21 Mart 2012 15:19
Yakup Aslandoğan

İki kez olumsuz sendikalaşma deneyimi yaşamış bir fabrikada işçilerin kendi gücüne güvenememesi bir yere kadar anlaşılır. Hele bir de gidilmiş sendikalar mücadeleyi seçmek yerine işçilerin tabiriyle işçiyi satmışsa. İşçinin kendi özgücü ile örgütlenmeyi başarması, örgütlü davranmayı başarması kolay olmuyor.

AKP’nin model kentinde sendikal anlayış da kendi modelinde geliştiriliyor. Patronlarla dizdize, uzlaşmacı, işçiyi baskı altında tutan, muhalefete izin vermeyen bir anlayıştan bahsediyoruz. Hak-İş’e bağlı sendikaların çok güçlü olması, Türk-İş bünyesindeki bazı sendikaların da uzlaşmacılığı seçmesi model kentte özellikle istenen bir şey.

İşte böyle bir ortamda yıllardır süren mücadeleci bir anlayışın egemen kılınması çabası meyve vermeye başladı. CEHA’da yeşermeye başlayan bu anlayışın tohumları uzun zaman önce atılmıştı. Henüz yetki yazısı gelmese de işçiler ortak tutum almaya başlamıştır. Üye olan arkadaşlarına sahip çıkan işçiler gerekirse üretimi bile durdurma noktasına gelmiştir. Birleşik Metal-İş (BMS) sendikacılarına fabrika sorumlulularının saldırması sırasında onlara sahip çıkmış, yapılan eylemlere katılmaya başlamışlardır.

İŞÇİLER SAĞLAM ADIMLAR ATIYOR

Fabrikaya danışman sıfatlı ama patronun parası ile getirilen eski Türk Metal şube başkanı da işçileri tehdit etmekten geri durmamıştır. Yaptığı konuşmalarda BMS’nin, DİSK’in bölücülerin sendikası olduğu söylemesine, Kayseri işçisinin sağa oy verdiğini “Bu kızıl solcularla işiniz olmamalı sizler milliyetçisiniz” diyerek istifalara zorlamalarına rağmen işçiler mücadeleci sendikaya sahip çıkmıştır. Hatta toplantılarda “Hakkımızı aramaya çalışanlar bölücüyse biz de bunu bilerek yaptık” diyen işçi kardeşlerimiz olmuştur.

Fabrikada işçilerin sendikalarından istifa etmeleri için her bölüm adeta nazi kamplarını aratmayacak biçimde baskı altına alınmış bazı kardeşlerimiz de ekmeği ile tehdit edilerek istifa ettirilmiştir. Diğer fabrika sahipleri de buraya bu sendikanın girmemesi için çabalamaktadır.

Tüm bu gelişmelere rağmen işçinin kararlığı sürmektedir. Birçok fabrikadan dağıtılan bildiriler sonrası ve işçilerin diğer fabrikalardaki arkadaşlarından bizleri arayan ve “Biz de sendikaya kayıt olmak istiyoruz” diyenler de artmaktadır. Geçtiğimiz yıl yaklaşık 250 işçi ile yaptığımız işçi kurultayında ifadesini bulan “Ekmek davasından geri vites olmaz” sözü burada da işçi arkadaşlarımızın ağzındadır. Tüm baskılara karşı birliğini sağlamlaştırmaktadır. İşçiler artık bölüm bölüm “hepimiz sendikalıyız” diyerek kararlılıkların ispatlamaktadır. Aylardır çalışmayı sürdüren işyeri komitemiz artık bölümlerde de oluşturulmuştur. Bir işçinin dediği gibi faydalı bir virüs gibi tüm işletmeyi kaplamıştır mücadeleci işçiler. Hatta ev ev mahalle mahalle dolaşılmaktadır.

25 MARTTA BÜYÜK BULUŞMA

Kayseri’nin işçiler için de mücadeleci bir sendikal anlayışla buluşarak “model bir kent” olması için işçiler şimdi tüm diğer işleri de birleştirecek, deneyimlerini paylaşacakları bir büyük toplantıya hazırlanıyorlar. Şimdiye kadar bazı çevreler hariç kamuoyu desteğinin zayıf kaldığı Kayseri’de bu eksikliği de işçilerle gidermeye çalışacağız.

Kayseri ve CEHA işçisinden bir şey çıkmaz diyenlere inat mücadeleyi omuzlayan işçi arkadaşlarımız aslında şimdiden kazanmıştır. Bu işten geri dönüş yoktur. Tüm işçiler “bu kez başaracağız çünkü doğru yerdeyiz” diyorlar.

*Birleşik Metal-İş Sendikası Örgütlenme Uzmanı

Evrensel'i Takip Et