04 Temmuz 2015 14:39

Seçimler geçti, kadınlar kaldı...

Şatafatlı seçim gündemini hızlıca bir kenara iterek yepyeni gündemlere kapı araladık. “Şimdi gündemimiz...” diye bir cümleye başlasak, derginin basımına kadar o gündemin değişmesi olasılığı yüzde 99,9.

Paylaş

Hilal YAĞIZ
Şatafatlı seçim gündemini hızlıca bir kenara iterek yepyeni gündemlere kapı araladık. “Şimdi gündemimiz...” diye bir cümleye başlasak, derginin basımına kadar o gündemin değişmesi olasılığı yüzde 99,9. Biz yine de derdimizi anlatmak için seçimlere de değinmeyi, seçimlerin bir adım ilerisine de bakmayı gerekli gördük.
İstanbul 3. Bölge’de bir işçi kadın adayımız vardı, Sevgi Yalçın. Evlerde toplantılar, işyerlerinde buluşmalar, sanayilerde teke tek sohbetler... Seçimlerin vazgeçilmezleri... Kendisini, kendisi gibi olanları, yani çoğunluğu, biz’leri anlatıyor her konuşmasında, her buluşmasında… Peki tüm bunlar bir tek oy için miydi? Hayır. “Değişmez kader” anlayışını kıran sohbetlerdi bunlar kadınlar için. Bir işçi kadın adayla kadın cinayetlerini, işçi kadınların sorunlarını, konu komşunun önünde, erkeklerin yanında 20- 30 kişinin arasında konuşmak, buralarda hala yapılamıyor sevgili kadınlar. Bunu aşmaya çalışan kadınların heyecanını yaratan buluşmalardı gerçekleştirdiğimiz.
Çay servisini yapmayan kadına ters ters bakılan bir anlayışa karşı, “Bak, kadın erkek eşitliği diyoruz, kadın aday da var erkek aday da ama yine hizmeti kadınlar yapıyor, bu böyle olmaz” dedirten bir karşılaşmaydı.
“Ya biz burada konuşuyoruz da neyi değiştirecek?” diyen kadınların değişimi arayışlarını tanımak, bilmekti bu ziyaretler.
Tokatlı Alevi bir işçi kadın ile, Hakkarili Kürt kadının yıllara dayanan dostluğuna ortak olmaktı...
Her şeyden önce erkeklerin “mantık” seçimi dediğine, yürekten mücadele eden kadına özlemle destek vermek isteyen kadınların kendilerini arama çabasıydı bu seçim buluşmaları.
Dersimli Alevi bir kadının tüm mahalleyi tek başına dolaşarak oy istemesi, başörtülü evli, çocuklu bir genç kadının ailesiyle birlikte, kimi zaman da tek başına haftalarca verdiği mücadeleyi gururla izlemekti bu seçim dönemi.
Aslında hep en acil zamanlarda, en ihtiyaç duyulan zamanlarda öne çıkan kadınlar bu seçimlerde de sessiz sedasız, ama en önde ve en büyük mücadeleyi verdiler.
Çay servislerine de, akşam yemeklerine de, evdeki işlere, çocuklara da yetişmeye çalışan, kimi zaman da çalışan kadınlar, Gezi direnişinde olduğu gibi, Kobane eylemlerinde en öne geçtikleri gibi, işçilerin fabrika önündeki mücadelelerinde en direngenleri oldukları gibi yine en öndeydiler...
Bu ülkede demokrasi, barış ve eşitlik, özgürlük mücadelelerinde her zaman her biçimde önde olacakları gibi...
Bize de gördüklerimizi, duyduklarımızı bu sayfalara bir not düşmek, bir sonraki mücadelelere basamak yapmak kaldı. 

ÖNCEKİ HABER

NE KAZANDIK? Kendimize olan inancımız tazelendi

SONRAKİ HABER

Şiddet sorununu gündem etmeyen kapımızı çalamadı

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa