8 Mart 2012 08:26
Agit Aral

Güneşli bir hafta sonunun son günün uğurlayıp, kara kışa merhaba demek üzereyken...
Kimse yaklaşan felaketten haberi farkında değildi. Telekom’un önünde oturup dünyayı bir an için olsa da umursamayanlar, kahvehanelerde kaçak çay yudumlayanların, sanat sokağında işportacılık yapanların, kerpiç evlerinlerin önünde bilye oynayan çocukların, Edremit’te göle karşı mangal keyfi yapanların....

Hiç birinin yaklaşan felaketten haberi yoktu...

VE DEPREM....

Herkes aynı dilde konuşuyordu şimdi. Çünkü acının alfabesi yoktu. Sonrası mahşer, daha sonrası trajedi, daha daha sonrasıysa bir göç ve özlem hikayesi...

Ayrı ayrı diyarlara göçler başlamıştı. Kimi biletini çoktan kesmişti. Van Gölü’nün çığlığı bile engel olamamıştı gidenlere...

Ağzı otlu peynir kokan çocukların düş kurduğu sokaklar bomboş ve ölü bir kenti andırıyordu artık. Enkazların başında bekleyenler battaniye sarıldıkları gibi umutlarına sarılmışlardı. Morg kapısında bekleyenlerin ise acı çığlıkları tarifleri edilemeyecek cinstendi. Malum ya acının alfabesi yoktu.

Ve kalanlar gidenleri hep umutla beklediler bir gözle. Diğer gözle de bir çift gözyaşı döküyorlardı. Gidip de dönmeyecek nice ‘İNSANLAR’ için...

EVRENSEL'İNMANŞETİ

İktidarın mengenesi öfkeyi durduramıyor

İktidarın mengenesi öfkeyi durduramıyor

Antep’te polis, mahkeme kararını tanımadı, ekmek mücadelesi veren işçilere müdahale etti. İşçi, siyasetçi, öğrenci, muhalif belediye, basın… Herkes mengenede! Cezaevinde olanların sayısı cezaevi kapasitesini 90 bin aştı. Buna rağmen hükümet daha çok insanı daha uzun süre cezaevinde tutacak yargı paketi hazırladı. Yine de tepki cezalandırılarak durdurulamıyor!

90 bin fazla: 301 bin 397 kapasiteli cezaevinde 392 bin 456 kişi kalıyor.

32 adet: 11 cezaevi yapımı sürüyor, 21 yeni cezaevi projesi hazır.

Yüzde 700: 2002’de 49 bin 512 olan mahpus sayısı yüzde 700 arttı.

BİRİNCİSAYFA
SEFERSELVİ
2 Mart 2025 - Sefer Selvi

Evrensel'i Takip Et