KDP: PKK olmasaydı Türkiye bombalamazdı!
Mesud Barzani'nin başkanı olduğu Federal Kürdistan Bölge Başkanlığı'ndan, Zergelê katliamıyla ilgili saatler sonra açıklama geldi. Açıklamada PKK'nin Güney Kürdistan'dan çekilmesi istendi. Mesud Barzani'nin danışmanı Kifah Mahmud, 'PKK'nin bölgesel askeri unsurları olmasaydı, Türkiye sivil bölgeleri bombalamazdı' dedi. YNK, hava saldırılarına son verilmesi çağrısı yaparken, Goran Hareketi de, "Saldırılara karşı sessiz kalmayacağız" açıklaması yaptı.
TSK'ye ait savaş uçaklarının bombaladığı Kandil'in Zergelê köyünde yaşanan katliama ilişkin Federal Kürdistan yönetimi saatler sonra sessizliğini bozdu. Türkiye'nin Dışişleri Müsteşarı Feridun Sinirlioğlu'nun dün görüştüğü Federal Kürdistan Bölgesel Yönetimi Başkanlığı, Zergelê katliamıyla ilgili yazılı açıklama yaptı. Katliamın yaşandığı bölgede hiçbir incelemede bulunmayan başkanlık açıklamasında, siviller üzerine bombalar yağdıran Türkiye'den çok PKK'ye çağrı yapılması dikkat çekildi.
Hava saldırılarının başladığı 24 Temmuz'da bizzat Ahmet Davutoğlu tarafından bilgilendirilen ve destek verdiği açıklanan Mesud Barzani'nin tutumunun bu katliamdaki payına hiç değinilmeyen açıklamada, "Kürdistan bölgesi yurttaşlarının şehit düştüğü bu bombardımanı kınıyoruz. Türkiye'den sivil yerleşim alanlarını tekrar bombalamamasını talep ediyoruz. Sivil Kürdistan bölgesi yurttaşlarının şehit düşürülmesine hiçbir şey gerekçe gösterilemez" denildi. Açıklamanın devamında, "PKK savaş yaptığı alanları Kürdistan bölgesinden uzaklaştırmalı, bölge halkı bu savaş ve çelişkilere kurban edilmemeli" denildi.
Mesud Barzani'nin danışmanı Kifah Mahmud, "PKK'nin bölgesel askeri unsurları olmasaydı, Türkiye sivil bölgeleri bombalamazdı. Irak ve Türkiye hükümetleri arasında yapılmış, bir saldırı durumunda Türk güçlerinin Irak'a girmesine izin veren bir anlaşma var. Bu yüzden PKK buradan çıkmalı" dedi.
YNK'DEN HAVA SALDIRILARINI DURDURUN AÇIKLAMASI
Bir açıklama da Kürdistan Yurtseverler Birliği (YNK) Politbüro Sözcüsü İmad Ahmed'ten geldi. Ahmed, savaş uçaklarının düzenlediği bombardımanlar ve sivillerin katledilmesine ilişkin yaptığı yazılı açıklamada, şunlar kaydedildi: "Türk savaş uçaklarının Güney Kürdistan'a yönelik saldırılarını ve özellikle de bugün Kandil'de bulunan köylere yönelik gerçekleştirilen ve sivil yurttaşların ölümüne ve yaralanmasına neden olan bombardımanları şiddetle kınıyoruz. Söz konusu saldırılara bir an önce son verilmesi ve bombardımanlarda zarar gören yurttaşların zararlarının tazmin edilmesi gerekmektedir. Ayrıca saldırılardan vazgeçilerek barış sürecinin devam etmesini talep ediyoruz. Söz konusu bombardımanlar, sivil yurttaşların şehit düşmesi ve yaralanması, evlerinin yıkılması, bağ-bahçelerinin yanması ve zarar görmesi dışında bölgede yaşayan halkın çaresiz bir biçimde bölgeyi terk etmek zorunda kalmasına neden olmaktadır. Bu nedenle uluslararası kamuoyu ve insan hakları örgütlerinin var olan sessizliklerine bir an öne son vermelerini ve söz konusu bombardımanların engellenmesi, yurttaşların katledilmesi ve göç etmek zorunda kalmasının önüne geçilecek çalışmalar yürütmelerini talep ediyoruz."
GORAN: SESSİZ KALMAYACAĞIZ
Goran Hareketi de yaptığı açıklamada, artık Türkiye'nin sivillerle Federal Kürdistan'a yönelik saldırılarına sessiz kalmayacaklarının altını çizdi. Goran, ayrıca Birleşmişler Milletler Güvenlik Konseyi'ne de Türkiye'nin saldırılarını engelleme çağrısı yaptı.
Irak Parlamentosu Dış İlişkiler Komitesi üyesi Musena Emin de yaptığı açıklamada, hava saldırılarına sert tepki göstererek, Türkiye'den Kürdistan bölgesine yönelik saldırılarını durdurmasını istedi. Irak hükümetinden Türkiye'nin yapmış olduğu bu saldırılara karşı tutum almasını talep ettiklerini belirten Emin, "Komitemiz hükümetten Irak ve Türkiye arasında yapılan anlaşmayı bitirmesini resmi bir biçimde talep etmiştir. Çünkü Türkiye bu stratejik anlaşma temelinde hareket etmemektedir. Yine komite olarak Kürdistan İşçi Partisi'nin (PKK) terör listesinden çıkarılmasını ve DAİŞ ile yürütülen mücadelede hedef haline getirilmemesini talep ettik" dedi.
Emîn, merkezi Irak hükümetinin Türkiye'ye karşı sert bir tutum alabileceğini belirterek, Türkiye'ye ait savaş uçaklarının Irak hava sahasında sivilleri hedef aldığını, dolayısıyla Irak hükümetinin yasalar çerçevesinde hava sahasını Türkiye uçaklarına yasaklayabileceğini söyledi. Musena Emîn, "Bağdat'ın sessiz kalması demek, Türkiye'nin saldırılarına ortak olması anlamına gelir" dedi. (DİHA)