Biz, biz olmayı başaralım
Biz, 'biz' olmayı başarırsak er ya da geç savaş bitecek, kan isteyenlerin yürekleri gibi dilleri de kuruyacaktır!

Bahadır Ozan YAŞAR
İstanbul
Devletin bu topraklarda yaşayan -kimi zaman kavga etse, birbirine küsse bile yine kendi sorununu kendi çözen- farklı dillerden, inançlardan insanları birbirine düşman edecek, bitmeyecek kinler kusturacak, kan döktürecek politikalar ve söylemler ürettiğini; bunları yaparken suçu üstlenecek sürüngenler bulduğu yakın tarihte tüm çıplaklığı ile karşımızdadır.
Bir annenin kaybettiği yavrusunun ardından yıllar geçse dahi aynı hasret, aynı acı, aynı sitem, aynı feryat ile beklemesinin tam olarak karşılığıdır; çaresizlik ve yanmışlık. Süreç içerisinde bu sadece o anne veya o aileye de ait değil, yüreğinin bir köşesinde bir parça vicdan kalmış olan herkesin ortak yanmışlığı olur.
Merkeze 'insan' olmayı koymayı unuttuğumuz, renklerimizin iyice birbirinden uzaklaştığı şu dönemde kulaklarımızı yine birbirimize düşman edecek tonlar dolduruyor. Kimimizin bilinci bu tonlar karşısında çok sert bir şekilde kapanıyor. Özü olmayan, bir kaset gibi doldurulmuş gündemin kopuşunu seyretmek ile kalıyoruz.
Birbirinden farkı olmayan yitirdiğimiz nice canın ardından yorgun olan kalplerimizi, yakınmaktan yenik düşmüş dillerimizi tamir edip; yeniden, en canlı ve en yüce duygularımız ile gözyaşlarına bir son verip barışı inşa etmeliyiz.
Sonsuz mavi gökyüzüne, ezilmiş renklerimizi canlandırıp gökkuşağımızı kurabilmemiz için hemen yarın nerede olursak olalım hep bir ağızdan 'barış istiyoruz' diye haykırmalıyız.
Biz, 'biz' olmayı başarırsak er ya da geç savaş bitecek, kan isteyenlerin yürekleri gibi dilleri de kuruyacaktır!
Evrensel'i Takip Et