SeraPool işçilerinden bayram mektupları
‘Arife akşamı nöbetteydim’
Şenol ARSLAN
SeraPool İşçisi/İstanbul
Merhaba Evrensel okuyucuları;
Ben SeraPool Porselen’de 13 Ağustos 2011 tarihinden bu yana çalışmaktayım. Ta ki bundan 36 gün önce başlattığımız direnişe kadar.
Buraya başlamadan önce çeşitli işyerlerinde çalıştım. Kendi işlerimi yaptığım da oldu. Amacım sağlam bir işe girip sigortamı da doldurmaktı. SeraPool Porselen’i de çalışma hayatımın son işyeri olarak düşünmüştüm. Sağlam bir firma olarak biliyordum. Bana öyle anlatılmıştı. Buraya şoför olarak başladım.2 yıllık şoförlük hayatımda çok özverili hiçbir verilen işten kaçmadan hep kendimden bir şeyler vererek çalıştım. 2-2.5 yıl sonra bağlı olduğum amirim idari işler sorumlusu yapmak istedi. Kabul etmeyeceğimi, sorumluluk almak istemediğimi söylememe rağmen beni mecbur ettiler. Ya yapacak ya da işten ayrılacaktım. İstememiştim çünkü, idari işlere kim geldi ise belli bir zaman sonra işten çıkardılar. Ben de bu işten çıkarılma düşünceleriyle kabul etmek istemiyordum. Nihayetinde mecburi kaldım ve kabul ettim.
Yaklaşık 1.5 yıllık idari işler sorumluluğu altında çalıştım. Bu süre zarfında fabrikanın hem piyasa işlerini, hem fabrikadaki temizlik servisleri, güvenlik personel şikayetlerini, yangın tüplerini yükledim dolapları vs. işlerini bana yüklediler. İtiraz etme şansımız olmadı hiç. Ayrıca patronun özel işlerini bile yaptırdılar. Örneğin özel isteklerini temin ediyordum. Villasındaki eksikleri tamamlıyordum. Daha bunun gibi bir sürü iş ve sorumluluk yüklediler. Maaşımda düzeltmeler yapacaklarını söylüyorlar ama bir türlü yapmıyorlardı. Ama durumu anlatınca da patron yapmıyor elimden bir şey gelmez diyorlardı.
1.5 yıl şoför maaşı ile idari işler sorumluluğu yaptım. Benden önceki idari işler sorumlusu arkadaşlara benim maaşımın yüzde 50 fazlası ödeniyordu. Son zamanlarda amirimi baskılarla yıldırarak işten çıkmasına neden oldular. Daha sonra yerine işyerinde çalışan benim amirin de çıkmasına neden olan bir bayan getirdi patron. O bayanı aynı zamanda patronun kızı işe almıştı. Fabrikada ne isterlerse yapmaya başladık. Benim işlerime yenilerini eklediler. Kabul etmesen olmuyor. Baskı uygulamaya başladılar. Hatta o bayan bazı toplantılarda bundan sonra ben ne istersem o olacak, yapmayanın tepesine çökerim gibi laflar kullanmaya başladı.
Fabrikanın içerisinde çalışan bayanlara hakaretler etmeye başladı. Eski amirimize bağlı arkadaşlarımı teker teker baskı ve mobbinglerle işten çıkardılar. En son ben kalmıştım ve ben de ha bugün ha yarın çıkarılacakmış korkusu yaşıyordum. Yeni amir beni sürekli patrona şikayet ediyor, patron da beni azarlayıp işten kovmakla tehdit ediyordu.
Fabrika içerisindeki çalışma ortamında ve baskılardan arkadaşlarda bıkmış ve sendikalaşma kararı almışlardı. Ben de hiç düşünmeden DİSK’e bağlı Cam Keramik-İş Sendikasına üye oldum. En azından haklarımı alabilmekti amacım. Şimdi 36 gündür direniyoruz ve patron kabul etmiyor, kendi sendikasını kabul etti onu da ben ve arkadaşlarım istemiyoruz. Çünkü biliyoruz ki patronun sendikası gelirse biz eskiden kötü şartlarda olacağız.
Arife akşamı ve gece direniş çadırında nöbetteydim. Bayram sabahı arkadaşlarla ve misafirlerimizle güzel bir kahvaltı yaptık. Benim için hayatıma anlam katan en güzel bayram diyebilirim.
Bütün işçi arkadaşlarıma selamlarımızı iletiyorum. Bizlere desteklerini bekliyoruz. Saygılarımla...
En güzel bayram
Hasan ASLAN
SeraPool İşçisi/İstanbul
MERHABA Evrensel okuyucuları;
Serapool işçileri olarak bütün işçi arkadaşların bayramını kutlar nice bayramlar dileğiyle...
Ben 5 seneden beri SeraPool’de çalışıyorum. Benim için en güzel bayram bu sene oldu. Ailem ve arkadaşlarımla direniş çadırında geçirmenin onuruyla direniyoruz. Patron her sene nerede daha iyi eğleneceğini bense akşama çocuklarıma ekmek ya da bayramlık nasıl alırım hesabını yapıyorum. Ben bu işyerinde iş başı yaptığımda 270 işçi çalışıyordu. Şimdi 200’e indi. Üretim iki katı arttı. Sevkiyat sorumlusu olarak çalışıyorum iş başı yaparken sevkiyattan 9 kişi çalışıyordu. Şimdi 4 kişi çalışıyor. 3 kişinin yapacağı işi 1 kişi yapıyor. Ben burada bel fıtığı, boyun fıtığı oldum. SeraPool’de çalışan işçiler benimle aynı kaderi paylaşıyorlar.
Hak aramasını bilmediğin sürece patronlar sömürmeye devam eder. Bizler de uyandık hak verilmez alınır.
Bizler SeraPool işçileri olarak mücadeleye devam. Yaşasın sınıf dayanışması.