26 Temmuz 2015 05:24

‘Faytona binme, atlar ölüyor’

Bir at, ortalama 25 sene yaşayabiliyorken, faytona koşulan atların ömrü sadece 2 yıl... Atlar, çok ağır bir sömürü sistemine dahil edilerek sonu hep aynı olan ağrılı ve acılı bir ölüme mahkûm ediliyor.

‘Faytona binme, atlar ölüyor’

Elif NARİN*

Sadece İstanbul Adalar’da 1200 at ve 278 kadar fayton var. Her yıl 400’den fazla at, sömürüldükleri süre zarfında çeşitli hastalıklar veya sakatlanma gibi nedenlerle mezbahaya gönderilmeleri sonucunda yaşamını yitiriyor.

Bazıları, bakımı külfetli geldiğinden kışın ormana terk edildikleri için ölüyor; bazıları da fayton kazalarında ölümcül yaralar ve darbelerle kıvranarak son nefesini veriyor. 

Bir at, ortalama 25 sene yaşayabiliyorken, faytona koşulan atların ömrü sadece 2 yıl... Atlar, çok ağır bir sömürü sistemine dahil edilerek sonu hep aynı olan ağrılı ve acılı bir ölüme mahkûm ediliyor. Doğal olmayan bir şekilde yaşamını yitiren, ölürken bile paraya dönüştürülen atların yerine hemen başka atlar getiriliyor.

Bahar ve yaz aylarında adalara gelen yerli ve yabancı turist sayısında olağanüstü bir artış var, birçoğu “nostalji” tutkunu... 

40 derece sıcakta adanın yokuşları, açlık ve susuzluk, eli kırbaçlı bencil insanın fayton şımarıklığı ve nostalji arayışı bir yana, faytonlar bazı ada esnafları, adalarda kiralayacak ya da satacak mülkü olanlar tarafından artı bir kazanç kapısı olarak görülüyor! Adalardan faytonların kaldırılmak istenmemesinin en önemli nedeni, olayın maddi kazanç ve ranta dönük olması. Adalara gelen yabancı turistlerin birçoğu faytonlarla adayı gezmek için geliyor. Gelen turistler adanın ticaretini canlandırıyor. Dolayısıyla birçok kişi buradan fayda sağlıyor.

Bu durumda maalesef atlar için sömürü ve ölüm zinciri devam edip gidiyor.

MÜCADELE 2 YILDIR SÜRÜYOR

İşte tüm bunlardan yola çıkarak, ‘Faytona Binme Atlar Ölüyor Platformu’ olarak 2 yıldır faytonlarda kullanılan, sömürülen atların tamamıyla özgürleşmesi için mücadele ediyoruz. Mücadelenin ana teması faytonların atları ağır bir sömürü sisteminde öğüttüğü, yok edilenlerin yerine köle pazarında olduğu gibi yenilerinin getirildiği ve  faytonları kullanan herkesin bu sömürüde payı olduğunu kamuoyuna anlatmak. Yaşanan kaza ve ölüm haberlerini sosyal medya hesabımızdan paylaşıyoruz.

2 yıllık mücadele sürecimizde Kadıköy, Bostancı ve Büyükada olmak üzere yoğun katılımı olan 4 eylem ve basın açıklaması yaptık.

Bu sayede çoğu insan, artık Adalar’da atlara yaşatılan zulmü ve sömürüyü bilir hale geldi...
Adalar’da atların kullanılmadığı, doğaya, çevreye dost ulaşım sistemlerinin acil olarak hayata geçirilmesini istiyoruz.

Önemli bir konu daha; “Adadaki faytonlar kaldırıldıktan sonra atlara ne olacak” diye çoğu insanın aklında olan bir soru var, bu konuda da yapılması, uygulanması hiç de zor olmayan bir önerimiz var. Yurt dışında örnekleri olduğu gibi, sömürüden kurtarılmış atlar için rehabilitasyon merkezi ve sığınak yapılarak, yaşamlarının sonuna kadar yaşayacakları bir merkez kurulabilir.

Her zaman devletin, kamunun imkânları diyoruz ya, koskoca İstanbul Büyükşehir Belediyesinin böyle bir kaynağı yok mu sizce?

Her türlü konuda, hiç düşünülmeden savurganca kullanılan kamu kaynakları, sadece bir kereye mahsus olmak üzere, bu atların “emekliliği” döneminde kullanılamaz mı? 

Kısırkaya’da 72 hektarlık dev bir araziyi devralarak, hiçbir şekilde hayvan menfaati düşünülmeden, bir toplama kampı yapan İBB, söz konusu atlar için, sığınak modelinde bir tesis neden yapamasın? Yeter ki yapılmak istensin, zor değil, imkânsız hiç değil.

Statükoyu korumak, atların ölümüne ortak olmak, işkenceyi olumlamak, ölenlerin ve öldürülenlerin yerine yenisinin getirilmesine katkıda bulunmaktır. 

Son söz olarak, Adalar halkına çağrımız var;

Adalarda yaşayanların atların çektikleri eziyete yakından tanık olduklarını biliyoruz. Eylemlere gelip destek verenlere teşekkür ederiz. Ancak, çeşitli sebeplerle bugüne kadar sessiz kalmayı tercih etmiş Adalılardan şunu istiyoruz; Lütfen artık karar versinler, her gün  yitip giden atları görmeye tanık mı olacaklar yoksa yaşamdan, adaletten yana tavır alıp, mücadelemizde yanımızda mı olacaklar? Yani atların yanında yer alacaklar mı?

Faytonların atları tüm hızıyla öğütmeye devam ettiğini, beraberinde getirdiği ölümleri, atların maruz kaldığı zulmü, işkenceyi ve bunun karşısında hiç de zor olmayan çözüm önerilerimizi anlatma fırsatı verdiğiniz için Evrensel gazetesine çok teşekkür ederiz.

*Faytona Binme Atlar Ölüyor Platformu

faytonabinmeatlaroluyor@gmail.com
Facebook: https://www.facebook.com/faytonabinmeatlaroluyor?ref=aymt_homepage_panel

EVRENSEL'İNMANŞETİ

Kamuda işçiden gizli pazarlık

Kamuda işçiden gizli pazarlık

Türk-İş ve Hak-İş’in üç genel başkan yardımcısı, 600 bin işçiyi kapsayan kamu toplu sözleşme görüşmeleri için önümüzdeki hafta Çalışma Bakanlığına sunmak üzere zam talebini belirledi. Ancak zam oranı açıklanmadı. Pazarlığı yapılacak rakamdan haberi olmayan işçiler tepkili: “Neyi kimden gizliyorsunuz, taslağı açıklayın.”

22 bin 131 TL Türk-İş'in belirlediği açlık sınırı

72 bin TL Türk-İş'in belirlediği yoksulluk sınırı

30 bin TL Kamu işçisinin ortalama ücreti

BİRİNCİSAYFA
SEFERSELVİ
BİRTEK-SEN Genel Başkanı Mehmet Türkmen'in tutukluluğuna yapılan itiraz "kaçma şüphesi" gerekçesiyle reddedildi.

Evrensel'i Takip Et