8 Mart 2012 08:28
Agit Aral

Hemen hemen bütün halklar kendi anadillerinde eğitim alabiliyorken,  bu en temel hak Kürtler için söz konusu bile olamıyor. Ezilen ve sömürülen bir halk olarak tarih sahnesinde Kürtler  bugün de anadil haklarını talep ediyorlar. Mevcut iktidarın dayatması ile bu talep görmezden geliniyor ve Kürt çocukları ve gençleri hala ana dillerinde eğitim hakkını alabilmiş değiller.
Peki böyle koşullar altında bu kişilerin başarılı olabilme durumu nedir? Bu konu ile ilgili şöyle bir örnek verilebilir. 1911 de ABD de Raminez’in İspanyolca azınlık dilini 2 bin 352 öğrenciyi kapsayan araştırması sonucu öğrenciler üç farklı grup ve eğitim programına tabi tutuluyor. Birinci grup sadece İngilizce, ikinci grup 1-2 yıl İspanyolca eğitimden sonra İngilizce, üçüncü grup ise 4-6 yıl İspanyolca eğitimden sonra İngilizce zamanla İngilizceyi anadili düzeyinde kullanabilir duruma geliyor. Çalışma grupları içinde en başarısızı anadilde hiç eğitim almayan grup oluyor.

Bu grubun üyeleri sonraki süreçte de diğer derslerden, kendi yaş grubunun başarısının çok gerisine düştüğü gözleniyor. Elbette ki başarılı olamazlar. Başarıları da şans ve tesadüften başka hiçbir şey değildir.

Türkiye de ise Kürt bir insanın Türkçe ve Türklüğe ne kadar asimile olursa başarısı o kadar mı artacak sorusu geliyor akla.

Bir çocuk Kürtçe hayaller kurarken, anadilinde  kendini anadili ile ifade edebiliyorken nasıl Türkçe bir eğitim ile başarılı olabilmesi beklenir ki?

Anadilde eğitim insanın en temel hakkıdır. Bunun yasaklanması da hakkın ihlalidir. Türkiye’nin kuruluşundan bu yana hatta öncesinden beri yaptığı budur. Sürekli baskı inkar ve asimilasyonla Kürt halkını ve dilini sindirmeye çalıştılar. Ama Kürt halkı bunca baskı ve inkara karşı vermiş olduğu mücadeleyi hala onurlu bir dik duruşla devam ettirmektedir.

Özünde bir kimlik sorunu, kimliğin özündeyse “anadil” sorunu olan bir “Kürt sorunu” şiddetten ayırabilmenin çözümü öncelikle en temel hak olan anadilde eğitim hakkının meşru sayılmanın önündeki engellerin kaldırılması ve gereken imkanların sağlanmasından geçer.

EVRENSEL'İNMANŞETİ

Milyonlar ‘fitre’lik, iftar sofraları boş

Milyonlar ‘fitre’lik, iftar sofraları boş

Erdoğan-Şimşek programıyla ücretleri açlık sınırının altına inen asgari ücretli işçiler ve emekliler, ramazan ayının ilk iftarını boş sofralarda karşılıyor: “Kırmızı eti zaten görmüyorduk, bu sene orucu açacak zeytin bile alamıyoruz…” Diyanet İşleri Başkanlığı da ‘Asgari ücretliler ve emeklilere fitre verilebilir’ fetvası yayımlamıştı.

İftar sofrasına 1 yılda gelen zam: Yüzde 45

Dört sene içinde güllaça gelen zam: Yüzde 1100

Pideye 2 yılda gelen zam: Yüzde 150

BİRİNCİSAYFA
SEFERSELVİ
1 Mart 2025 - Sefer Selvi

Evrensel'i Takip Et