12 Ocak 2007 00:00

Yatağan ve termik santral

Yatağan Termik Santralı çevre ve insan sağlığı üzerindeki tahribatı nedeniyle yıllardır gündemde

Paylaş

Gündemden düşmeyen ilçe
Doğada potansiyel halde bulunan birincil enerji kaynaklarının, bir çevrim yordamıyla başka bir enerjiye dönüştürüldüğü sistem, termik enerjidir. Linyit kömürüne dayalı olarak termik enerji üretilen Muğla yöresinde, 3x210 mw gücündeki Yatağan ve Kemerköy (Gökova) Termik santralları ile 2x210 mw gücündeki Yeniköy Termik Santralı bulunuyor.
Muğla, Afşin-Elbistan kömür havzasından sonra Türkiye’nin en önemli kömür havzalarındandır. Yatağan-Gökova-Milas üçgeni içinde varlığı, Maden Tetkik Arama Enstitüsü (MTA) tarafından tespit edilen yaklaşık 800 milyon ton, düşük kalorili kömürün değerlendirilmesi amacıyla bu üç santral kurulmuştur.
Yatağan hep gündemdeydi
Muğla’da Yatağan, santral kurulmadan önce 3 bin nüfusa sahip bir köy iken, şimdiyse 20 bin nüfuslu gelişmiş bir ilçe görünümünde. Yatağan Termik Santralı ise, ilçe merkezine 3 km. mesafede kurulmuştur. Yatağan ilçe merkezi, Muğla’nın 27 km. kuzeybatısında yer alır. Yatağan üzerinden Muğla-Aydın, Muğla-Milas ve Bodrum karayolları geçmektedir. Yani ilçe, ülkemizin en çok ziyaretçi çeken, dünya cenneti turizm alanlarının geçiş yolu üzerinde ve çok yakınındadır. Bu nedenle Yatağan, yalnızca yaz aylarında yanından geçerken termik santrala ilgiyle bakılan bir ilçeyken, santralın çevre ve insan sağlığı üzerindeki tahribatı nedeniyle yıllardır gündemden düşmeyen bir yönü vardır.
Bölgede inşa edilen ilk santral olan Yatağan, bir milyon 163 bin metrekarelik alan üzerine kurulmuş ve 1975 yılında yatırım programına alınmıştır. O günün fiyatıyla 1 milyar 486 milyon 523 bin 500 TL iç ve 149 milyon 55 bin 140 dolar dış kredi ile ihale edilen ve ihaleyi kazanan Polonya şirketi Elektrim tarafından 1 Haziran 1977’de yapımına başlanan santralın temeli, dönemin Enerji Bakanı Deniz Baykal tarafından atılmıştır. Santralın ilk ünitesi 20 Haziran 1982 yılında zamanın başbakanı Bülent Ulusu tarafından üretime alınmıştır. İkinci ünitenin 15 Haziran 1983, üçüncü ünitenin ise 18 Aralık 1984 tarihinde devreye girmesiyle aslında 5 ünitelik bir yapı üzerine kurulu olan santral, bugün 3 ünite olarak üretim yapmaktadır.
Santralı beslemekte olan kömür, Stratonikiea Antik Kenti gözden çıkarılarak Eskihisar kömür havzasından alınmaktadır. Ayrıca Tınaz ve Bağkaya kömür ocaklarından da yararlanılmaktadır. Yatağan Termik Santralı, 3x210 mw gücündeki 6 bin çalışma saati üzerinden senede 4.68 milyon ton kömür yakmakta ve yılda 400 milyar kwh enerji üretimi kapasitesiyle çalışmaktadır. Bu yönüyle santraldan, Ege illeri ve Antalya’nın enerji ihtiyacı karşılanmaktadır.
Baca gazı arıtma tesisi yılan hikayesi
Yatağan Termik Santralı yıllarca, maliyetiyle neredeyse bir termik santral ederindeki baca gazı arıtma sistemi olan Desülfürizasyon Tesisi’nden yoksun olarak çalıştı. 1993 yılına gelindiğinde, kömürün yanması sonucu ortaya çıkan havadaki kükürtdioksit miktarının Hava Kalitesini Koruma Yönetmeliği’nde belirtilen değerin üstünde olması nedeniyle baca gazı arıtma tesisi entegre edilmesi gerekli görüldü.
Araştırmalar sonucu ortaya konulan projelere 1993 yılında onay verilmesine rağmen yapım çalışmalarına, Alman Bishoff firmasının ihaleyi Türk Gür-İş ortaklığıyla alması üzerine 1997 yılında başlanabildi. 2000 yılına gelindiğinde, sistemin yüzde 90’ı bitmişti. Ancak Alman firmasının, kalan 15 milyon Avro alacaklarının ödenmediği gerekçesiyle sistemi tamamlamayı reddetmesi, yapım süresinin daha da uzamasına yol açtı. Hükümetin de bu parayı gecikmeden dolayı ödemek istememesi üzerine firma, Yatağan ile Yeniköy Termik santrallarından ayrıldı ve uluslararası tahkime başvurdu.
