Oyuncu inceleme: Mario Gomez
Yağız OKUL
Son günlerin en çok konuşulan isimlerinden biri olan Mario Gomez’in adı Türkiye’den Beşiktaş ve Galatasaray ile anılıyor. Geçtiğimiz günlerde 30 yaşına giren Mario Gomez, 2005/06 sezonunda Stuttgart A takımı ile birlikte düzenli çalışmalara başladı. Aynı sezonda 30 Bundesliga maçına çıkan ve 6 gol kaydeden Gomez, UEFA Kupası’nda oynadığı 5 maçta da 2 gol kaydetti. Uzun boyu ve yüksek tekniği ile dikkat çekerken, değişen futbol yapısında daha hareketli olması gereken santraforların aksine ceza sahası çevresindeki etkinliği ile dikkat çekti. 2006/07 sezonu ise Gomez ve Stuttgart adına bir rüyayı barındıracaktı. Sezonu şampiyon bitiren Stuttgart’ta Gomez, ismini Bundesliga’da sezonun en golcü isimleri arasına yazdırmayı başarsa da, 10 Mart 2007 ve 12 Mayıs 2007 arasında sahalardan uzak kalmasaydı ligi gol kralı olarak bitirebilirdi. Elindeki kırık ve sol dizindeki yırtık yüzünden uzak kaldığı ligde en iyi Alman futbolcu seçilmeyi başardı. Bir sonraki sezon Stuttgart benzer başarılardan uzak kalmış olsa da Bayern Münihli Luca Toni’nin ardında 25 maçtaki 19 golü ile ligin en golcü ikinci futbolcusu oldu. Bu sezonun ardından ise kendini Bayern Münih’te bulacak ve 115 lig maçında 75 gol atacaktı.
BAYERN MACERASI BİTİYOR
2012 UEFA Avrupa Şampiyonası’nın gol kralı Mario Mandzukic’in Bayern Münih’e transferi ve mevcut sakatlığı yüzünden bir anda unutulmakta olan golcü konumuna düşen Gomez, 2012/13 sezonunda ilk maçına 20 Kasım 2012’de çıkabildi. Aynı sezonu takımın diğer Mario’sunun Bundesliga gol krallığını izleyerek geçirirken, takım Jupp Heynckes yönetiminde ligi 6 Nisan 2012’de şampiyon tamamladı. Mario Gomez ligin ilk 3 ayında takımdan ayrı kalmış olmasına rağmen kaydettiği 11 gol ile takımın en golcü üçüncü futbolcusu konumundaydı. UEFA Şampiyonlar Ligi Finali’nde Dortmund’u mağlup etmeyi başaran Bayern Münih için finalde sonradan oyuna giren ve katkı verecek zaman bulamayan Gomez bunun aksine takımının eski takımı Stuttgart ile oynanan DFB-Pokal Finali’nde rakip fileleri havalandırmayı başardı ve takımının sezonu 3 kupa ile bitirmesinde katkı sağladı. Tüm bunlara rağmen takımın as golcüsü olmadığını gören Mario Gomez basın danışmanı Uli Ferber aracılığı ile yeni sezonda takımda kalmayacağını açıkladı.
FUTBOLU BIRAKMASI ÖNERİLEN YILDIZ
Mario Gomez kariyerine İtalya’da Fiorentina forması ile devam etme kararı aldı. 20 milyon avro karşılığında transfer olduğu Floransa’da 20.000 kişi tarafından muhteşem karşılanan Gomez, eylül ayındaki Genoa karşılaşmasında iki kez fileleri havalandırdı ve yeni kariyerine oldukça iyi bir başlangıç yaptı. Ancak 1 hafta sonra oynanan Cagliari maçında diz bağlarındaki yırtık ve iyileştiği düşünülürken dizindeki iltihaptan bir türlü kurtulamaması 15 Eylül 2013 – 15 Şubat 2014 arasında 31 maç kaçırmasına sebep oldu. 13 Mart 2014’te Juventus ile oynanan UEFA Avrupa Ligi karşılaşmasında Fiorentina için ilk Avrupa kupaları golünü kaydeden Gomez, üç gün sonra takımının sahası Artemio Franchi’de de ilk golünü kaydetmeyi başardı. Sakatlığını atlattığı görülen ve form tutmaya başlayan Mario Gomez’in sol dizindeki yırtık 23 Mart 2014’te daha küçük çapta yine nüksetti ve Gomez 2013/14 sezonunu kapattı. 2014 FIFA Dünya Kupası için olabildiğince sahalara çabuk dönmeye çalıştıkça daha çok sakatlanan Gomez, dolayısıyla Almanya’nın Dünya Kupası kadrosunun da dışında kaldı.
Geride bıraktığımız sezon 2014/15 sezonuna formda ve sakatlıksız girmek isteyen Gomez için işler yine istediği gibi başlamadı. Sezon başında AS Roma, Genoa ve Atalanta’ya karşı forma giyen ancak gol bulmayı başaramayan golcü 21 Eylül 2014’te oynadığı Atalanta maçında tekrar dizinden sakatlandı ve 2 Kasım 2014’te oynanan Sampdoria maçına kadar 8 maçta forma giyemedi. Geri dönüşü sonrası ilk iki maçta 22 ve 18 dakika sahada kalan Gomez’in yavaş yavaş aldığı süreler artmaya başladı. Hellas Verona deplasmanında 82 dakika forma giydi ve ardından sakatlık sonrası ilk kez 90 dakika oynayabildiği Cagliari maçında sezonun ilk golünü kaydetmeyi başardı. İlk golü sonrasındaki 6 haftalık süreçte hiç 66 dakikanın altına düşmemesine rağmen gol orucuna giren Alman yıldız için teknik direktör Vincenzo Montella’nın da sabrı tükenmeye başlıyor gibiydi. 25 Ocak 2015’te oynanacak olan AS Roma maçı öncesi Montella, Mario Gomez’in 13 maçta 1 gol ve 1 asistlik performansından ve sakatlıklarından dolayı futbolu bırakması gerektiğini açıkladı. Bu sözler Montella’nın gerçekten hisleri miydi, yoksa Gomez’i canlandırmaya ve hırslandırma amaçlı motivasyon muydu bilinmez ama, birkaç gün sonra Atalanta ile oynanan İtalya Kupası maçında Gomez 2 gol kaydetti. Bununla yetinmeyen Gomez hemen ardındaki hafta sonunda çıktığı AS Roma maçında da Artemio Franchi’deki ilk lig golünü kaydetmiş oldu. Udinese’ye karşı 2 gol atan Gomez, bu arada AS Roma’nın da peşini bırakmamıştı. İtalya Kupası Çeyrek Finali’nde AS Roma’yı 2 gol ile eleyen Fiorentina gollerini kaydeden Mario Gomez sezonu Fiorentina için toplam 10 gol 1 asist ile tamamlamış oldu.
ÖZELLİKLERİ
* En önemli özelliği tabi ki bittirici vuruşları. Soğukkanlılığı ve her iki ayağı ile yaptığı gol vuruşları ile kalitesini kanıtladı.
* Topsuz alan bilgisi ve önsezileri ile rakip kaleci veya defanstan sekebilecek herhangi bir topu Gomez’in takip ediyor olma olasılığı oldukça yüksek.
* Boyuna göre oldukça etkili bir top tekniğine sahip. Hava toplarında yerden olduğu kadar etkili olmasa da boyunun avantajını kullanıyor.
* Ofsayda yakalanma oranı da oldukça fazla. Son yıllardaki fiziksel düşüklüğünü sebep gösterebileceğimiz golcü için hep bir adım önde olma isteği ve bir adım önce düşünme yetileri ofsayda sebep oluyor.
* Elbette sakatlıkları golcünün en büyük sorunu. 2007/08 – 2014/15 sezonları arasında forma giydiği Stuttgart, Bayern Münih ve Fiorentina takımları için 95 maç ve 487 günü kaçıran Gomez’in sakatlıkları transferindeki en büyük risk.
GENEL DEĞERLENDİRME
Mario Gomez, lig standardının üzerinde bir golcü. Ancak maliyet/performans ikileminden ağır basacak tarafın performans olması, futbolcunun yakın geçmişine bağlı olarak pek mümkün gözükmüyor. Demba Ba’yı yüksek bir bedelle elinden çıkaran Beşiktaş’ın bu parayı hem bonservisi hem yıllık maaşı yüksek olacak bir futbolcu için harcaması çok mantıklı gözükmüyor. Tüm bunlara rağmen kalitesi, bilgisi ve tecrübesi ile geçen sezon kadro iskeletindeki önemli parça olan golcü eksiğini giderebilecek ve özellikleri bakımından Demba Ba’ya en çok benzeyen santraforlardan biri olduğu da yadsınamaz bir gerçek.
* Futbol Akademi Yazarı