1 Ağustos 2015 13:38

Artık susmak ve durmak yok

Adım Hasret, 24 yaşında evli ve iki çocuk annesiyim. Biraz hayattan, biraz da kendi sıkıntılarımdan söz etmek istiyorum. Çünkü biliyorum ki benim gibi birçok kadında aynı sıkıntılar var.

Artık susmak ve durmak yok

Adım Hasret, 24 yaşında evli ve iki çocuk annesiyim. Biraz hayattan, biraz da kendi sıkıntılarımdan söz etmek istiyorum. Çünkü biliyorum ki benim gibi birçok kadında aynı sıkıntılar var.
Ben erken yaşta evlendim. Üniversite okurken kaçarak evlilik yaptım. Tabii ki okurken kaçmak, daha 18 yaşında evlilik gibi bir düşüncem yoktu. Ama babam beni okuldan almakla tehdit ediyordu sürekli. Akraba dışında kimseye vermem seni, hemen evlendirecem” diyordu. Sürekli aşağılanıyordum. Bu psikolojik baskı beni kaçarak evlenmeye götürdü. Evliliğimden mutsuz değilim ama pişmanlıklarım var. Okulumu bitirip mesleğimi elime alıp ayaklarımın üstünde durmak isterdim. Annem gibi olmamak, onun gibi ezilmemek, kimseye muhtaç olmadan dimdik olmak tek gayemdi, ama şartlar... Şimdi ben de annem gibiyim. Kocamın eline bakıyorum. Getirirse tok, getirmezse aç...
Buna bir son vermek, çalışmak ve kendi kazancımı almak istiyorum. Bir yandan da düşünüyorum, çalışsam çocuklara bakacak kimse yok diye. Alacağım maaş 1000 lira, asgari ücret. Kreşler en az 400 liradan başlıyor ve ben de iki çocuk var. Toplam 800 lira; yani elde var sıfır. Çalışmasam hem maddi sıkıntılar, hem de sosyal olmamak beni kötü hissettiriyor.
Çevremdeki birçok kadın benim gibi maddi sıkıntı çekiyor ve ellerinden bir şey gelmiyor; çünkü kadınlara hiç imkân tanınmıyor. Devletin biz kadınlara, özellikle çocuklu kadınlara imkânlar sunması gerek. Örneğin, çocuk parası yükseltilmeli. Türkiye’de 50 lira iken yurt dışında çoğu ülkede 250 avrodan başlıyor çocuk parası. Bizim devletse sadaka veriyor.
Bunu yapmıyor madem devlet, çalışan anneye ücretsiz kreş imkanı sunsun; bu da olmuyorsa kreşli fabrikaların sayısı artsın. Onlar bile özel kreşler kadar pahalı; en azından cüzi bir miktar alsınlar fabrika kreşlerinde.

KADINLARIN SESİ ARTIK DUYULSUN
Şimdi ben bu kadar şey istedim; daha bir hükümet bile kurulmadı. Şu an meclise giren dört partinin verdiği vaatler vardı. Hani nerede bu vaatler?  Hani nerede bu hükümet? Partiler daha düşünsün hükümet kurmayı, halk çeksin sıkıntısını. Onlara her şey rahat, onlarda para da var, çare de var. Artık hükümet kurulup kadınlara haklar sağlansın. Kadınların sesi artık duyulsun. Özgecanlar ölmesin, Ayşe Fatmalar okutulsun. Çocuk tecavüzleri dursun, çocuk gelinler olmasın... Hiçbir kadın artık kendini ezdirmesin. Susmayalım, sustukça eziliyoruz, öldürülüyoruz.

Biz mahallemizde Ekmek ve Gül okuru kadınlar olarak sesimizi elimizden geldiği kadar duyurmaya çalışıyoruz. Şimdi amacımız bir kadın derneği kurmak. Gelin birlik olalım ve kuralım derneğimizi. Bir sürü dernek var. Kuşlar derneği bile var. Ama kadınlar derneği yok. Biz de bireyiz, biz de insanız. Artık yeter, susmak ve durmak yok.

Hasret KAYATAŞ ERER / ÇORLU

EVRENSEL'İNMANŞETİ

Yağma iklimi

Yağma iklimi

Enerji şirketlerinin patronlarının bizzat yönetimine girdiği Saray iktidarı, “iklim değişikliğiyle mücadele” adı altında sermayeye yeni kaynak aktarma hazırlığında. İktidarın Meclise getirdiği tasarıya göre karbon emisyonu ticareti sistemi kurulacak, “atmosferi kirletme hakkı” alınıp satılan bir mala dönüşecek. Sistem karbon ticareti zenginleri yaratırken, halka zehir kalacak.

BİRİNCİSAYFA
SEFERSELVİ
CHP'li belediyelere silkeleme ve sabah dörtte operasyonlar yapılırken AKP'li Sincan Belediyesine Cumhurbaşkanlığı bütçesinden 30 milyonluk bağış yapıldığı iddia edildi.

Evrensel'i Takip Et