Lice Katliamı sanığı Hatipoğlu gizlice ifade verdi, katliamı inkar etti

Diyarbakır'ın Lice ilçesinde, 22 Ekim 1993 tarihinde Tuğgeneral Bahtiyar Aydın ile 2 asker ve 13 sivilin hayatını kaybettiği Lice Katliamı ile ilgili davada sanık olan dönemin İl Jandarma Komutanı Emekli Albay Eşref Hatioğlu, belirlenen duruşma tarihinden önce müdahil avukatların hazır bulunmadığı bir duruşmada ifade verdi.

İzmir 1. Ağır Ceza Mahkemesi’nde açılan davada 18 Eylül tarhinde ifade veren Hatipoğlu, Lice Kaymakamı ve İlçe Emniyet Amir Vekili başta olmak üzere tüm tanıkların iddianamede yer alan ifadelerine rağmen, emrini verdiği katliamı inkar etti.

AYDIN’IN ÖLÜMÜNE İLİŞKİN ÇELİŞKİLİ İFADE

Aydın’ın öldüğü gün helikopterle Lice’nin doğusundaki komando bölüğüne geldiklerini belirten Hatipoğlu, o esnada komando bölüğünün bahçesine roket mermisi düştüğünü ve üzerlerine üç yönden ateş açıldığını iddia etti. Hatipoğlu, Bahtiyar Aydın’ın ölümünü şöyle anlattı: “Bahtiyar Paşa’ya ‘Ortada durmayın, hareket edin veya görünmeyin’ dedim. İki üç adım attım. Batı, ‘Komutanım’ diye çığlık attı, feryat etti. Bahtiyar Paşa, Batı’nın kucağındaydı.” Ancak Hatipoğlu’nun atışların yapıldığı  yöne ilişkin iddiasını o dönem Emniyet Amirliği’nde bekçi olarak görev yapan Abdullah Pervane’nin ifadesi yalanlıyor. Pervane, ateş açıldığı söylenen Jandarma Komando Bölük binasının kuzeyinde bulunan dağlık alanın  yaklaşık 3 km ileride olduğunu ve buradan kanas silahıyla bölükteki bir kişi vurulamayacağını söylemişti. Bahtiyar Aydın’ın vurulması sonrası emir-komutanın kendisine geçtiğini söyleyen Hatiopoğlu, kendisiyle birlikte yargılanan üst teğmen olan Tünay Yanardağ’ın da Bahtiyar Aydın’ı öldürmediğini iddia etti. Ancak soruşturmanın gizli tanığı Ataç, Aydın’ın Yanardağ’ın tetikçileri tarafından öldürüldüğünü söylemişti. Hatipoğlu’nun, Bahtiyar Aydın’ın PKK tarafından Kanas silahı ile vurulduğu iddiasını ise Astsubay Hüseyin Oğuz’un ifadesi yalanlıyor. Oğuz ifadesinde, itirafçı Kahraman Bilgiç’in “Bahtiyar Aydın ve Eşref Bitlis’i biz öldürdük” ifade beyanının bizzat kendisi tarafından yazıldığını söylemiş, Bilgiç’in bu ifadesini komutanlığa arz ettiğinde “Sorgunun kesilmesi, devletin zarar göreceği” talimatını aldığını belirtmişti. Oğuz, ifadesinde Kurmay Albay Hamdi Poyraz, Kahraman Bilgiç ve  Salih Kaya’nın bir biksi ve bir kanas silahıyla birlikte helikopterle Diyarbakır’a gittiğini, Salih Kaya’nın dışarıda diğerlerinin de 7. Kolordu Komutanlığı’nda misafir olduğunu ifade etmişti.

KAYMAKAM: ÇATIŞMA YOKTU

Hatipoğlu ifadesinde  sivil halkın da PKK’liler tarafından kaleşnikofla öldürüldüğünü ileri sürerek, “O tarihte bizde kaleşnikof yoktu. Ateş gelen yerlere bizim askerlerden karşılıklı ateş etme durumu olmuştur. Helikopterler havadan insanlara ateş etmediler. Helikopterler dağ yamacına doğru teröristlerin çekildiği istikamete doğru ateş etti. Lice’deki dükkan ve evlerin yanışı, PKK tarafından olmuştur” dedi. Ancak dönemin Lice Kaymakamı olan Mustafa Ünlüsoy, PKK’lilerin içinden ateş açtığı söylenen Hacı Mehmet Cantürk isimli camiye Hatipoğlu ile birlikte gittiklerini ve herhangi bir çatışma izine rastlamadıklarını söylemişti.  (İzmir/DİHA)