17 Ocak 2007 00:00
Gazeteciliğin bitmiş
Petrol Ofisinin vergi denetimi üzerinden başlayan medya tartışması, gazeteciliğin sorgulanmasına kadar vardı. Sabahın genel yayın yönetmeni Fatih Altaylı, kendisine ağır eleştiriler yönelten eski çalışma arkadaşı Ertuğrul Özköke İyi bir holding yöneticisi, iyi bir patron dostu olabilirsin. Ama artık gazeteci sayılmazsın dedi.
Petrol Ofisinin vergi denetimi üzerinden başlayan medya tartışması, gazeteciliğin sorgulanmasına kadar vardı. Sabahın genel yayın yönetmeni Fatih Altaylı, kendisine ağır eleştiriler yönelten eski çalışma arkadaşı Ertuğrul Özköke İyi bir holding yöneticisi, iyi bir patron dostu olabilirsin. Ama artık gazeteci sayılmazsın dedi.
Ertuğrul Özkök, normalde yazı günü olmamasına rağmen bu Pazartesi, Fatih Altaylının Hodri meydanına yanıt vermişti. Özkök, Bak şu Hodri meydan diyene. Utanması, arlanması olan biri Hodri meydan demeden önce durup kendi mazisine bakmalı demişti. Buna yanıt veren Altaylı ise, Gazeteci kaçakçılığı savunmaz başlıklı bir yazı yazdı.
Ben gazetemden sorumluyum. Benim gazetemin de sahibi olan holdingin bütün sorumluluğunu üstlenemem deme hakkın vardır diyen Altaylı şöyle devam etti: Ama bir gazeteci olarak çıkıp vergi kaçakçılığını savunuyorsan, Bürokratlar korkmayın. Bize çıkarılan vergiyi indirmekten, hatta sıfırlamaktan çekinmeyin deme noktasına gelmişsen, artık gazeteciliğin bitmiş demektir. İyi bir holding yöneticisi, iyi bir patron dostu olabilirsin. Ama artık gazeteci sayılmazsın. Çünkü gazeteciler vergi kaçakçılığını savunmaz. Bunu bir kez savundular mı, kıbleleri şaşmış demektir.
Turgutun derdi Turkcell
Bağlı bulunduğu holdingi açıkça savunma alışkanlığı ise, çok kısa sürede medyanın kalanına da yayıldı. Akşamın genel yayın yönetmeni Serdar Turgut, gazetenin sahibi olan Çukurova Holdingin şirketi Turkcelli savunan bir yazı kaleme aldı. Turgutun üslubu da gayet sertti. Cep telefonu operatörleri arasında numara taşınabilmesi uygulamasına itiraz eden Akşam yayın yönetmeni, Ne yaptı Turkcell; sıfırdan başladı işe. Ülkeyi altyapıyla donattı, dünya çapında bir marka yaratıldı, o markanın sembolü de 0532 ile başlayan numaralardır diyerek şirketini övdü. Buradan da şu sonucu çıkardı: Panolarla, boş sloganlarla milliyetçilik yapmaya çalışanlara soruyorum: Bu ne biçim milliyetçiliktir? Bu ülkenin işadamına ve sermayesine çelme takmaya ne hakkınız var? Bunu yapanı, Türk insanı affeder mi? (MEDYA SERVİSİ)