28 Eylül 2015 00:25

Arka Bahçe Ekim'de başlıyor

Paylaş

Gözde TÜZER
İstanbul

Hayat Televizyonu’nun sevilen programlarından Arka Bahçe bu sene yeni sezona Ekim’de merhaba diyor. Ayşen Güven’in sunduğu program 3. Senesini geride bırakırken, programın içinde bu sene izleyiciyi yeni bölümlerde bekliyor. Ayşen Güven’le hem programı, hem sanatı, hem de bu sezonki yenilikleri konuştuk…

Türkiye televizyonlarında dönen kültür sanat programlarını nasıl buluyorsunuz?
Belki artık pek de kültür-sanat programının dönmediğini söylemek gerek. Basının AKP’lileşmesi ya da yandaş olması hali herkesin dilinde de, bunun kültür-sanat yayıncılığı adına karşılığı pek okunmuyor bence. Bir elin beş parmağını geçmeyecek kültür-sanat programları kaldı ki onlar da ya iş popülerse ya da yapan kişi popülerse ilgileniyor. Böyle dolu dolu sanatlı sohbetlerin yerini magazin programları almış durumda.

Bütün bunların ışığında programınız bir ihtiyacın ürünüydü diyebilir miyiz?
Elbette. Biz 4. yılımıza giriyoruz ve başladığımızdan beri ekranlardan sanat işleri her sezon biraz daha eksildi. Yarışma programları magazin programlarını bile dövdü. Oysa biz laf olsun diye söylemiyoruz, sanatın bir lüks değil toplumun her kesimin eşit ve kolay ulaşabildiği temel ihtiyaçlarından görüyoruz. Yani bir sağlık programı kadar insan için kıymetli olmalıyız.

O zaman biraz da isme fokus yapalım; neden Arka Bahçe...
Arka Bahçe, İçişleri Bakanlık’ı yaptığı dönemden İdris Naim Şahin’in mirası bize. Şimdi o gitti gerçi ama biz kaldık  Bizim başlayacağımız yıl Şahin açıklamasında “Terör örgütünü, yaptığı resmin tuvaline, yazdığı makalesine, fıkra ve şiirlerine, sanatına yansıtarak destek verenler de var” demişti. Anlayacağınız o gün de “terörün” arka bahçesi sanattı, bilimdi. Kendi içinde ironisi kuvvetli geldi bize. Bunu da yine programı devraldığım Sevgili Mustafa Kara ile bulmuştuk. Bir daha hem isim babası Şahin’e hem Kara’ya teşekkürler...

Yayın hayatında üçüncü yılınızı geride bıraktınız. Peki yukarıda saydığınız bütün hedefleri yerine getirebildiniz mi?
Kabul etmek zorunda olduğumuz bir gerçek var ki televizyonculuk teknik bir iş, yani bu nedenle de büyük oranda para işi. Biz düşünce, yaratıcılık ve sanatı esas sahiplerine ulaştırmak adına fena iş çıkarmadık sanırım. Elbette henüz gidilecek yol hala tamamlanacak hedefler var. Kukla yapımını da anlattık, sinemada sevişme sahnesinin sansürüne de itiraz ettik, sergilerin sırtının çevrilmesine kızdık, alternatif tiyatroların büyüsünü de taşıdık ŞT’den beklentileri de anlattık. Velhasıl ağladık güldük, oynadık eğlendik ama sanatla emekçilerin yakınlığı adına denizde bir zerre olduk galiba.

Yeni yayın döneminiz ne zaman başlıyor ve bu yıl nelere fokus yapacak Arka Bahçe?
Ekim’in ilk haftalarında başlıyoruz. İlk fokus noktamız elbette her ortalık karıştığında festival iptal etmenin, müziğin sesini kesmenin, oyun seansları iptal etmenin, kimin işine yaradığı? Bunun inanılmaz bir hata olduğunu düşünüyoruz. Muhteşem kitaplar var elimizde yazarlarını almayı heyecanla bekliyoruz. İnadına gülmeye devam etmek, yüreklere su serpmek, dans etmek/ettirmek, çay ve muhabbet taviz vermeyeceklerimiz olacak.

Anladığımız kadarıyla değişiklikler de var. Nedir onlar?
Küçük değişiklerimiz var. Kendi jeneriğimizi kendimiz çektik bu sezon. Arka Bahçe’nin görünmeyen ellerinden Gülşah (Kaya)’ımızdan çıktı fikir. Şahane çekimlerimizi, ışığımızı ve kurgumuzu Sevgili Mehmet Eren Bozbaş yaptı. Acayip içimize sinen jenerik müziğimiz Caner Gültekin imzası taşıyor. Jenerik çekimlerimizde de 3 yıldır bizi hale koyan yönetmenimiz Tafa vardı. Bu sezon o cübbesiyle adliyeye gidiyor. Biz yola Mehdi Nuyan’la devam ediyoruz. Ekibimize Serpil Kılıç, Onur Olgun, Ezgi Görgü’den sonra Songül Altuntaş katıldı. O da bizim izleyicimiz olan bir iletişim öğrencisi. Tweeterdan yazarak bize ulaşıp ekibe dahil oldu. Onun dışında Mehdi, Eren ve Tafa’nın birkaç yeni kadraj fikri var. Şimdilik yeniliklerimiz bu kadar. Ama her daim süprizlerimize izleyenlerimiz hazır olsun. Son olarak bu röportajda da gördüğünüz ve yeni sezon boyunca sayfalarımızda göreceğiniz tüm fotoğraflar Sevgili Dilan Bozyel’e ait. Ona kucak dolusu teşekkür.

Toparlayacak olursak insanlar neden Arka Bahçe’yi izlemeli?
Tabii bu bizden çok izleyicinin takdiri. Ama ben olsaydım izlerdim  Mesela Songül eski izleyicimiz, yeni editörümüz. O da bir şeyler der...
Songül: Rengarek bahçesinde sanat dallarının nasıl olduğunu yargısızca ve neşeyle yani; olduğu gibi gösterdiği için izlenmeli... Çünkü bu bahçede sanat ile insan arasında mesafe yok Arka Bahçe hepimizin yani böyle hissettiriyor. Program sanatla aramıza mesafe koymuyor, halk aşağıda değil ya da yok değil. İzleyen herkes kendini bahçeye ait hissedecektir.

Bu güne kadar kaç konuk ağırladınız. Tiyatrocu, sinemacı, şarkıcı ve diğer sanat dallarından önemli tanınmış isimleri de ekleyelim bilgiye...
3 yıllık sezonun henüz yarısını taramayı tamamlayabildik ve 220 konuk var listemizde. Daha 1 sezondan fazlasını tarıyoruz. Sanırım toplamda 500’ü geçtik. Çok kıymetli isimler ağırladık..

Devletin ya da hükümetin kültür sanat politikası ve Arka Bahçe’nin hedefi nedir?
Sanatın varlığına su taşımak pek tabii. Daha iyi insanlar ve daha güzel bir dünya olacak ise barışacaksak, aşık olacaksak, arkadaş olacaksak, eşit olacaksak birbirimizi anlayacaksak mesela sevişemeye de güç bulacaksak tabanlarımız sızlarken sanatın, bilimin ışığıyla olacak. Ki hepimizin en zor bulduğu ama en büyük gücü umut için Brecht’e dayanırız değil mi; “gece uzun da olsa / güneş mutlak doğar” çünkü.

Yeni yılda Evrensel aboneliği hediye edin
ÖNCEKİ HABER

İş takibi için kulüp yöneticiliği

SONRAKİ HABER

Sinema yazarlarından Filmekimi önerileri

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa