19 Mart 2012 17:29

Newroz’a yasak hep ölüm getirdi!

KÜRTLER NEWROZ’DAN HİÇ VAZGEÇMEDİ

Devletin Newroz’a yaklaşımı çoğu zaman Kürt sorununa yaklaşımını da ele verdi. 1924 yılından sonra yasaklanan Newroz, 1982’de Diyarbakır Cezaevi’nde Mazlum Doğan’ın 21 Mart’ı 22 Mart’a bağlayan gece bedenini ateşe vermesiyle bundan sonraki Newroz’ların bir direniş gününe dönüşeceğinin de işareti oldu. 90’lı yıllara kadar Kürt hareketinin güçlü olduğu belli il ve ilçelerde kutlanan Newroz 1990’da kitleselleşmeye başladı. Kitleselleşen Newroz 1991’de kanla tanıştı. 1992’de ise adeta bir katliamın yaşandığı Newroz gösterilerine sahne oldu Türkiye. O yıllardan bugüne Newroz ne zaman yasaklandıysa ölüm haberleri duyuldu.

1991 NEWROZU’NDA İLK KAN DÖKÜLDÜ

1991 Newroz’u artık politik bir kimlik kazanan Newroz’un ilk kez kitlesel ve yaygın kutlandığı yıl oldu. Devletin buna cevabı da sert oldu. Nusaybin’de Kışla Mahallesi’nde bulunan ilçe mezarlığına giderek yaşamını yitiren PKK’lileri ziyaret eden 7 bin kişi ilçe merkezine doğru yürüyüşe geçince polis kitleye ateş açtı. Cizre’de yapılan kutlamalara 20 bine yakın kişi katılırken İstanbul, Ağrı, Mardin, Adana, Kulp, Hani, ve Diyarbakır’da binlerce kişi Newroz’u kutladı. Bir çok kentte polis göstericilere ateş açtı. Gün bittiğinde bilanço ağırdı: 31 ölü.

1992 NEWROZU: ADETA BİR KATLİAM

1992 yılında Şırnak’ta yapılacak kutlamanın oldukça görkemli olacağını bilen sadece halk değildi. Devlet de durumun farkındaydı ve giderek kitleselleşen, yaygınlaşan ve politikleşen bu güne dair ‘önlem’ almalıydı. 21 Mart akşamı Şırnak adeta bombalandı. 3 gün boyunca çatışmalar yaşandı. Bilanço 12 ölü, onlarca kişi de yaralıydı. 1992 Newrozu’nda Şırnak gibi savaş alanına dönen diğer bir yer de Cizre oldu. 21 Mart günü yapılan kutlamaya polis saldırdı. 23 Mart günü olaylar sürüyordu. Gazetecilerin kaldığı otel dahi kurşunlandı. Polisin açtığı ateş sonucu Sabah gazetesi muhabiri İzzet Kezer hayatını kaybetti. 5 gün sonra 12 bin asker ve bin 500 polis ile devlet tek tek ev araması yaptı. Olaylarda resmi rakamlara göre toplam 57, gayrı resmi rakamlara göre ise 94 kişi yaşamını yitirdi. O yıl İdil, Kulp ve Adana’daki Newroz kutlamalarında da çatışmalar yaşandı. Devlet yetkililerine göre, ölenler PKK’li idi. Ölenler arasında yer alan 5 yaşındaki Hatice Katar ve 9 yaşındaki Mehdi Güngen’in PKK’ye nezaman katıldığını açıklayan ise olmadı. Newroz’u izlemek için Bölge’de bulunan 15 kişilik gazeteci grubunun üzerine de ateş açıldı. Sabah gazetesi muhabiri İzzet Kezer öldürüldü.
1993, 1994 ve 1995 yıllarında çoğunlukla kapalı salon etkinlikleriyle kutlanmaya başlanan Newroz için takvimler 1996’yı gösterdiğinde salonlar dar geldi. 1996’da Newroz, polis engellemelerine ve saldırılarına rağmen bir çok kentte kutlandı. Bazı illerde çatışmalar yaşandı. 1997, 1998, 1999 yıllarında da bir çok kentte görkemli mitingler gerçekleşti. Bazen çatışmalar yaşandıysa da ölüm haberleri duyulmadı. 2000 yılında Newroz gösterileri ise izinli kutlandı.  Diyarbakır ve İstanbul başta olmak üzere pek çok kentte görkemli gösteriler düzenlendi. 2001 yılında Diyarbakır’da 500 bini aşkın kişi Newroz’da alanları doldurdu. Bu görkemli gösteri geçen zamanda baskıların Kürtleri daha da fazla bir araya getirdiğini gösterdi.

2003: SAVAŞA KARŞI HALKLARIN BİRLİĞİ

2003 Newroz’u ABD’nin Irak işgali gölgesinde kutlandı. Kutlamalara katılan milyonlarca insan savaşı protesto etti. 2003 Newroz’u Kürtler ve Türklerin bir çok kentte güçlü bir ortaklıkla kutladıkları bir Newroz olarak kayıtlara geçti. 2004 yılında da ‘olaysız’ ve görkemli bir Newroz yaşandı. 2005 yılında ise Mersin’deki bayrak provokasyonu Kürtlere yönelik linç kampanyasına dönüştü. Newroz kutlamaları yine kitleseldi ancak yer yer çatışmalar da yaşandı.

2008’DE YİNE ÖLÜM!

2008’e gelindiğinde ise yıllardır kısmen olaysız ve izinli geçen Newroz’a yine polis müdahalesi yaşandı. Van’da polis müdahalesi sonucu Ramazan Dal  ve Zeki Erinç hayatını kaybederken, Hakkari Yüksekova’da ise polis müdahalesi sonucu 20 yaşındaki İkbal Yaşar yaşamını yitirdi.

DEVLET BARIŞ TALEBİNE TAHAMMÜL EDEMEDİ

2009, 2010 ve 2011 Newrozları polis müdahalesinden uzak gerçekleşti. Diyarbakır başta olmak üzere ülkenin dört bir yanında milyonlarca kişi sokaklara döküldü. Barış talepleri haykırıldı, kardeşlik türküleri söylendi. Bu yıllarda gerçekleşen Newrozlar hem Türk ve Kürt emekçilerinin birbirine yakınlaşmasına dair önemli örnekler sundu hem de kitleselliğiyle, Kürtlerin örgütlü gücünün büyüklüğüyle akıllara kazındı. Bu tablo mu etkili oldu bilinmez ama 2012 Newroz’u AKP’nin sertleşen Kürt politikasına bağlı olarak yine yasaklandı ve yine bir kişi yaşamını yitirdi.
(İstanbul/EVRENSEL)

Evrensel'i Takip Et