Tecavüzcüyü öldüren Nevin Yıldırım'ın ömürboyu hapis cezasına itiraz
Isparta'nın Yalvaç İlçesi'nde kendisine tecavüz ettiğini öne sürdüğü Nurettin Gider'i av tüfeğiyle öldürdükten sonra başını keserek köy meydanına atan Nevin Yıldırım'ın avukatı Hüseyin Aksoy, ömür boyu hapis cezasına mahkum olan müvekkilinin bu cezayı hak etmediği belirterek, Yargıtay'a temyiz başvurusunda bulunduğunu açıkladı.
Yalvaç İlçesi'ne bağlı Koruyaka Köyü'nde 29 Ağustos 2012 tarihinde, kendisine tecavüz ettiğini öne sürdüğü 2 çocuk babası 35 yaşındaki Nurettin Gider'i av tüfeğiyle öldürdükten sonra başını keserek köy meydanına atan 30 yaşındaki Nevin Yıldırım, 'canavarca hisle adam öldürme' suçundan yargılandığı davanın 25 Mart 2015'teki son duruşmasında, 'kasten adam öldürme' suçundan TCK'nın 81'inci maddesi uyarınca ömür boyu hapis cezasına mahkum oldu. İyi hal indiriminden de yararlanamadı.
'MEŞRU MÜDAFAA KAPSAMINDA DEĞERLENDİRİLMELİ'
Nevin Yıldırım'ın avukatı Hüseyin Aksoy, Yalvaç Ağır Ceza Mahkemesi tarafından verilen ömür boyu hapis cezasına itiraz ettiklerini açıkladı. Nevin Yıldırım'ın bu cezayı hak etmediğini ve mahkemede adil yargılama yapılmadığını savunan Hüseyin Aksoy, Yargıtay'dan duruşmalı temyiz incelemesi yapılması talebinde bulunduklarını söyledi. Olayın meşru müdafaa kapsamında değerlendirilmesi gerektiğini belirten avukat Aksoy, Nevin Yıldırım ile Nurettin Gider arasındaki ilişkinin gönül ilişkisi değil tecavüz olduğunu öne sürdü.
'İNSAN SEVDİĞİNİN YANINA SİLAHLA MI GİDER'
Gönül ilişkisi olan bir insanın sevdiğinin yanına silahla gitmeyeceğini vurgulayan avukat Aksoy, "İddia edildiği gibi müvekkilim ile maktul arasında bir gönül ilişkisi olmuş olsaydı o gece Nurettin, Nevin'in yanına neden silahla gitti? Bu bile gönül rızası olmadığının apaçık delilidir. Olay gecesi Nevin artık 3 yıldır devam eden tecavüzlerin arkasının kesilmeyeceğini düşünmüş, önce bıçakla karşı koymayı düşünmüş ancak baş edemeyeceğini anlayıp maktulün elinde de silah görünce eline silah almıştır. Telefonuna gelen mesajlarda da maktul, Nevin'i İstanbul'a götüreceğini yazmıştır. Dolayısıyla müvekkilin bu ateş etme eylemi tamamen meşru müdafaa kapsamında kalmaktadır" dedi.
'CİNNET GETİRDİĞİ KABUL EDİLMELİDİR'
Nevin Yıldırım'ın maktulü yaraladıktan sonra bile küfür ve hakaretlere maruz kalmaya devam ettiğini, bu durumun da sanığın o anda cinnet getirmesine neden olduğunu öne süren avukat Hüseyin Aksoy, "Maktulün geçmişte yaptıkları ve halen yapma yönündeki tavır ve davranışı ile yaralı halinde bile müvekkile yönelik küfür ve hakaretlerine devam etmesi karşılığında, Nevin geçirdiği onca travma ve tecavüzlerin ve çevredeki söylentilerin oluşturduğu korku etkisiyle adeta cinnet getirmiş ve kendini kaybetmiştir. Bu sebeple bu aşamadan sonrası için müvekkilin gerçekleştirdiği iddia edilen eylemleri için ceza tayini mümkün değildir" diye konuştu.
'YOK HÜKMÜNDEKİ KURULUN KARARINA İTİBAR EDİLDİ'
Davanın her celsesinde Nevin Yıldırım'ın olay esnasında akli melekelerinin yerinde olmadığını iddia eden avukat Aksoy, bu iddialarını temyiz dilekçesinde de ayrıntılı olarak belirttiğini aktardı. Nevin Yıldırım'ı muayene eden Adli Tıp Kurumu uzmanlarının kanunda belirtilen şekliyle oluşmadığını ve eksik kaldığını kaydeden avukat Aksoy, kanuna uygun oluşmamış ve yok hükmündeki bir kurulun verdiği rapora mahkemenin itibar ettiğini vurguladı.
'TECAVÜZ GERÇEĞİ GÖZARDI EDİLDİ'
Nurettin Gider ve Nevin Yıldırım ilişkisinden dünyaya gelen ve Nevin Yıldırım'ın süt bile vermek istemediği kız bebeğe dikkati çeken avukat Hüseyin Aksoy, Nevin'in bu ilişkide istenmeyen bir hamilelik yaşadığının altını çizdi. Nurettin Gider'in Nevin Yıldırım ile olan ilişkisine rağmen eşinden boşanmadığına işaret eden avukat Aksoy, nikahlı eşler arasında bile kadının rızası dışında eşinin kendisiyle ilişkiye girmesinin tecavüz kabul edildiği gerçeğinin bu davada göz ardı edildiğini savundu.
TAHLİYE TALEBİNDE BULUNDU
Sanığa verilen cezada iyi hal indirimi uygulanmadığını hatırlatan avukat Aksoy, verilen kararın hatalı olduğunu kaydetti. Müvekkilinin 3 yıldır tutuklu bulunduğunu anlatan avukat Hüseyin Aksoy, sanık hakkında adli kontrol hükümleri uygulanmak koşuluyla tahliyesine karar verilmesi talebinde bulundu. (DHA)