Sağlık hakkımız gasbediliyor
Sağlık Bakanlığı asli görevi olan sağlık hizmeti vermekten büyük ölçüde elini çekmiş, sağlık politikalarını planlama görevi üstlenmiştir. Bu kararname ile ayrıca Kamu Hastaneler Birlikleri kurulması ve birliklerin başına tıpkı şirketlerde olduğu gibi CEO’ların atanması karara bağlanmıştır. Atanacak bu patronlara kamu hastanelerini her türlü mal varlığı ile kiralama ve SATMA yetkisi verilmiştir. Böylelikle kamu hastanelerinin sermaye patronlarına peşkeş çekilmesinin önü açılmıştır. Bununla birlikte hükümet üniversite hastanelerinin Sağlık Bakanlığına devredilmesi için çaba harcamaktadır. Devredilen üniversite hastanelerinin özelleştirileceği de gün gibi ortadadır. Özelleştirilmesi planlanan hastanelerde kadrolu, iş güvenceli çalışanın olmayacağını söylemeye bile gerek yoktur.
Cumhuriyet tarihinde ilk defa kamu emekçileri ocak ayında zamsız maaş almış, TBMM’de bekleyen 4688 sayılı Kamu Çalışanları Sendikaları Kanunu’nun çıkartılmaması nedeniyle maaş zamlarının ne olacağı da henüz belli değildir. Bekleyen bu yasada ise örgütlenmenin önüne çeşitli engeller koyularak, kamu emekçilerine grevsiz toplusözleşmesiz bir sahte sendika yasası dayatılmaktadır.
Temel maaşlarımız düşük tutulmakta, ücretlerimizin önemli bir bölümü güvencesiz olup, performansa dayalı, emekliliğe yansımayan gelirlere mahkum edilmekteyiz.
Hastanelerimizde önemli ölçüde taşeron sağlık emekçisi iş güvencesiz, kölece koşullarda çalıştırılmaktadır. Müfettiş raporları ve mahkeme kararları asıl işverenin rektörlük olduğuna hükmetmesine rağmen, bu kararlar uygulanarak bu işçilerin kadroya alınması gerekirken, aksine yüzlerce taşeron sağlık emekçisinin işten atılacağı söylenerek çalışanların tümünde bir tedirginlik yaratılmıştır. Bu tehdide karşı kurulan bilgilendirme çadırı Çapa Monoblok önünde hâlâ mücadeleyi devam ettirmektedir.
Öğretim üyeleri çıkarılan yasa ile cendere altına alınmış, tıp eğitimi hızla yıkıma doğru gitmektedir.
Asistanlara kesintisiz 36 saat nöbet tutturulmakta, üstlerine yüklenen angaryalar ve iş yükü nedeni ile araştırma yapmaları, eğitim almaları oldukça zorlaştırılmıştır.
Genel Sağlık Sigortası (GSS) ile 7 milyonun üzerinde Yeşil Kart iptal edilirken neredeyse vatandaşların tamamına yeni bir vergi konulmuş olup, yoksul emekçi yığınların sağlık hakkına ulaşmasının önü bir kez daha dikenli tellerle çevrilmiştir.
Sağlıkta yaşanan özelleştirme girişimlerine karşı ve tüm sağlık emekçilerine yönelik bu saldırılara dur demek için “İşimize, İşyerimize, Geleceğimize Sahip Çıkacağız, Hastanelerimizi Sattırmayacağız” şiarıyla 22 Kasımda İstanbul Üniversitesi Hastanelerinde yaptığımız grev, tüm Türkiye’de ilgi ile karşılanmış ve 21 Aralık grevinin yol göstericisi olmuştur. 22 Kasım grevinin bu denli güçlü ve yol gösterici olmasının en önemli nedeni; taşeron sağlık emekçisinden öğretim üyesine kadar, hatta hasta ve hasta yakınlarının da içinde bulunduğu kampüs meclisleri oluşturulmasıdır. İlk defa tüm sağlık emekçilerinin kaderi ortaklaşmış, bununla birlikte sağlık hakkına yapılan saldırılarla sağlık emekçilerinin halkla buluşmasının önü oldukça açılmıştır.
Tüm bu yaşananların önümüze koyduğu görev ise birleşerek mücadele etmek olarak karşımıza çıkmaktadır.
Bu nedenlerle sağlık örgütleri olarak sağlık hakkı gasp edilen tüm kesimlerle birlikte illerde Sağlık Hakkı Meclisleri kurulması çağrısı yapılmıştır. Bu çağrı bir çok ilde karşılık bularak, çok sayıda demokratik kitle örgütünün katılımıyla Sağlık Hakkı Meclislerinin oluşturulması olarak hayata geçirilmiştir.
İllerde kurulan bu meclislerin alacağı kararların, eylem ve etkinlik önerilerinin ortaklaşacağı Türkiye Sağlık Hakkı Meclisi 11 Mart 2012’de Ankara’da toplanacak ve mücadelenin startını vererek bu saldırılara karşı dur diyecektir.
Sağlıkta yıkım programına dur demek için, sağlığı tümüyle özelleştiren 663 sayılı KHK’nin iptal edilmesi için, Genel Sağlık Sigortasının iptal edilerek herkese eşit, ücretsiz ve ulaşılabilir sağlık hizmetinin devlet tarafından verilmesi için, kısacası SAĞLIK HAKKIMIZ için işyeri meclislerine katılalım ve 11 Mart’ta Türkiye Sağlık Hakkı Meclisi’nde buluşalım.
*SES İstanbul Aksaray Şube Başkanı
Evrensel'i Takip Et