14 Şubat 2008 00:00

Jeotermalden gerektiği gibi yararlanılmıyor


İzmir’in Balçova ilçesi jeotermal kaynakları ile bilinen bir bölge. Bu kaynakların üzerine yapılmış olan Balçova Termal Tesisleri’nin geçmişi, Yunan mitolojisinde adı Troya’yı kuşatan kral olarak geçen, Homeros’un İlyada Destanı’nda yer alan Agamemnon’a kadar dayanıyor.
Jeotermal enerji Türkiye’de ilk kez Balçova’da ısıtma amaçlı kullanıldı. Balçova bölgesindeki oteller, Dokuz Eylül Üniversitesi Tıp Fakültesi, camiler, belediye binası, sosyal tesisler, jeotermal enerji ile ısıtılıyor.
Jeotermal enerji, yenilenebilir olması, çevreyi kirletmemesi, tehlikesiz olması ve her şeyden önemlisi yerel bir kaynak olması itibariyle halk tarafından oldukça benimsenen ve doğal gaza göre daha bir memnuniyetle karşılanan bir enerji türü. Ancak jeotermal enerji ile ısıtmada uygulanan tarifeler ve yaşanan sıkıntılar halkı zorluyor.
Jeotermal enerji çok dar alanda kullanılıyor
Konu ile ilgili olarak uzun zamandır Balçova’da tesisat işi ile uğraşan Makine Mühendisi Uğur Demirtaş’la görüştük. Her bakımdan avantajlı olan jeotermal enerjinin çok dar bir alanda kullanıldığını belirten Demirtaş, “Balçova ve Narlıdere belediyeleri doğal gaz hattını döşeyen İzmirgaz’la herhangi bir sözleşme imzalamadı. Ama jeotermalin gidebileceği sınırlar çizildi” dedi. Jeotermalin yaygın bir şekilde kullanılmamasının devletin enerji politikası ile ilgili olduğunu belirten Demirtaş, “Diğer kaynaklar üzerinden sermayenin daha fazla kâr edebilmesi nedeni ile jeotermalin avantajları göz ardı ediliyor” dedi. Jeotermal kullanıcılarının yıllık ödediği bedellerin neredeyse doğal gazla eşit ya da daha pahalı olduğunu belirten Demirtaş, “Bakıyorsunuz on binlerce kilometre öteden, yurtdışından gelen gazı kullananla dibimizden çıkarılmış jeotermal enerjiyi kullanan aynı tüketim bedelini ödüyor. Bu durum tüketici cephesinde jeotermali cazip olmaktan çıkarıyor. Bu yüzden yaygınlaşma mümkün olmuyor. İnsanlar çevre bilincinden kaynaklı jeotermali tercih etmek istiyor. Jeotermalin ilerlemesi ile ilgili bir yatırım yapılması ve abonelik ve tüketim ücretlerinin aşağılara çekilmesi gerekiyor” dedi. Jeotermalin doğal gazın yüzde 50’si oranında daha ucuza mal olabileceğini ifade eden Demirtaş, “Jeotermalin altyapı maliyeti daha düşük. Doğal gazda kombi gibi pahalı bir malzeme var. Jeotermalde ayrıca bir ısıtıcıya gerek yok, sadece boyler cihazı yeterli. Abonelik ücretleri bakımından doğal gazın aboneliği 500 YTL dolayında iken, jeotermalin ilk abonelik ücreti 2 bin 200 YTL. Tesisat maliyeti ve aboneliği üst üste koyduğunuzda ikisi eşitleniyor” dedi.
Jeotermale sahip çıkmak istiyoruz
Balçova Korutürk Mahallesi Muhtarı ve İzmir Jeotermal Kullanıcılar Derneği Başkanı Ekrem Esenlik, 1800 kayıtlı üyelerinin olduğunu belirterek, jeotermale sahip çıkmak istediklerini, ancak Jeotermal Şirketi yönetiminin bu enerjiyi bir fırsata dönüştürdüğünü ifade etti. Şirket ile aboneler arasında 17 ayrı tipte sözleşmenin bulunduğunu belirten Esenlik, “Her çıkarılan sözleşme abonenin aleyhine madde ihtiva ediyor” dedi. Şirketin düzenli enerji verememesi nedeniyle halkın klima taktırmak ve elektrik enerjisi kullanmak zorunda kaldığını anlatan Esenlik şunları söyledi: “Abone bir gün ödemeyi geciktirdiğinde faizi ile alıyorlar. Ama enerji vermedikleri günleri mahsup etmiyorlar. Halen çifte standart uygulanıyor. 10 katlı bir apartmanda 10 dairenin 7’si dernek olarak mahkemeyi kazandığımız için bakım parası ödemiyor. Ama sonraki abonelere bakım parası ödenmesi zorunluluğu getirildi. Kalorimetre konusunu desteklemiştik. Fakat şirket bunu dev bir kazanç aracı haline dönüştürdü. Her aboneye saati 480 milyona taktılar. Bunun fabrika çıkışı 160 milyon. Daha başta aboneye 300 milyon yük getirmişlerdir. Faturalar el yakıyor. Bir çözüm ve çıkış yolu bulamadık. Şirket yönetiminde abonelerin temsilcilerinin de olması gerekiyor”. (İzmir/EVRENSEL)
Emine Uyar

Evrensel'i Takip Et