16 Ocak 2007 06:00

GÜNCEL

Cumartesi ve Pazar günleri Ankara’da bir konferans düzenlendi. Kürt Sorunu’nun çözümü konusunda politikacı, yazar, akademisyen, sendikacı, gazeteci vd. düşüncelerini açıkladılar. Yaşar Kemal’in konuşması dışında konuşmalar basına pek yansımadı. Devlet ve hükümet çevreleri konferansta sunulan fikirleri ciddiye alıp yararlanacak mı bilemiyoruz? Daha önce, benzer konferanslarda açıklanan fikirler ya da aydınlar tarafından önerilen çözümleri hükümet yok saydı. Türkiye’nin kendi alanlarında en iyileri olan ve bilgileri, başarıları tartışılmayan aydınlarının fikirlerini kaale almayan hükümet ve devlet yetkilileri üstün politik yeteneklere ya da sınırsız bilgi birikimine sahip olmalı değil mi? Her konuyu en iyi kendilerinin bildiğini varsaydıklarına göre! Herşeyi biliyor pozundaki hükümetimiz ekonominin yönetimini IMF, Dünya bankasına bırakmış. Dış politika ABD’nin peşinden koşmak, çıkarına dokunan konularda ise ABD’ye yalvarmak biçiminde. Kürt Sorunu’nu ise askerlere havale etmişler. Türkiye’yi ilgilendiren ciddi sorunlarda, hiçbir inisiyatifi olmayan hükümet yalancı pehlivanlar gibi ortalıkta dolaşıyor. Dostlar alışverişte görsün misali hükümet ediyor. Şimdilik çözümü hükümete bırakılmış gibi görünen konularda ise konuştuklarında saçmalıyorlar. Başbakan İstanbul’un trafik sorununa çözüm buldu! İstanbul’daki araç plakası sayısını sınırlayacakmış. Böylece İstanbul’un trafik sorunu çözülecek. Tam “Zihni Sinir Projesi”. Okullar olmasa Milli Eğitimi ne güzel idare ederdim diyen bakanın yeni versiyonu. Araçlar olmasa İstanbul trafiğini ne güzel idare edecek. İşte Türkiye böyle bir başbakan ile yönetiliyor. Hükümet böyle de, muhalefet daha mı iyi? Anamuhalefet lideri Baykal da Irak’a Türk Ordusu girsin diye TBMM’den karar çıkarılmasını öneriyor. Aklınca, Tayyip Erdoğan’dan daha milliyetçi görünecek. Tayyip “kurban olam ayına yıldızına” diye afiş astı ya dört bir yana. Baykal, milliyetçilik öyle olmaz böyle olur demeye getiriyor. “Ya hayatında hiç dayak yememiş ya da sayı saymasını bilmiyor” denir ya, o hesap. Ya hayatında hiç savaş görmemiş ya da ne dediğini bilmiyor. Güya Siyasal okumuş. Siyasal Bilgiler Fakültesi’nden bunlar nasıl mezun oluyor? Ya da Siyasal’da öğrencileri böyle mi eğitiyorlar? Aklınca, AKP’yi köşeye sıkıştırıyor. Nasıl olsa, AKP böyle bir kararı TBMM’ne getiremez, ben de seçmene karşı milliyetçi görünmüş olurum diye hesap yapıyor. Baykal herkesi aptal yerine koyarak aslında seçmene ve halka hakaret ediyor. İşte, hükümeti ve muhalefeti böyle iken, aklıselime kulak asan yok. Türkiye’nin en aklı başında insanlarının sesine kulak tıkanıyor. Erdoğan ve Baykal gibi “Kuyuya taş atmak” tan başka marifeti olmayanların ipe sapa gelmez lafları günlerce manşetlerde tartışılıyor.
Kamil Tekin Sürek

Evrensel'i Takip Et