmuruna tutan çevreciler, olayı yargıya taşımaya hazırlanıyorlar.
Talipoğlu madencilerle akçalı ilişki içerisinde
Kışladağ Altın Madeni’ne karşı doğanın, toprakların ve canlı yaşamının savunulması amacıyla yörede yaşayan halk tarafından kurulan İnay Vicdan Hareketi Sözcüsü Muammer Sakaryalı, Tayfun Talipoğlu’nun, Kışladağ Altın Madeni’nin 11.07.2006 tarihinde gerçekleştirilen resmi açılışında sunuculuk yaptığına dikkat çekerek, Talipoğlu’nun bu eyleminin onun Eldoradogold-Tüprag şirketiyle profesyonel (akçalı) ilişkiler içinde olduğunu gösterdiğini söyledi. Kendisini “Demokrat”, “solcu”, “kitlelerin yol programcısı” gibi gösteren Talipoğlu’nun Tüprag şirketinin sözcülüğüne soyunduğunu belirten Sakaryalı, “23.2.2008 tarihli “Bam teli” programıyla bunu bir kez daha göstermiştir. Kışladağ Altın Madeni yargı kararıyla kapalıdır. Fakat bir süredir şirket madeni açtırmak için yargı kararlarının aşılacağını ve Çevre Bakanlığı’nın kendilerine yardımcı olduğunu, kendi internet sitesinde söylemekte ve yakında madeni açacaklarını ifade etmektedirler. Bu açıklamalarla birlikte kamuoyu oluşturmak ve yargıyı etkilemek için özel televizyon programları yaptırmaktadır. Son ‘bam teli’ programı da bunlardan birisidir” diye konuştu. NTV’deki programda yargı kararının görmezden gelindiğine dikkat çeken Sakaryalı, programda gerçeklerin çarpıtılarak, madene muhalif olanlar ve çevrecilerin suçlandığını dile getirdi. Kışladağ Altın Madeni’nin yarattığı, yaratacağı doğaya ve canlı yaşamına zararları noktasında bilim insanlarının görüşlerinin altını çizen Sakaryalı bu gerçeklikler ortadayken NTV gibi bir haber kanalının, Tüprag şirketliyle akçalı ilişkiler içinde olduğu bilinen Talipoğlu’nun böylesi bir programını sunmasını anlatmakta zorluk çektiklerini söyledi. Talipoğlu’nun yaptığı programla ilgili NTV ve Talipoğlu’na protesto mailleri gönderen EGEÇEP, Kazdağı Korumu Girişimi, Kaz Dağları ve Madra Dağı Çevre Platformu ve Güzel Edremit Körfez Bekçileri üyeleri tepkilerini Basın Konseyi’ne de taşıyorlar. Konuyla ilgili bir de basın açıklaması gerçekleştirecek olan çevreciler, Talipoğlu hakkında tazminat davası açmayı da planlıyorlar. Tayfun Talipoğlu’nun Kazdağları’nda yapılmak istenen altın madenciliğine karşı çıktığını, bununla ilgili yapılan toplantılara katıldığını aktaran çevreciler, bunu Talipoğlu’nun Kazdağlarında bulunan Yeşilyurt Köyündeki turizm yatırımlarına bağlıyorlar.
Doğa Savaşçıları kiminle savaşıyor!
Çevrecilerin tepki gösterdiği bir diğer kurum da Doğa Savaşçıları ve İstanbul Çevre Konseyi oldu. Bu grupların yaptıkları açıklamalarda suikast sonucu öldürülen Doç. Dr. Necip Hablemitoğlu’nun Alman Vakıfları ve Bergama Dosyası kitabına atıfta bulunması çevrecileri isyan ettirdi. Hablemitoğlu’nun yazdıklarından yola çıkarak içinde Bergama Hareketi üyelerinin de yer aldığı bir grup insan aleyhinde Ankara 1 Nolu Devlet Güvenlik Mahkemesi’nde “Türkiye’nin bütünlüğü ve Laik Cumhuriyet Rejimi aleyhinde gizli ittifak oluşturmak” suçlamasıyla dava açıldığını hatırlatan EGEÇEP Yürütme Kurulu üyesi Av. Arif Ali Cangı, yargılama sonunda sanıkların beraat ettiğini kaydetti. Mahkemenin Bergama Ovacık Altın Madeni karşıtı mücadele ile Alman vakıflarının bağlantısı olduğu iddialarına itibar etmediğini vurgulayan Cangı, karar da “…Bergama’daki altın madeninin işlenmesi konusunda da, yargısal mücadele verilmektedir. Bu hususun herhangi bir suç konusu teşkil etmesi düşünülemez…” denildiğine dikkat çekti.
Cangı, “Bu beraat kararına rağmen, halen altın madeni karşıt harekette Alman vakıflarını arayanlar ve dile getirenler ya cahildir, ya da altıncıların değirmenine su taşımayı amaçlamaktadırlar. Doğa Savaşcıları, kiminle savaşıyor, cephaneleri nereden sağlıyorlar?” dedi. (İzmir/EVRENSEL)