30 Eylül 2015 12:27

Klasik müzik dinlendirir mi?

Bir ağıdı, uzaktan gelen düğün sesini ya da geleceği müjdeleyen marşları duyduğumuzda, ne hissetmemiz gerektiğini düşünmeyiz. Zaten hissediyoruzdur… Klasik müzik de böyledir.

Paylaş

Türkü Su Dilan ÖZKAYA
Ankara Devlet
Konservatuvarı

“Konservatuvarda mı okuyorsun? Hangi bölüm? Piyanoyu ben de çok severim… Tabi siz batı müziği çalıyorsunuz, Mozart, Beethoven falan... Klasik müzik de güzel, insanı dinlendiriyor...” Peki, klasik müzik gerçekten insanı dinlendirir mi? Ya da, yalnızca tek bir duygu mu hissettirir? Öyle eserler vardır ki savaşı anlatır, ölümü, yalnızlığı, acıyı anlatır. Doğaya karşı duyulan enginliği, sevgiyi anlatır. Yani tüm diğer müzik türlerinde ve sanat alanlarında olduğu gibi, hayatı duygusuyla birlikte yeniden anlatır. Duygu ya da düşünce olmayan “dinlenme”, klasik müziğin enstrümanlarıyla üretilemediği gibi anlatılamaz da. Müziği diğer sanatlardan ayıran en önemli özellik, kulağımıza ulaştığı an, duygularımızı harekete geçirmesidir. Yılmaz Öner şöyle demiştir: “Tüm sanatlar arasında müziğin bir ayrıcalığı var. Çünkü sesler yaşamışlığın değil, yaşanacaklığın içinden gelir; boğulmanın karanlık denizlerinden değil, içerde parlayan sesten, içerdeki biçimin, şiirsel yaratığın kendisidir bu;
varılmak istenen, amaçlanandır, özlemdir.”  (Bilimlerde ve Sanatta Diyalektik) Bir ağıdı, uzaktan gelen düğün sesini ya da geleceği müjdeleyen marşları duyduğumuzda, ne hissetmemiz gerektiğini düşünmeyiz. Zaten hissediyoruzdur… Klasik müzik de böyledir. Yüzlerce duygu barındırır içinde.  Ne yazık ki kulaklarımız bu müziğe alışık olmadığı için o duygu ve düşünceler bize pek ulaşmaz. Biraz olsun çaba harcanıldığı zaman, klasik müziğin sofrasında aşinası olduğumuz birçok duygunun yankılandığını duyabiliriz.
DERİN DUYGULAR
-Dmitri Shostahovich’in (1906-1975, Rus besteci) 7 numaralı senfonisi (Leningrad Senfonisi)… 2. Dünya Savaşı sırasında yaklaşık 900 gün Alman kuşatması altında kalan Leningrad şehrindeki direnişin sembolü olan bu eserin dinlenme hissi yaratması mümkün müdür? Lenin, en sevdiği müzik eseri olan,  Ludwig van Beethoven’ın Appassionata olarak bilenen 23. Sonatı için Gorki’ye şöyle demiştir: “Appassionata’dan daha iyi bir şey bilmiyorum, verseler her gün dinlerim. Ne baş döndürücü, insanüstü bir müzik! İnsanlığın bu tür mucizeler yaratabildiğini düşünmek, belki safdillik gibi gelebilir ama bana her zaman gurur vermiştir!” Franz Liszt, Liebestraum No.3 (Aşk Rüyası)... Aşkın içindeki yoğunluğu, coşkuyu, dönüştürebilme gücünü anlatan olağanüstü bir müzik... Franz Schubert’in yaylı çalgılar dörtlüsü için yazdığı Death and The Maiden (Ölüm ve Bakire). Sonuna kadar tüm dikkati üzerinde tutan, gerilim ve tutku dolu bir eser. Ya da, Johann Sebastian Bach’ın eserleri...  Yaşadığımız yerin, dünyayla; dünyanın uzayla bağlantısı... Ve tüm sesleri, çok derin olduğunu hissettiğimiz, ama (bazen) tam anlamıyla kavrayamadığımız bir incelikle anlatımı... Müzik, insanın kendinde hareketi başlatır. Fakat tüm bunlara rağmen, “hayır, sen ne dersen de, ben dinleniyorum”, diyen okurlar, dinlerken dinlensinler. İyi eğlenceler.


HİSSETTİKLERİMİZ VE
 HİSSEDEMEDİKLERİMİZ

KLASİK müziğin bizi dinlendirdiği hissine kapılmamız biraz da, onu anlamamamızdan kaynaklanıyor. Bilmediğimiz bir dilde konuşulanların kulağımıza hoş gelmesi gibi. Bir de, günlük hayatta çoğunlukla sözlü müzik dinlememizden… Sözler bize hangi duyguyu hissetmemiz gerektiğini de söylüyor (elbette ki müzikle birlikte). Ve klasik müzikte, bildiğimiz anlamda bir sözün olmayışı, dinlerken ne ile uğraşırsak, konsantremizi bozmuyor. Bu yüzden dinlendiriyor ya da rahatlatıyor zannediyoruz. Evet, klasik müziğin insan üzerinde çok fazla etkisi var. Ama dinlendirmek bunlardan bir tanesi değil. Çünkü dinlenme, bir duygu değil. Keyif verebilir, eğlendirebilir, ama dinlendirmez. Boş zamanınızı değil, bir gün, yarım saatinizi sadece müziği dinlemeye ayırın. Dikkatli dinlerseniz ne kadar yoğun olduğunu fark edeceksiniz.

ÖNCEKİ HABER

Yazmak eylemi

SONRAKİ HABER

Troyka anlaşması ve Yunanistan gençliği

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa