Roboski’nin yavaş çekim hali: Cizre!
Müge TUZCUOĞLU
İyimser bir yazı yazarsam; gerçeklere haksızlık etmiş olur muyum? Veya umutsuz bir yazı yazsam, umuda mı haksızlık olur?
“Bir hayrım dokunacaksa memleketime söyleyeyim. Tüm neslim böylesi ortamlarda silindi bu topraklardan.
Yapmayın.
Kıymayın birbirinize”
8 Eylül 2015 23.56
Hayko Bağdat
Yani bir Ermeni, bunları yazan. Hani polislerin, bakanların, siyasetçilerin; HDP’lileri, Cizrelileri, PKK’lileri olmakla “suçladıkları” millet! “Hepiniz Ermeni’siniz!” diye, Ermeni’lere mi, Kürtlere mi (yoksa birden fazla halkı düşmanlaştırma suretiyle kendilerine mi) hakaret eden yüzyıllık devlet idarecileri ve yürütücüleri!
Sadece bu iki karşılaştırma bile birçok şeyi ortaya koymaya yetmiyor mu? “Tüm neslini”, 8 Eylül akşamı HDP genel merkezi başta olmak üzere 200’e yakın HDP binasına, HDP’lilere, Kürtlere ve Selahattin Demirtaş’ın deyimiyle Kürtlere benzeyen ne varsa saldırdıkları bir geceye benzer gecelerde kaybeden bir halkın evladının sözleri. “Yapmayın”…
Bu yetmiyorsa; İzmir’de yaşayan Mardinli ailenin bir gün arayla yaşadıkları özetlemiyor mu? 8 Eylül günü, Saray’ın faşistlerinin saldırdığı ailenin, ertesi gün askerde olan oğullarının şehit haberi geliyor. “Vatan haini” denilerek saldırılan ailenin, bir çocuğu, askerde “vatan için” savaştırılırken öldürülüyor.
“Terörist” diyerek ne kadar da uzaklaştırmışız komşularımızı… 8 Eylül gecesi, Ermenilerin, Rumların ve tüm “kovduklarımızın”, en iç acısı, “her şeyi anlıyorum da, kaç yıllık komşum gelip bana saldırdı, onu anlamıyorum” laflarını yaşattırdılar. Birçok şehirde, esnaf dükkanlarına ve konutlara, kendi komşuları saldırdı, komşuları!
Bütün bunları görmeyenler, Cizre’yi de mi görmüyor? Yoksa Cizre’yi hep “terör” haberleriyle izlediğimiz için ve zaten hayatımız boyunca hiç gitmeyeceğimiz için mi sorun yok? Bu yazı yazılana kadar 9’ncu gününü tamamlıyor Cizre, sokağa çıkma yasağında. Çözüm süreci boyunca hep tetikteydi Cizre, en çok acıyı o çekmişti savaşta. Seçim süreci boyunca şahlanmıştı Cizre, en çok barışı o istiyordu. Şimdi intikam alınır gibi susuz, yemeksiz, doktorsuz, ilaçsız, hatta mezarlıksız bırakılıyor Cizreliler. Bir devlet, halkından intikamını, aç susuz ve katliamla bırakarak ödetiyor. Siyaseten, bin tane okuması olabilir bunun. Sınır bölgesi, özerklik ilanı, yığınaklar, hendekler… Ancak halk nezdinde, devletin intikamı ve gözdağından başka hiçbir anlamı yoktur. Çocuk öldürmenin, yaşlı öldürmenin, genç öldürmenin nasıl bir anlamı olabilir ki!
Yüreğimiz ağzımızda konuşuyoruz Cizredekiler ile, Şırnaktakiler, Silopidekiler, İdildekiler ile… Şırnaklılar ile yani! Hani Roboski bağrında yakılan Şırnak ile! “Ne yazmalı?” diye soruyorum bir öğretmen arkadaşıma. “Kalbimizi buzdolabında dondurduk, yaz. Bugün bir kirli siyaset yapılıyor ve olan öğrencimiz Cemile’ye oluyor, diye yaz. Ülkücü bir öğretmen arkadaşın bile, burada gördüklerini arkadaşlarına anlattı diye, hain ilan edilmesini yaz… Kimse göremeyecek kadar kör olamaz. Bilmiyorum. Olmuyor!”
Yazıyorum işte. Sonra vedalaştık, “bir şekilde kırılmalı” diyerek Cuma namazına çıktılar. Vedalaştık. Arar mı aramaz mı, döner mi dönmez mi… Aradı! Yazıya devam etti:
“Cemaatten biri ayağa kalktı; ‘hocam bize bir şey söyle, napalım. Çıkalım mı, oturalım mı, kalkalım mı?’ dedi. Hoca ise durdu, bir şey diyemedi, sadece ‘karşımızdaki insan değil ki! İnsan olsa, derim çıkalım, konuşalım. Ben bunun vebalini alamam’ diyebildi. O aczi görmeliydiniz. Dinin bir neferinin, inancın aciz bırakılmasını izlemeliydiniz”
Sonra bir şey daha dedi o arkadaşım. “Roboski’nin yavaş çekim hali Cizre!”
Hani bizim, bombalarla 34 insan öldürdüler diye içimizin acıdığı Roboski’yi yavaş yavaş yaşattırıyorlar şimdi Cizre’de dedi. Hani bizim “unutursak kalbimiz kurusun” dediğimiz Roboski’yi, bir gecede bombalarla değil de, bu yazı yazılana kadar 9 geceye bölüştürüyorlar. Yavaş işkence gibi… Yasak kalkana kadar daha neler yaşatılır? Aynı acıyı günlere bölmek gibi. Böyle ağır ağır, gözünün içine baka baka canını acıtır gibi…
Leyla Zana ölüm orucuna başlayacağını duyurdu... Nazlı Ilıcak inadına oyum HDP’ye dedi… HDP’liler Cizre’ye kilometrelerce yürüdü…
Haydi!
Haydi yoksa geri dönülemez yollara gireceğiz! Kardeşliği sorgular günlere getirdiler bizi haydiiii! İnadına komşularınızla, kardeşlerinizle...
Evrensel'i Takip Et