06 Mart 2007 00:00
GÜNCEL
Kürt sorunu konusunda mesele terör meselesidir ve son terörist yok edilinceye kadar mücadelemiz sürecektir politikasına aykırı söz söyleyenler ve çözüm önerenler, silahlı güçle ezerek çözümü savunanlar tarafından ABD ya da AB yanlısı, vatan haini ve bölücülükle itham ediliyor.
Kürt sorunu konusunda mesele terör meselesidir ve son terörist yok edilinceye kadar mücadelemiz sürecektir politikasına aykırı söz söyleyenler ve çözüm önerenler, silahlı güçle ezerek çözümü savunanlar tarafından ABD ya da AB yanlısı, vatan haini ve bölücülükle itham ediliyor. Hatta, kimileri bu ithamlar sonrasında öldürülüyor. Yurtdışına çıkmaya zorlanıyor.
Bu doğru mu?
Gördüklerimiz ve yaşadıklarımız, bu suçlamaların doğru olmadığını gösteriyor.
Örneğin Hrant Dink. Kendisini birçok panelde, konferansta dinledim. Kürt sorununun barışçı, demokratik ve hakça çözümünü her zaman savundu. Kürtlerin ABD ve diğer emperyalistlere güvenmemesini, Ermenilerin emperyalistlere güvendiği için çok büyük zararlar gördüğünü ve acılar yaşadığını anlatırdı. Aynı, tavsiyeyi Ermeniler için de yapardı. Diyasporadaki Ermenileri eleştirerek Türkiyedeki ve Ermenistandaki Ermenilerin çıkarlarının Türkiye ile Ermeni sorununu barışçı yollarla çözmesi gerektiğini anlatırdı. Bu nedenle de öldürüldü. Dinki öldürenler Türkler ile Ermeniler arasındaki düşmanlığın büyümesini hedeflediler. Emperyalistlerin Türkiyeye müdahale etmesine olanak sağladılar.
Kürt sorununa demokratik çözüm öneren partiler, aydınlar da Dink gibi düşünüyorlar. Ateşkesin sürmesini, siyasi bir af çıkarılmasını ve sorunun demokratik yöntemlerle çözülmesini isteyen 324 aydının içinde bir tek vatan haini, ABD ve AB ajanı olduğunu düşünmüyorum. Türkiye Barışını Arıyor Konferansına katılanlar da öyle.
Pazar günü İstanbulda İstanbul Barışını Örgütlüyor Konferansında konuşan sendikacılar, yöre dernekleri temsilcileri, muhtarlar hain mi? ABD ve AB muhtarlara kadar herkesi ajanlaştırmış mı?
Kürt sorununun barışçı ve demokratik yöntemlerle çözülmesi bölünmeye mi götürür Türkiyeyi? Sorunun bu şekilde çözümünü savunanlardan ayrı bir devlet, federasyon vb. isteyen yok. Böyle düşünseler, bunu açıklamaktan çekineceklerini sanmıyorum. Geçmişte ayrı bir devlet ya da federasyon tezini savunanlar bunu açıkça söylemekten çekinmemişlerdi.
Demokratik çözümü savunanların niyeti açık. Ya silahla ezeriz politikasını savunanların niyeti ne? Yirmi üç senedir silah zoru ile sorunu çözemediniz, daha kaç yıl savaşacaksınız? Bugünkü siyasi koşullarda silahla ezme politikasını ne kadar sürdürürsünüz? Öcalanı zehirleme ya da on beş yıl öncesi gibi köyleri yakma, faili meçhul cinayetler, yargısız infazlar çatışmayı daha da şiddetlendirmez mi? Yugoslavyada, Kosovada silahla sorunu çözmek isteyenlerin akıbetini unuttunuz mu? Şiddet ve silahla çözme politikasının yeni bir Yugoslavyaya neden olmayacağını nereden biliyorsunuz? Barışçıl, demokratik ve kardeşliği savunan bir çözüm yolu mu, yoksa şiddet ve silahla çözüm politikası ile bir iç savaşa dönüşen çatışmalar mı ABD ve ABnin işine yarar?
Hangisi ABD ve ABci, bölücü, vatan hainidir. Türkiyeyi Yugoslavyalılaştıranlar mı, diğerleri mi?
Kamil Tekin Sürek