4 Mart 2007 00:00

bu, töre olamaz!


Bir karabasan gibi boğazlarına çöktüler!.. Kimini bir bahar günü yolda kurşunladılar, kimini çeyiz sandığının içine gömdüler... Güldünya, Şemse, Yasemin, Naile, Gülistan, Berivan, Kadriye, Nuran ve daha birçok kadın. Her cinayetin arkasından çıkan katilin adı “töre” diye açıklansa da, artık kadınlar, cellatlarıyla nasıl başa çıkacağını biliyor. Ölen kız kardeşlerinin ardından kadınlar, çıkış yolu bulmaya çalışıyor.
Daha önce töre cinayetleri bilinse de, Türkiyeli kadınların gündemine töre cinayeti, Güldünya Tören adı ile yerleşti. Güldünya ismi töre ile mücadele simge oldu. Bitlis’te amcasının kızının kocası Servet Taş’tan hamile kalan Güldünya, doğum yapana kadar İstanbul’da oturan amcası Mehmet Tören’in evine gönderildi. Bebeğini doğurduktan sonra öldürüleceğini anlayan Güldünya, polise sığındı. Baba Tören, polise kızının köylerinde bir süre imamlık yapan Alaattin Ceylan’a verilmesini istedi. Polis, Güldünya’yı Ceylan’a teslim etti. Bebeğine “Umut” adını koyan Güldünya hakkında “aile meclisi” ölüm kararı verdi. Güldünya, İstanbul’da sokak ortasında kurşun yağmuruna tutuldu.
Bakırköy Eğitim ve Araştırma Hastanesi’ne kaldırılan Güldünya’yı öldüremediklerini öğrenen kardeşleri hastane de ablalarını katlettiler.
Taşların altında ölmeyi ‘beceremedi’
Güldünya’nın ardından kadınlar, Mardin’den kopan bir çığlıkla bir kez daha sarsıldı. Şemse Allak, evlilik dışı ilişkiden hamile kalmıştı. Töre, Şemse’yi cezalandırmaya kararlıydı. Karar recmdi. Ancak Şemse, taşların altında ölmeyi ‘becerememişti’! Hastanede önce bir aylık bebeğini kaybetti. Yüreği en sevdiklerinin attığı taşlara dayanamadı. Kadınlar iyileşmesi için gözünün içine bakarken, O’da yaşama veda etti.
Bir başka töre cinayeti, Ankara’da mutlu bir aile kurmak isteyen Yasemin Ç.’yi de buldu. Baba ocağından davul zurna ile çıktı, ertesi gün evine “bakire değilsin” denilerek gönderildi. Ve ardından, ağabeyi tarafından öldürüldü. Yasemin’in, Ankara Adli Tıp Kurumu’nda yapılan ön otopsi muayenesinde ise, “bakire” olduğu tespit edildi.
Çeyiz sandığı mezar oldu
Diyarbakır’ın Çınar İlçesi’ne bağlı Alatosun Beldesi Sırımkesen Köyü’nde evden İstanbul’a çalışmaya giden imam nikahlı ve 1 kız çocuk annesi 22 yaşındaki Gülistan Gümüş, 1 ay sonra köyüne döndü. Eski eşinin evine gidip kalan eşyalarını isteyen Gümüş, eşi Ömer Taş tarafından silahla yaralandı. Aldığı 2 kurşun yarasına rağmen kendisini annesinin evine atmayı başaran Gümüş’ü, yakınları çeyiz sandığının içerisine ‘sakladı’. Gümüş, çeyiz sandığının içinde öldürüldü.
Şırnak’ın Silopi İlçesi’nde tecavüze uğrayan 18 yaşındaki Berivan B. ise tecavüze uğradı. Berivan’ın tecavüze uğradığı, hamile kalmasıyla ortaya çıktı. Aile, kızlarını tecavüzcüsü ile evlendirmek istedi. Ancak tecavüzcüsü kabul etmedi. Berivan’ın babası Hasan B. kızını çok sevdiğini belirterek, “Onu öldürmek istemiyorum. Buraları terk ediyorum” diyerek ilçeden ayrıldı. Silah, Berivan’ın küçük kardeşine verildi..!
Van’ın Başkale ilçesinde yaşayan Naile Erdaş, mide bulantısı ve baş ağrısı şikayetleri ile gittiği hastanede “evlilik dışı ilişki”den hamile olduğunu öğrendi. Naile’yi katletmek için, genç kadının doğumunu bekleyen ağabeyi Kemal Erdaş, doğumdan sonra Naile’yi öldürdü.
Unutulmadılar, unutulmayacaklar!
13 yaşındaki Naime Salman, 35 yaşındaki bir adamla evlenmek istemeyince ağabeyleri tarafından Sadabat Viyadüğü’nden atıldı. Diyarbakır’da Ahmet Demirel, yasak ilişki sonucunda hamile kalan 19 yaşındaki kız kardeşi Kadriye Demirel’i satırla öldürdü. İstanbul’da 26 yaşındaki Nurcan Öner, “aile meclisi” kararıyla öldürüldü. Antep’te 30 yaşındaki Ömer U., kendisini ziyarete gelen kız kardeşi 27 yaşındaki Kadriye U. ile namus meselesi yüzünden çıkan tartışmada kızkardeşini boğarak öldürdü.14 yaşındaki Nuran Halitoğulları, yine “aile meclisi” kararıyla, babası tarafından telle boğularak öldürüldü. Maraş’ın Pazarcık ilçesinde 6 çocuk annesi 34 yaşındaki Naciye Atmaca, aile meclisinin verdiği ölüm emri üzerine kurşunlandıktan sonra yakıldı.
Serpil Savumlu

Evrensel'i Takip Et