Eğitim sistemi ve sanat
Yeni bir yasa çıktı 4+4+4 eğitim sistemi. Bu sistem hakkında bilginiz var mı, varsa ne düşünüyorsunuz?
Müjdat Eraslan - Balaban Tiyatro Kurucusu
Bu yasa ile okul yaşı 1 yıl daha erkene alınıyor. Ama daha fazlası, kız çocuklarının 10 yaşından sonra okula gitmesi daha da zorlaşıyor. 10 yaşından sonra öğrenciler mecburi meslek seçmek zorunda kalıyorlar. Bu sistem hakkında daha öğretmenler bile yeterli bilgiye sahip değiller. Uygulanan eğitim sistemi bile öğretmenler tarafından tam anlamıyla bilinmiyordu. Yaşadığımız ülkede hangi eğitim sistemi kullanılırsa kullanılsın sistemin alt yapısı olmadığı için hiçbir eğitim sistemi belli bir düzende yürümez. Sırf AB uyum sürecine uygun bir eğitim sistemi yaratmak için gelişigüzel bir sistem getirdiler. Çoçuk yaştaki öğrencinin karar alma mekanizması daha gelişkin olmadığı için ailesi tarafından karar verilecektir. Bu sistem tamamen siyasi iktidarın kendine göre uyarladığı bir sistemdir.
Yazgülü Tunar - Trakya Üni. İktisat 3.sınıf öğrencisi ve Amatör Tiyatro Eğitmeni
Tiyatro eğitmeni ve aynı zamanda üniversite öğrencisisiniz. Okutulan eğitim sisteminde kültür ve sanat alanı yetersiz kalıyor, hatta hiç bu alanda eğitim verilmiyor desek yeridir. Bu durumu nasıl değerlendiriyorsunuz?
Benim gözlemlediğim kadarıyla tiyatroya ve diğer alandaki sanatsal çalışmalara destek yok. Kampüs içerisinde çok görüyorum tiyatro vs. afişlerini ama amatör anlamda ve okulun kendine özel bir çalışması yok. Okulumuzda 3-5 tane tiyatro grupları var. Onlar da kendi imkanlarıyla çabalıyorlar. Üniversitenin hiçbir şekilde yardımı olmuyor.
Zaten daha lise hayatında biz ikiye bölünüyoruz. Bir dershane hayatı bir de lise hayatı. Sabah okulda eğitim görüyoruz, akşama doğru dershanede eğitim görüyoruz. Zaten bu süreçte robotlaşıyoruz. İnsanlarla diyaloglar gittikçe sabitleşiyor ve bakış açımız daha doğrusu hayatımızı tamamen sınava odaklıyoruz. İnsanları kendini ifade edebilme yeteneğinin dahi kaybediyoruz. İnsanlardan uzaklaşıp kendini içe kapatıp ülke sorunlarına karşı duyarsız hale getirmek. Sınav sisteminde ise önünüze bir test koyup “ya testi yapacaksınyada hayatın bitti” deniyor.
Ülkede bir çok sorun var. Kürt sorunu ,İşçi ve Emekçilerin sorunu. Peki bunlar hakkında ne düşünüyorsunuz?
Türkiye’ye baktığımız zaman her zaman bir sorun var. Kürt sorunu, Ermeni sorunu vs… Gündem hiçbir zaman boş kalmıyor. Ben 21 yaşındayım hala siyasi anlamda birşeyler öğrenmek peşindeyim. Ama şunu düşünüyorum: Televizyonlar ve gazeteler insanların tamamen gözlerini boyuyorlar. Beyinlerini kilitliyorlar. İşte Kürt sorunu deniyor, annem babam yorum yapıyor kendilerince ondan sonra eğitim diyorlar 4+4+4 diyor, yine kendilerince bir yorum yapıyorlar. Ama tabi arkada neler döndüğünü ve devletin neler yapmak istediğini kimse bilmiyor. Tam burada devreye de siyasi iktidarın yandaş basını giriyor. Göz boyama oyunlarına devam ediyorlar. Açık sölemek gerekirse biz Türkiye halkı olarak hangi televizyonu ve hangi gazeteyi takip edeceğimizi daha bilmiyoruz.
Şuayip Evin - Ticaret Meslek Lisesi 9. sınıf öğrencisi ve tiyatro oyuncusu
Yaşadığımız kentteki sanatsal etkinler hakkında ne düşünüyorsunuz?
Lüleburgaz’da sanatsal anlamda bir çok etkinlik var. Ama kendi çabalarımızla yaptığımız bir şeyler var. Bir çok grup ve oyuncu var bunların yanı sıra belediyeden hiçbir şekilde ne maddi ne de manevi bir destek alıyoruz. Tabi belediye de bu konuda bizim üzerimizden rant sağlıyor ve ismimizi kullanıyor. Hazırladığımız oyunlara prova yapacağımız yerimiz dahi yok. Belediye kendi reklamlarında “Soyadı kültür olan bir Lüleburgaz” yaratmaya çalışıyor ama ne kültüre ne de sanata verdiği bir destek yok.
Yaptığınız tiyatro oyunlarında hedef kitleniz kimlerdir?
Oyunlarda hedeflediğimiz asıl amaç bilinçli bir halk ve bilinçli bir seyirci yetiştirmek. Biz halkımızın bakış açısını daha da genişletmek istiyoruz. Ben çok genç bir yaşta tiyatroya başladım. Henüz 12 yaşındaydım. Ben sokaktaki çocuklarla oynamak yerine gelip hocalarımla kafa yormayı tercih ettim. Kendimi her konuda geliştirmek istedim. Yaptığımız oyunlar daha çok gençlik kesimine hitap ettiği için gençlerin kendini biraz daha geliştirmesini istiyorum.
Tiyatroyla uğraşırken aynı zamanda okula devam ediyorsun. Bu senin hayatını nasıl etkiliyor?
Tiyatro benim sosyal ve okul hayatımı olumlu bir şekilde etkiliyor. Aynı zamanda kentin yerel bir gazetesinde muhabirlik de yapıyorum. Tiyatroyla uğraşıyor olmam benim aynı zamanda zihnimi açıyor. Kafamdaki sorunları çözebiliyorum. Derslerimde de daha başarılı oluyorum. Ayrıca eğitim sitemindeki hataları da bulabiliyorum. Sorgulayan bilinçli bir gençlik yetiştirmiyor. Gençleri daha çok robotlaştırıyor. Buna karşın benim tiyatroyla olan bağım yüzünden bir bilincim oluştu. Ben bu sistemden kendimi arındırmaya çalışıyorum.
Eğitim konusu açılmışken yeni bir yasa olan “4+4+4 eğitim sistemi” hakkında ne düşünüyorsun?
Zaten faydalı olamayan ezberci bir eğitim sisteminden sonra hükümet tarafından getirilen bu sistem gençleri daha da çok gericileştirmeye çalışılıyor. Kafaları yozlaştırmaktan başka bir işe yaramayacak bu sistem. 10 yaşındaki bir çocuk neye karar verebilir ki? Bence bu sistem gençleri daha çok robotlaştırıyor ve gericileştiriyor.
Son zamanlarda popüler olan bir konu var: Dindar gençlik, ateist ve tinerci gençlik diye. Bu konu hakkında neler söyleyeceksin?
Çok karmaşık bir toplumda yaşıyoruz. Ülkede zaten bir iç savaş var. Bu her geçen gün daha da tehlikeli bir hal alıyor. Hükümet de bunun farkında zaten. Dindar bir kesim yetiştirip hiçbir şeyi tartıştırmadan yoluna devam edecek. Bu sayede de ülkeyi nasıl daha çabuk ele geçiririm çabasında.
Evrensel'i Takip Et