14 Mart 2012 04:32
Mütha Çetin

Türkiye'nin birçok ilinde 22 Kasım 2011 tarihinde "KCK" adı altında eş zamanlı olarak gerçekleştirilen operasyonlarda 60'a yakın avukat gözaltına alınmış, 36'sı ise tutuklanmıştı. Aradan 5 ay geçmesine rağmen avukatların hangi iddialarla tutuklandığı öğrenilemedi. Gözaltı ve mahkeme süreçlerinde avukatlara, İmralı Cezaevi'nde tutulan PKK Lideri Abdullah Öcalan ile yaptıkları görüşmeleri "örgüte iletmek" suçlamaları yöneltilmişti. Avukatlara yönelik soruşturmanın merkezinde bulunan Öcalan'ın ifadesi ise alınmıyor. PKK Lideri Abdullah Öcalan da tutuklanan avukatlara ilişkin bir mektup kaleme alarak, davada "tanık olarak dinlenmesini" istedi. Tutuklu 36 avukatın savunmasını üstlenen bir grup avukat, 29 Şubat tarihinde Çağlayan'da bulunan İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı'na başvurarak, soruşturma kapsamında Öcalan'ın tanık olarak dinlenmesi için talepte bulundu. Avukatların başvurusunun üzerinden iki hafta geçmesine rağmen savcılıktan şimdiye kadar hiçbir cevap verilmediği öğrenildi.

'ÖCALAN'IN BEYANLARI ÖNEMLİ'

Aralarında avukat Ercan Kanar, Gülizar Tuncer, Bahri Bayram Belen'in de bulunduğu 8 avukat savcılığa teslim ettikleri dilekçede, yıllardır Öcalan ile yapılan görüşmelerin kayıt altına alındığını ve tutuklu meslektaşlarının "önderlik komitesi" suçlamasıyla yargılandıklarını kaydetti. Soruşturmanın odağında Öcalan'ın olduğu ifade edilen dilekçede, "Maddi gerçeğin araştırılması açısından suçlamalarla ilgili Abdullah Öcalan'ın beyanları önem taşıyacaktır. Beyanın alınması yargılama hukukunun temel ilkeleri açısından hukuki bir zarurettir" denildi.

'TARAFSIZ BİR SORUŞTURMA İÇİN ŞART'

Avukatlar hazırladıkları dilekçede, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi'nin 6. maddesinde yer alan "Adil yargılama hakkı ilkesine", "Masumiyet karinesi ilkesine", "Tarafsız bir soruşturma, sorumluluğun temelsiz olduğunu gösterdiğinde dava açmamak veya davaya devam etmemek" gibi maddelerine atıfta bulunuldu. Avukatlar dilekçede, son olarak 3 Şubat 2012 tarihinde Asrın Hukuk Bürosu'na PKK Lideri Abdullah Öcalan'ın gönderdiği mektupta kendisinin de talebinin olduğunun altını çizdi.

'AVUKATLARIN TUTUKLANMASI SİYASİ KOMPLO'

PKK Lideri Öcalan ise avukatlarına gönderdiği mektupta, bu talebini üç başlık altında şöyle sıralıyor: "İddia edildiği gibi avukatlar eğer 'önderlik komitesine' bağlı olarak çalışmışlarsa başta benim ifadem alınması gerekir. Şimdiye kadar savcı benim ifademe başvurmamıştır. Savcının hayli kapsamlı suç iddiaları, direk şahsımı hedeflemektedir. Dolayısıyla tüm bu iddialara ilişkin olarak başta beni sorgulaması gerekir. Tamamen TC'nin ilgili yöneticilerinin kontrol ve izniyle yürütülen avukat görüşmeleri, yasaldır ve gizli örgütle, hele hele eylemsel talimatlarla ilişkilendirilmesi tamamen bir hukuk garabet ve siyasi komplodur." (İstanbul/DİHA)

EVRENSEL'İNMANŞETİ

Peşkeşe ‘dur’ de!

Peşkeşe ‘dur’ de!

Çayırhan Termik Santralinin özelleştirilmesi için alınan ve genelde mal değerinin yüzde 10 düzeyinde belirlenen geçici teminat bedeli 250 milyon TL oldu. Bu bedel madenin sadece 3.5 günlük kazancına denk geliyor. Satışa karşı direnişi sürdüren madenciler, ‘Yağmayı durduralım’ çağrısı yaptı.

BİRİNCİSAYFA
SEFERSELVİ
5 Mart 2025 - Sefer Selvi

Evrensel'i Takip Et