Alman Bishoff firması 30 milyon Avro isterken, Enerji Bakanlığı’nın, “Ya gelip tamamlarsınız ya da kaldığı yerden başka bir firmaya ihale ederiz” çağrısı üzerine firma Yatağan’a geri döndü. Ünitelerin deneme işletmeleri; üçüncü ünite 5 Temmuz 2002, ikinci ünite 30 Kasım 2002, birinci ünite 1 Şubat 2003 tarihlerinde tamamlanmış, fakat geçici kabulü yapılamamıştı. Bir süreliğine çalışan tesislerin faaliyetleri kalıcı olmadı. Gerek santralın çeşitli yerlerinde çıkan sorunlar, gerekse baca gazı arıtma filtresinde sürekli arıza yaşanmasıyla Yatağan halkının mutluluğu kısa sürdü.Enerji Bakanı Hilmi Güler’in de katıldığı, LURGI LENTJES A.G. ve GÜRİŞ A.Ş Konsorsiyumu ile imzalanan ek protokol, Elektrik Üretim AŞ’nin (EÜAŞ) de onayıyla 7 Temmuz 2005 tarihinde yürürlüğe girdi.
15 Kasım 2006 tarihi itibari ile baca gazı kükürt arıtma tesislerinin birinci ünitesine, test ve ayar çalışmaları için gaz alınmaya başlandı. İkinci ünite için Şubat 2007, üçüncü ünite için ise Mart 2007’de test ve ayar çalışmaları için gaz alınmaya kesin olacak başlanacağı söyleniyor.
Baca gazı arıtma tesislerinin tam anlamıyla devreye girmesiyle, havadaki kükürtdioksit oranı artmayacağı için santralın yük düşümüne gidilmeden tam kapasiteyle çalışması ve daha fazla enerji üretmesi de mümkün olacak.
Asit yağmuru
Arıtmadan yoksun santral bacalardan dışarı atılan kükürt ve azot, rüzgar yoluyla yaklaşık bir haftada atmosfere ulaşır. Bu süre içinde, atmosferdeki nem, su partikülleri ve diğer bileşenlerle temas ederek sülfürik ve nitrik asitleri oluştururlar. Bunlar da yeryüzüne yağmur ve karla beraber taşınır. Bu yolla baca gazı daha geniş bir alana nüfuz ederken, düştüğü yerdeki çevre ve insan sağlığı bakımından tahrip edicidir. Asit yağmuru olarak tabir edilen bu duruma Yatağan’da da sık rastlanmaktadır.
Halka yüksek kalorili kömür ve ucuz elektrik verilsin
Yatağan Belediye Başkanı Hasan Haşmet Işık: Belediyemiz için insan sağlığı tüm ekonomik çıkarlardan ve her şeyden önce gelmektedir. Biz, santralın çevre kirliliğine yol açmasına karşı önlemlerin alınmasından ve üretimin artırılmasından yanayız. Anayasa’yla herkese temiz hava soluma hakkı verilmiştir. Bu hakkı kimse gasp edemez.
Halk sağlığı ile yakından ilgileniyoruz. Bir kent konseyi oluşturduk ve çalışmalarımızı sürdürüyoruz. Şu ana kadar yapılan tetkikler bize inandırıcı gelmiyor. Bu nedenle ilçemize kükürtdioksit gazının ölçümü için bir cihaz alacağız. Böylece oran arttığı zaman santrala yük düşümü yapılması için başvuruda bulunacağız.
Kesinlikte santralın kapatılmasından yana değiliz. Ayrıca yöre halkına yüksek kalorili kömür verilmesini ve elektrik ücretlerinin düşürülmesini istiyoruz.
Önlem alınsın, santral kapatılmasın
Yatağan Ziraat Odası Başkanı Hüseyin Uygun: Rüzgarla birlikte yayılan zehirli gazların etkisi, zaman zaman mahsullerimizin üzerinde görülüyor. Ekonomik yetersizlikler ve ihmal nedeniyle yıllardan bu yana önlemi alınmamıştır.
Santralın kapatılması durumunda işsizlik ve elektrik sorunlarıyla karşılaşacağız. Baca gazı arıtma tesisinin yapılması ve teknolojik yeniliklerle desteklenmesi durumunda santralın kapatılmasından yana değiliz.
YARIN: Külleri bile pazarda
ÖNCEKİ HABER

‘Uçak kanatları balyozla düzeltiliyordu’

SONRAKİ HABER

Göktepe’nin emanetine sahip çıkalım

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa