16 Eylül 2015 16:34
/
Güncelleme: 27 Aralık 2021 12:25

Kalemini kap, kameranı al, yanımıza gel!

Mersin Üniversitesi
İletişim Fakültesi

Yaşadığımız çağda; özellikle Türkiye'de halkın en az güvendiği kurumdur herhalde medya. Yazılı ve görsel basın, her gün onlarca haberi halka sunuyor. Halkın büyük bir kesimi ise tükettiği bu bilginin gerçekliğinden artık şüphe duyuyor.
Holdinglerin, zengin iş adamları ve kadınlarının ve iktidarın tekelinde tuttuğu birçok televizyon ve gazete, iktidarın iki dudağı arasından çıkanlara göre yayın yaparak, haber yazıyor. Bu durumu karşı çıkan ise meslekten ihraç edilme ve hatta tutuklanma vs gibi bir dizi sorunla karşı karşıya kalıyor..
İLK SAYI FOTOKOPİCİDE
Böyle bir ortamda ortaya çıktı 'Alternatif' fikri. İletişim Fakültesi öğrencileri olarak bu anlamda üretim yapma ihtiyacı duyuyorduk. Çekimlerimiz, yazılarımız, haberlerimiz vardı fakat yayınlayabileceğimiz bir mecra yoktu. Artık görmeye tahammül edemediğimiz ana akım medyanın habercilik anlayışına karşı, alternatif medya bize daha samimi geliyordu. "Neden biz de yapamayalım?" dedik.
İşte bu amaçla çıktık yola ve ilk toplantımızı kampüste ağaçlar altında yaptıktan sonra gazetemizin adına da orada karar verdik: Alternatif.
İlk sayımızı kendi imkanlarımızla fotokopicide çoğaltıp, kampüs içinde dağıttık. Eleştiriler okdukça motive ediciydi bizim için ve devam etmeye karar verdik.
İLETİŞİM ÖĞRENCİSİNE DE SANSÜR
Aynı dönemde KYK yurdunun olumsuz koşulları ve yolunun olmayışından kaynaklı Feride Özayağ ve Bahar Salim isimli arkadaşlarımızı yitirdik. Ardından kitlesel bir refleksle gerçekleşen rektörlük işgali ve devamındaki süreci takip edip haberlerini yaptık. Bu süreçte 15 iletişim öğrencisine "işgal eylemi sırasında görüntü almak" suçundan soruşturma açıldı,olay günü memleketi Van'da olan gazetecilik öğrencisi bir arkadaşımız, Mersin'deki rektörlük eylemine katılmaktan okuldan uzaklaştırıldı. Ardından yurt koşullarının haberini yapmaya giden iletişim öğrencileri olarak bizler, güvenlik güçleri ve sivil polisler tarafından kimlik kontrollerine tabi tutulup, görüntü almayı engellemeden, gözaltı tehdidine kadar bir dizi uygulamaya maruz kalıp basına yönelik sansür ve baskıyla daha öğrencilik dönemimizde tanışmış olduk.
TOPLU HAREKET ETMENİN GÜCÜ
Fakat bizler bu baskılara boyun eğmeyip bunun da haberini yaptık.
Bu süreçte güçlenen ekibimizle yaptığımız çalışmanın daha ciddi bir şekle bürünmesi için düzenli gündem toplantıları almaya ve bu toplantılarda gündemimizi belirlemeye, iş bölümü yapmaya başladık. Aynı zamanda alternatif medyayı, haber ve habercilik etiğini, nasıl haber yazılır? Nasıl röportaj yapılır? Kadın ve LGBTİ haberi yaparken haber unsuruna nasıl yaklaşmalıyız? gibi bir çok ayrıntıyı da tartıştık, tartışıyoruz. Bu tartışmalar aynı zamanda bizleri birbirimize yaklaştırıp, toplu hareket etme gücümüzü geliştirdi. Böylece iki yıl önce ilk kez 1 Mayıs'a İletişim Fakültesi Öğrencileri olarak çıktık. Özellikle İletişim Fakültesi öğrencilerine yönelik bir baskı ve sindirme politikası bize gösteriyor ki, doğru yoldayız.
SONRA DEĞİL ŞİMDİ!
Geleceğin basın emekçileri, sinema emekçileri olacak olan bizler, üniversitelerin pratikten, fikirlerin özgürce ifade edilebilmesinden yoksun eğitim anlayışlarına karşın, elimizden geleni ortaya koymaya çalışıyoruz. Yaratılmak istenen yandaş ve ana akım medya anlayışına karşı "Alo Fatih" değil, Metin, Deniz, Hrant olmaya çalışıyoruz. Fakültemizdeki bazı değerli hocalarımızın derslerimizde bizlere verdikleri değerli bilgileri pratiğe geçirmeye çalışıyoruz. Alternatif bu anlamda, aynı zamanda bizler için değerli bir araç niteliği de taşıyor. Bizler Mersin Üniversitesi İletişim Fakültesi öğrencileri ve Alternatif emekçileri olarak, tüm iletişimcileri basın özgürlüğüne sahip çıkmaya, üretmeye, kalemleri ve kameraları ile sınıflarından çıkmaya çağırıyoruz.


ALTERNATİF DEDİĞİN ZAMAN
Gazetemizin içeriğinden kısaca bahsedersek; öncelikle bizler Alternatif ekibi olarak, klişe bir söylem haline gelen "tarafsızlık" tanımını kabul etmeyiz. Elbette tarafız. Ana akım medyanın dikkate almadığı, ezilenin, sömürülenin, ötekinin tarafındayız. Alternatif, kollektif bir çalışmanın ürünüdür. Kampüs içi, Kampüs dışı, Göğün Öteki Yüzü ve Kültür-Sanat köşelerinden oluşur. Her köşenin değişebilen, sayısı eksilip artan editörleri bulunmaktadır. Fikirsel olarak ürettiklerimizi akademi duvarlarının dışarısına taşıyıp gerçek ölçüt olan okuyucuya ve onların desteğine dayanıyoruz. Bu nedenle gazetemiz; reklamsız, yöneticisiz (fakülteden herhangi bir destek ve yardım almamaktayız), klasik burjuva medyası tarzında bir hiyerarşik yapısı olmayan, tüm İletişim Fakültesi öğrencilerine açık, ortak aklın ürünü olarak ortaya çıkar.

Evrensel'i Takip Et