10 Mart 2012 08:41

Üç tweet bir linç

Geçen ay sosyal paylaşım sitesi Twitter’da yazdıkları yüzünden idam ile karşı karşıya olan ve önceki gün mahkemeye çıkartılan 23 yaşındaki Suudi Gazeteci Hamza Kaşgari’nin akıbeti hâlâ belirsizliğini koruyor.Her şey 4 Şubatta genç gazetecinin Mevlit Kandili münasebeti ile Twitter’daki üç

Üç tweet bir linç
Paylaş
Özkan Koçak

Geçen ay sosyal paylaşım sitesi Twitter’da yazdıkları yüzünden idam ile karşı karşıya olan ve önceki gün mahkemeye çıkartılan 23 yaşındaki Suudi Gazeteci Hamza Kaşgari’nin akıbeti hâlâ belirsizliğini koruyor.

Her şey 4 Şubatta genç gazetecinin Mevlit Kandili münasebeti ile Twitter’daki üç tweetinden sonra ateşlendi. Kaşgari, tweetlerinde İslam peygamberi Muhammed ile hayali bir karşılaşmayı tasvir ediyor ve tasvir içinde “Peygamberin bazı yönlerini sevdiğini, bazılarını sevmediğini, bazılarını anlamadığını, onu sadece bir arkadaş olarak selamlayacağını, doğum gününde onun için dua etmeyeceğini” belirtiyordu. Bunun üzerine Kaşgari sosyal medyada çok büyük tepkiler gördü, idamı için sosyal paylaşım ağlarında gruplar kuruldu, ölüm tehditleri aldı. Bu olay ülkedeki din adamlarını ikiye böldü. Çoğunluk, gazetecinin “dinden dönme” ve “peygamberi aşağılama” suçu ile yargılanıp ölüm cezası ile cezalandırılması gerektiğini belirtirken az sayıda da olsa bazı din adamları bunu reddederek inanç özgürlüğünden yana taraf aldı.

6 Şubatta ise Kaşgari tweetlerini sildi, bu kadar büyük tepki beklemediğini belirtti ve birçok gazetede gazetecinin özür mektubu yayınladı. Ama bu tepkileri dindirmedi. Suudi din adamı Nasır el-Ömer’in Kaşgari için ölüm cezası çağrısı yaptığı video İnternet’te hızla yayıldı. Sonrasında, Kültür ve Enformasyon Bakanı Abdülaziz Hoca tarafından Kaşgari’nin herhangi bir gazetede çalışması yasaklandı.

YARGILANMASI İÇİN FETVA YAYINLANDI

Bu olanlardan sonra başına gelecekleri tahmin eden genç gazeteci 7 Şubatta Yeni Zelanda’ya kaçmak üzere ülkesini terk etti. Ancak aktarma yapacağı Kuala Lumpur Havaalanında Malezyalı polisler tarafından gözaltına alındı.

Yakalanmasının ardından, Suudi Arabistan Baş Müftüsü Abdulaziz Al-i Şeyh, Kaşgari’nin yargılanması için bir fetva yayınladı. Suudi Kralı Abdullah, Kaşgari’nin tutuklanmasını istemesinin ardından, gazeteci 9 Şubatta tutuklandı.
Tutuklanmasının ardından, Kaşgari’nin Avukatı Muhammed Nur gazeteci için Malezya’dan siyasi sığınma talebinde bulundu.

Birçok uluslararası insan hakları örgütü de Malezya hükümetine çağrı yaparak Kaşgari’nin serbest bırakılmasını, can güvenliğinin olmadığı ülkesine iade edilmemesini talep etti. 12 Şubatta yerel saat ile 13.00’te sınır dışı etme işleminin durdurulması için mahkeme kararı çıktı ama saat 10.00’da Malezya polisi, Kaşgari’yi sınır dışı etmiş, gazeteci özel bir jet ile ülkesine gönderilmişti. Ülkesine döndükten sonra Kaşgari Riyad’da tutuklandı.

AKIBETİ BELİRSİZLİĞİNİ KORUYOR

Bu durum birçok tartışmayı beraberinde getirdi. Hukuk örgütleri, Malezyalı yetkililerin uluslararası hukuku ihlal ettiğini iddia etti çünkü Malezya ve Suudi Arabistan arasında suçluların iadesi konusunda hiçbir anlaşma bulunmuyor. Genç gazeteci Malezya’ya yasal bir yoldan girmişti ve gideceği asıl yer Yeni Zelanda’ydı; Malezya’yı sadece aktarma için kullanacaktı. Bu sebepten dolayı Kaşgari’nin ülkesindeki durumu Malezya’yı hiçbir şekilde yasal yoldan bağlamıyor. Ayrıca Kaşgari’nin suçlandığı şey Malezya’da suç unsuru bulundurmuyordu. Ama buna rağmen Malezya polisi ülkesinde idam edilme tehlikesi ile karşı karşıya olan gazeteciyi iade etti. Ayrıca, Malezyalı yetkililer tutuklanma işleminin İnterpol’ün girişimi ile gerçekleştiğini söyledi. Buna rağmen İnterpol bu iddiayı şiddetle reddediyor.

Hamza Kaşgari 12 Şubattan beri Riyad’da tutuklu. Arap haber kaynaklarına göre, 8 Martta Kaşgari mahkemeye çıkartıldı ve Twitter’daki ifadeleri için pişman olduğunu beyan etti. Bazı kesimler genç gazetecinin serbest bırakılacağını öngörürken bazıları ise bunun yeterli olmadığını belki de hafif bir cezaya çarptırılacağını söylüyor. Kaşgari’nin ailesi ile yakın çevresi ve Kaşgari’nin yakalanışından bu yana gazetecinin özgürlüğü için uluslararası arenada çaba sarf eden Amnesty International (Uluslararası Af Örgütü), Human Rights Watch (İnsan Hakları İzleme Örgütü), Freedom House (Özgürlük Evi) gibi uluslararası organizasyonların endişeli bekleyişi sürüyor. (MEDYA SERVİSİ)

ÖNCEKİ HABER

Tutuklamalar sıra dışı bir korku iklimi yarattı

SONRAKİ HABER

Kars'ta Newroz dilekçesine 'W' iadesi

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa