21 Şubat 2007 00:00
Bir ressamdan bir yazara...
Figen Aydıntaşbaş unutulmaya yüz tutmuş Yazar Suat Derviş i hatırlamamızı sağlayan Yazarın Resmi adlı sergisini MaviKum Kitapta açtı. Aydıntaşbaş, Bu sergi bir hatırlatmadır.
Figen Aydıntaşbaş unutulmaya yüz tutmuş Yazar Suat Derviş i hatırlamamızı sağlayan Yazarın Resmi adlı sergisini MaviKum Kitapta açtı. Aydıntaşbaş, Bu sergi bir hatırlatmadır. Büyük boyutlarda yaşamaya ve yazılara dair bir hatırlatma diyor.
Yazarın Resmi bir yağlıboya resim dışında kurşun kalem ve mürekkep kullanılarak yapılmış desenlerden oluşuyor. Aydıntaşbaş, resmin ve yazının ortak ve temel aracı olduğunu düşündüğü için kara kalem ve mürekkebi kullanmış.
Ressam Aydıntaşbaşın Suat Dervişi konu edinmesinin nedeni sadece yazarın romanları olmamış. Muhalif kimliği ve hayat hikayesi de onu çok etkilemiş. Aydıntaşbaş Şu anda çok bilinmiyor, özellikle genç kuşaklar tarafından dediği yazar için şunları söylüyor; Çok çalışkan. Her şart altında çalışması, üretmesi, ekmeğini yazarlıkla kazanmış olması çok etkileyici... Çünkü çok zengin bir ailede doğmuş bir kadın. Ve hep toplumun dışladığı, kenarda kalmış, ezilmiş insanlarla ilgilenmiş. Bu birçok yazar için doğrudur ama ben Suat Dervişi konu edindim.
Galeri yerine kitapçı
Dervişin bütün kitaplarını okuyan Aydıntaşbaş, Saliha Paker ve Zehra Toskanın Suat Derviş üzerine yaptıkları bir araştırmasından yararlandığını ve Kadın Eserleri Kütüphanesinde yer alan Suat Derviş dosyasını incelediğini belirtiyor.
Sergisi için bir galeriyi değil, bir kitapçıyı seçmiş olmasını ise konuyla mekan arasında paralellik kurmak istemesinden kaynaklandığını ifade ediyor.
Yazarın Resmi sergisi 25 Şubata kadar MaviKum Kitapta gezilebilir. Sergi kapsamında bugün saat 19.00da Fatmagül Berktayın katılacağı ve Suat Dervişin konu edileceği bir söyleşi gerçekleştirilecek. Tel: 0212 251 44 40 (İstanbul/EVRENSEL)
Suat Derviş
Asıl adı Hatice Saadet Baraner olan Suat Derviş, 1905 İstanbul doğumlu. Tıp profesörlerinden İsmail Derviş Beyin kızı olan Suat Derviş, Almanyada Berlin Konservatuvarı ve Edebiyat Fakültesinde okudu.
1932de Türkiyeye döndükten sonra Son Posta, Vatan, Cumhuriyet, Gece Postası gibi gazetelerde röportajları ve romanları yayımlandı.
Eşi Reşat Fuat Baraner ile birlikte Türkiyede toplumsal gerçekçi akımın ilk yayın organlarından sayılan Yeni Edebiyat dergisini çıkardı. Bu dergide kısa öyküler, fıkralar ve eleştiriler yazdı. 1944 tutuklamaları sırasında eşi Reşat Fuat Baraneri sakladığı ve yasadışı Türkiye Komünist Partisine katıldığı gerekçesiyle yargılandı; bir yıl hapse mahkum oldu. 1953-63 yılları arasında bir tür sürgün olarak İsveç ve Fransada yaşadı. 1963te Türkiyeye döndükten sonra romanlarının yazımı ve yayınıyla uğraştı; Devrimci Kadınlar Birliğinin kuruluşunda görev aldı.
İlk şiiri on üç yaşındayken yayımlanan Suat Derviş, ilk romanı Kara Kitap basıldığında 16 yaşındaydı. 1934-1953 yılları arasında bazıları yabancı dillere çevrilen diğer romanlarını İstanbulda yazdı. Derviş, 1972 yılında aramızdan ayrıldı. Popülist edebiyata toplumcu gerçekçi bir öz kazandırdığı söylenen Dervişin tefrika edilmiş ancak kitap olarak basılamamış çok sayıda eseri vardır.