04 Eylül 2015 15:02

Karaburun Bilim Kongresi’nde ‘Barış’ vurgulu ekolojik panel

Paylaş

Yelda TEKİN
İzmir

Bu sene 10. kez düzenlenen Karaburun Bilim Kongresi üçüncü gününe, barışın toplumsallaşması ve hep birlikte örülmesi gerektiği vurgusuyla başladı.

Ana teması “Sermayenin Doğası: Soykırımlar, Katliamlar, Savaşlar” olan kongre bugün “Yıkım ve Yabancılaşma Kıskacında Doğa” başlıklı oturumla açıldı. HDP Milletvekili Prof. Dr. Beyza Üstün moderatörlüğünde gerçekleştirilen oturumda Fatih Özden, Muzaffer Kaya, Özer Akdemir, Orhan Sarıaltun sunum yaptı.

“Emek ve Doğa: Çerkezköy Örneği” başlıklı sunum gerçekleştiren Muzaffer Kaya, İstanbul’un sınır ilçesi olan Çerkezköy’ün sanayileşme sürecini, su alanlarının kirletilmesini ve doğanın organize bir şekilde sömürülmesini emek ve sermaye ile iktidar ilişkileri üzerinden anlattı.

Fatih Özden, “Yabancılaşma Kuramı Çerçevesinde Tarım: Güçlenen Hegemonya ve Çıkış Yolu İçin Çabalar” adlı sunumunda Marx’ın ‘Yabancılaşma Kuramı’nı gıda krizi üzerinden yorumladı. İnsan ve doğa ilişkisinin sermayeleşme süreciyle koparıldığına ve tarımın bir hegemonya alanı olduğuna dikkat çekti.

'EKOLOJİ MÜCADELESİ SINIF MÜCADELESİNİN PARÇASIDIR'

Ege Çevre ve Kültür Platformu (EGEÇEP) Yürütme Kurulu Üyesi ve Çepeçevre Yaşam Programının Sunucusu Özer Akdemir, “Ege Bölgesi’nde Ekolojik Yıkım Görüntüleri ve Mücadeleler” başlıklı sunumunda Ege Bölgesi’nde yaşanan kapitalist doğa sömürüsüne dair örnekler sundu. Yırca’da termik santral yapmak isteyen sermaye sınıfının usulsüzce kestiği zeytinlikler için yapılan direnişten, altın madenine karşı çıkan Bergama köylülerine, Bozdağ’da yöre halkının su mücadelesine değinen Akdemir, “Ekoloji mücadelesi bir sınıf mücadelesidir” dedi.

TMMOB Şehir Plancıları Odası Genel Başkanı Orhan Sarıaltun, “Kentlerin Çöküşü” başlıklı sunumunda, Cumhuriyet’in kuruluşuyla Ankara’da başlayan kentleşme sürecini kuruluş, gelişme, duraklama ve çöküş dönemleri üzerinden inceledi. AKP’nin 13 yıllık iktidarının sermaye sınıflarıyla ilişkisini aktaran Sarıaltun, TOKİ gibi iktidar destekli sermaye gruplarının doğaya verdiği tahribat sonucu kentleşmenin imar afları gibi yasal düzenlemeler sonucu çöktüğüne değindi.

Barışın toplumsallaşması gerektiğine vurgu yapan Prof. Dr. Beyza Üstün, Kobanê’nin barışı örme yolunda bir kazanım olduğunu belirterek meclisin savaş tezkeresine ‘evet’ demesinin kabul edilemez olduğu söyleyerek paneli sonlandırdı.

ÖNCEKİ HABER

Tacikistan'da silahlı saldırı: 8 polis yaşamını yitirdi

SONRAKİ HABER

Binlerce mülteci Macaristan'dan yürüyüşe geçti

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa