'Taş atan çocuklar'ın ablası
8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar gününü bu yıl bir dolu akıl almaz haberle karşıladık. Kadına Şiddet ile ilgili yasa tasarısı Mecliste itirazlara kulak asmadan iktidar partisince sürdürülürken, Sultanahmet’te şiddeti protesto eden kadınlar yerlerde sürükleniyordu. İstanbul’da şiddetin kendisi, Ankara’da tasarı
Sarmaşık Derneği ve Türkiye Yazarlar Sendikası ise daha kapsamlı bir ‘gerekçe’ sunuyor; mücadelesinde Kürt halkının yanında olmak ve barış için çalışmak...
DERNEĞİMİZE YÖNELİK SİSTEMATİK BASKININ DEVAMI
Şerif Camcı (Sarmaşık Derneği Yöneticisi): Müge’nin gözaltına alınmasını sunacakları hiçbir gerekçe açıklamayacak. Çünkü, Sarmaşık Derneği, yürüttüğü çalışmalarla devamlı hedefte zaten. Derneğimize yönelik sistematik baskının bir başka versiyonu Müge gözaltına alınarak yapılmak istendi. Elbette Yönetim Kurulu üyesi arkadaşımızın bir an evvel serbest bırakılmasını istiyoruz. Sarmaşık Derneği geleneksel yardım anlayışına muhalif olduğu için hedefte. Çünkü insanlara destek sunma işini bir sadaka kültürüne dönüştürmüyor, insanların yoksulluklarını yüzüne vurmuyor ve en önemlisi bunu bir siyasal ranta çevirmek için yapmıyor. Şu anda 3 bin 100 aile hak temelli anlayış ile düzenli destek alıyor. Devletin yapması gereken, halkına sunması gereken hizmetleri yapıyor olmamız da onları tedirgin ediyor. Siyaset yaptıkları zemin kayıyor ve giderek saldırganlaşıyorlar. Derneğimiz Müge ile ‘Yoksulluğun derinliği’ konulu bir saha çalışmasına hazırlanıyordu. Yine “kadın istihdamına” yönelik bir çalışması daha olacaktı Müge’nin. Sarmaşık, bu çalışmaların tümünü tamamen bireysel katkılarla yapıyor. Uluslararası hiçbir kurum yahut örgüte gereksinim duymadan çalışıyor. Yurttaşın yurttaşla dayanışmasını ören bu çalışma da onları rahatsız etmekte. Şu an Müge’nin avukatları dahi ne olup biteceğini öngöremiyor. Çünkü maalesef hukuka uygun bir işleyiş yok burada. Biz Müge’nin derhal serbest bırakılmasını ve çalışmalarına dönmesini istiyor ve umuyoruz.
BÜŞRA ERSANLI VE RAGIP ZARAKOLU GİBİ
Kamil Tekin Sürek (Türkiye Yazarlar Sendikası Yönetim Kurulu Üyesi): Müge Tuzcuoğlu, taş atan çocuklarla ilgili güzel bir kitap yayınladı. Aynı zamanda Diyarbakır’da yaptığı çalışmalar özellikle de çocuklarla ilgili saha araştırmaları çok önemliydi. Büşra Ersanlı ve Ragıp Zarakolu gibi Kürt halkının mücadelesine destek verenlerden rahatsız olan iktidar Müge’nin çalışmalarından da rahatsız oldu. Gözaltına alınmasının hukuki ya da inandırıcı gerekçesi ve nedeni yoktur. Asıl gerekçe, bir bilim insanı ve yazar olarak çalışmaları ve Kürt halkının mücadelesine olan sempatisi ve desteğidir. Yazarlar Sendikası olarak Müge’nin gözaltına alınışını şiddetle kınıyoruz. Bütün üyelerimizi ve kamuoyunu halktan yana yazarlara yönelik saldırılara karşı tavır almaya davet ediyoruz. (İstanbul/EVRENSEL)
BU TOPRAKLARDA ÇOCUKLAR ÖLDÜRÜLÜYORSA…
Yazar Müge Tuzcuoğlu 5 Şubat tarihinde gazetemizde yayınlanan “Hangi kuvvet o taşı yerinden aldırtır?” başlıklı röportajda, kendisi Artvinli olmasına rağmen Kürt sorununa karşı duyduğu sorumluluğu şu sözlerle açıklıyordu: “Kürt sorununu dert edinmemek için ya çok pervasız olmak ya da gözlerimize örtülen perdeleri açamamış olmamız gerekiyor. Ben bu perdeyi aralamaya, açmaya, yırtıp atmaya çalışıyorum. Bir Kızılderili atasözü var, diyor ki: Gördüğüm acılar kadar yaşlı, hayallerim kadar gencim! Bu topraklarda, çocuklar öldürülüyorsa eğer, ben bir çocuğu bile kurtarabilecek bir şey yapabilirsem, ne mutlu bana.”
*Haber hazırlandığında Müge Tuzcuoğlu henüz tutuklanmamıştı.
(Fotoğraf: Hüsamettin Bahçe)